Karbon vergisi iklim için çözüm mü?

İklim Değişikliğine Karşı Mücadele İçin

Neden dünyanın ısısı giderek artıyor ve iklim krizi kapımızda?
İklim krizi, geçmişte lüks gibi görülen bir entelektüel tartışma iken bugün artık hepimizin gündeminde ve hemen bugün tedbir almazsak yarın çok geç olacak. Bu olgunun birinci nedeni, son elli yıldır sürdürülen liberal ekonomi politikaları ile endüstriyel kapitalizmin pompaladığı tüketim için üretim çılgınlığıdır.

Dünya ölçeğinde, uluslararası tekellerin kâr hırsı ile dünyayı pazarları olarak görmeleri, üretimlerinde dönüşüm olmaksızın fosil yakıt kaynaklarının işlenmeye devam edilmesi sera gazlarının birincil nedenlerindendir. Tüketim için üretim çılgınlığı, büyüme ve kalkınma adına, ihtiyaç analizi olmaksızın tüketim ve moda merkezli üretim tüm hızıyla dünyada devam ediyor.

Asıl Sorumlu Çokuluslu Şirketler

Fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma, tarımsal faaliyet gibi doğa üzerine etki eden insan aktiviteleri, özellikle sanayi devrimiyle birlikte, metan (CH4), karbondioksit (CO2), diazotmonoksit (N2O) gibi doğal sera gazları emisyonlarında önemli ölçüde artışa neden olmuştur. Atmosferde sera gazları emisyonlarında meydana gelen bu artış, doğal sera etkisinin bozulmasına ve atmosferin ısınmasına neden oluyor.

Bu ısınmanın potansiyel etkisi ise iklim değişikliğidir. Küresel ısınmaya en fazla karbondioksit (yüzde 50), kloroflorokarbon (yüzde 22) ve metan (yüzde 13) etki etmektedir (Demir 2009). Bu gazlar atmosferde çoğunlukla insanların çeşitli faaliyetleri sonucu artış göstermektedir.

Bu faaliyetler ise tropikal ormanların yakılması (yüzde 15), enerji tüketimi (yüzde 50), kloroflorokarbonların (CFC) üretilmesi ve kullanılması (yüzde 20) ve tarımsal faaliyetlerdir (yüzde 15) (Bayar and Bahrend 1994). Kaynakça 1994 yılını gösterse de, 2022 yılında oransal değişikliklere rağmen sorunun özü değişmemiştir. Aşağıda vereceğimiz tablo ülke dağılımını gösterse de gerçekte tablonun arkasında uluslararası tekeller yatmaktadır ve bu tekeller ülkesi, milleti ve ırkı olmaksızın dünyanın her yerinde sınır tanımayan üretime devam etmektedirler.

Radikal Bir Öneri: Karbon Vergi̇si̇
Türkiye dünya sera gazı üretiminde yüzde 1 ile tablonun en sonlarında. Yani Türkiye’nin sera gazı üretiminin büyüklüğü Çin, ABD, AB, Hindistan, Rusya ve Japonya’nın yanında esamesi bile okunmuyor. Yani, Türkiye sera gazı üretimini sıfırlasa bile bunun makro ölçeğe bir etkisi yok denecek kadar az olacaktır. Bu nedenle bu yazı sınırlılıkları çerçevesinde iklim krizi ve nedenlerine dikkat çekerken, öncelikle sorunun kaynağına işaret edip, iklim krizinin sorumlularını bağlayacak radikal çözüme önerisi veya önerilerini de düşünmeliyiz. Nasıl?

Önerilecek çözümlerde, tüketimin sınırlanması, insan odaklı üretim gibi temel bir ekonomi felsefesi değişikliği yanında, karbon salınımının nedeni olan tekellerin birinci sorumlu olarak bunun bedelini öncelikle ödemeleri için ilk adım radikal bir ‘karbon vergisi’ önerisini gündeme getirebilmeliyiz. Şüphesiz bu öneriye üretim ve kalkınma adına karşı çıkılarak yerel ve ulusal parlamentoların gündemine gelmesi kolay olmayacaktır.

Bunun için tabandan başlayan, yerel yönetimlerin işbirliği ve atacakları adımlarla konunun toplumun gündemine alınarak dünyaya taşınması neden mümkün olmasın?

Bu tartışmanın önemli bir yolu, yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, şimdi unutulan AB Yerel Yönetim Özerklik Şartı’ndaki çekincelerin kaldırılarak başta belediyeler olmak üzere il özel idareleri ve muhtarların, özellikle yerelde mahalle meclisleri ve forumların, kent ve doğa  savunma platformlarının iklim krizine kent, mahalle, sokak, köy ve mezrasında kendi yaşam hakkı adına sahip çıkarak, Kumluca ve Finike’deki felaketin nedeninin Çin, ABD ve AB olmak üzere küresel kapitalizmin sorumlu olduğuna dikkat çekmekten geçiyor.

Leed Sertifkası İlk Adım Olabilir

LEED, bir yeşil bina derecelendirme sistemi olarak puanlama sistemine ve sertifika seviyelerine sahiptir. Ana kategoriler altında bulunan başlıklardan alınan puanların toplamı ile LEED sertifika seviyesi belirlenmektedir. Bu çalışmanın ilk adımı LEED Sertifikası (Leadership in Energy and Environmental Design) ile atılabilir. Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilmiş olan program yeşil bina derecelendirme sistemlerinden biridir.

Dünyada ve aynı zamanda Türkiye’de en çok tercih edilen yeşil bina sertifikasyon sistemlerinin başında gelen program, binaların yapılarını çevre dostu seviyelerine göre değerlendirir, enerji kullanımını, çevreye olan etkisini, içinde bulunan insanların konforu gibi kriterleri de göz önüne alarak binaları derecelendirir ve sertifikalandırır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Kadın emeğinin gastronomiye yansıması

Senelerdir severek yaptığım iş gastronomi yazarlığı ve bunun gibi yeme içmeye, damak tadına ilişkin konulardaki  etkinlikler. Resmi bir tanımı yok, verilmiş unvan da  değil. Sadece 

Gastronominin evrensel gücü

Altın Kaşık Ödülleriyle Mutfak Dostları Derneği’nin ödüllendirdiği yaratıcılık, FSUMMIT 2025’in vizyonuyla sektöre kazandırdığı yenilikler ve Husin belgeselindeki derinlemesine hikâye, gastronominin sınırları aşan gücünü gözler önüne

Prada dertsiz başına dert mi arıyor?

Tasarımlarından marka kimliğine, müşteri portföyünden sattığı hayallere kadar birbirinden çok farklı iki marka hakkında bir söylenti dolaşıyor lüks moda sektöründe… İtalyan moda devi Prada’nın, Capri

Sofralarımızın Ortak Dili

Yemek sadece fiziksel bir gereksinim değil; kültürel kimliğimizi şekillendiren, tarihimizin sessiz tanıklığını yapan ve insanlar arasındaki bağları güçlendiren evrensel bir unsurdur. Her ülkenin, her yörenin

Heyecanla beklenen birinci sayfa

Dag Solstad, her gün yazdığı bir sayfa ile romanlarını tamamladığını söylemiş. Ayağına gelen güne, dönme dolaba atlama adımı ile başlamanın hikayesi midir yazdıkları veya bitirdiği

Yılbaşı ve Vasilopita çöreği

Bir yılı geride bırakıp uğurlarken yeni umutlarla başlayan yeni bir yıla ‘hoş geldin’ diyoruz. Dilekler her zaman sağlık, mutluluk, sevgi ve barış olmak üzere; dostlar

Manav Türklerinin sofrasında zamanın izleri

Geçtiğimiz hafta sonu Tuzla, gastronomi tutkunları için benzersiz bir deneyime ev sahipliği yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı’nın hayata geçirdiği “Gastronomi Günlükleri” serisinin

2024 biterken ekonomik beklentiler

Yılın son iki günündeyiz. Borsa İstanbul yılı yüzde 34 getiri ile kapatmak üzere. Hisse senetleri bazında getiriler değişkenlik gösterse de, özellikle mevduat faizlerinin cazibesi borsanın

Hayatta bazen seyirci koltuğuna oturursun

Hayatta bazen seyirci koltuğuna oturursun. Seyretmek istersin sadece… Susarsın. Konuşsan anlamazlar zaten. Dışarıdan bakmakla yetinirsin. Çünkü “miyav miyav” desen deli diyecekler. Ama ne çok şey

250 baz puanlık irrasyonellik!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) aylardır ciddi bir baskı altındaydı. Piyasalar, reel sektör, iş dünyasının büyük bir bölümü ve siyasi çevreler politika faizinde indirime gidilmesi