Mücevherde zamansızlık ve sürdürülebilirlik

117 yıllık deneyimiyle Türk mücevher sektörünün en köklü kuruluşlarından Ariş Pırlanta, ‘İçimizdeki Cevher’ konseptiyle bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

117 yıllık geçmişiyle mücevher sektörünün köklü ve öncü markası olan ve dört nesildir pırlantanın sonsuz ışığından aldığı ilhamı aşkla, sanatla, ustalıkla birleştirerek fark yaratan Ariş Pırlanta, “İçimizdeki Cevher” konsepti ile bir toplantı gerçekleştirdi.

Ariş Satış ve Pazarlama Direktörü Eda Güzeliş’in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, yılın genel değerlendirmesi ve gelecek yıl ile ilgili öngörüler, mücevherde trendler ve moda, Ariş Pırlanta tasarım ve koleksiyonları, ‘Zamansızlık’ ve ‘Sürdürülebilirlik’ kavramları paylaşıldı.

Dört nesildir pırlantanın sonsuz ışığından aldığı ilhamı aşkla, sanatla, ustalıkla birleştirerek her birinde farklı hikâyeler saklı tasarımlar üreten Ariş, altın, pırlanta, elmas, inci ve renkli taşlar kullanarak tasarladığı yüzükler, kolyeler, küpeler, bileklikler ve aksesuar gibi çok geniş bir ürün yelpazesine sahip.

Yaratıcı ve yenilikçi özelliklerle üretim yapan Ariş Pırlanta’nın kişiye özel 16 tane de özel tasarım koleksiyonu bulunuyor. Temaları ve hikayeleri olan bu koleksiyonların önemli bir kısmı patentli olup dünyada da bir ilki gerçekleştirdi.

Toplantıda konuşan Eda Güzeliş şunları söyledi: ‘‘Yenilikçi yaratıcılık’ anlayışıyla yürüttüğümüz çalışmalarımız pırlantalı mücevherde Ariş’i uzmanlaştırdı. Birçok alanda ‘ilklerin öncüsü’ olmayı başardık. Sektörde gerçekleştirdiğimiz ilkler arasında; Türkiye’nin pırlantalı mücevher ihraç eden ilk firması olduk.

İlk e-ticaret sitesi (www.e-aris.com) açan marka, ilk mücevher defilesini düzenleyen marka, ilk kişiye özel ve inovatif koleksiyonlar sunan mücevher markası (Parmak İzi, Yaprak Koleksiyonları, Saç telinin ve dişin kullanıldığı Sachi ve Dishi koleksiyonları), pırlantalı mücevheri garantili ve sertifikalı olarak satışa sunan ve 5C kuralını uygulamaya sokan ilk marka, Türkiye’yi pırlantanın üstün beyazı olarak bilinen D color ile tanıştıran ilk marka, ilk yurtdışı fuar katılımı gibi faaliyetler bulunuyor.’’

Paylaş

Son Yazılanlar

Çocuklarımızın Geleceğini Tüketmemeliyiz!

Üretim ile tüketim arasındaki dengeyi bulmak önemli. Tabii ki ihtiyaçlarımız var ve tüketmek zorundayız. Ancak, sürekli olarak daha fazlasını tüketmek yerine, ihtiyaçlarımızı ve isteklerimizi sorgulamalıyız.

Lavanta ve altın otu dünyası

Küçüklüğümden hep hatırlarım. Açtığım her dolap çekmecesinde lavanta kokusu sarardı beni. Gardıropta, elbiselerin arasında, el işlemeli keselerin içinde, yatak çarşaflarının arasında, yastıklarda, bembeyaz keten masa

Dünya Ekonomisi Büyüyemiyor

Borsa İstanbul haftaya düşüş ile başladı. 10 bin 200 seviyesi altında seyrini sürdürüyor, yatırımcı ise tercihini mevduattan yana kullanmaya devam ediyor. Ons altın 2685 dolar

Ana Arı Kraliçenin Gıdası Arı Sütü

ANAERKİL KOVANLARDA DÜNYA VARLIĞINA VE İYİLİĞİNE ÇALIŞAN ARILAR Uzun ömür ve doğurganlığın sırrı arı sütü nedir ? Arı sütü, genç işçi arılar tarafından üretilen beyaz,

Kavanozlarda sakladığım yaz lezzetleri

Eylül ayına geldik ve yavaş yavaş yaza veda ediyoruz. Sonbahar hafifçe esen rüzgârlarıyla, arada sırada çişeleyen yağmuruyla kendini belli etmeye başladı. Mevsimlerden en sevdiğim sonbahar

Narsisizm Hakkında Sık Tekrarlanan 10 Yanlış

1. Narsisistiklerin özgüvenleri fazladır. Narsisizmin temelinde özgüven eksikliği vardır. Dışarıdan bakınca özgüvenli gibi görünen tutum ve davranışlar, özgüven eksikliğine karşı geliştirilmiş defansif işlemlerdir. Övünme, böbürlenme

Lezzetin sessiz bekçileri

Türk gastronomi dünyasında esnaf lokantaları, sadece bir yemek kültüründen öte toplumsal belleğimizin önemli bir parçasını oluşturur. Bu lokantalar, şehir yaşamının ve çalışma hayatının hızlı temposunda,

Evden dışarı çıkmazken millet içindeyiz

Kadın kooperatiflerinin ne denli gerekli olduğunu görmek için Bikad (Biga Kadın Çevre Kültür Ve İşletme Kooperatifi) Üye Kadınlarının söylediklerine bakmak yeterli. “ Evden dışarı bile

Merkez bankaları politika faizi indiriminde

Ekonomide soğumanın etkilerini son aylarda iyice hisseder olduk. Gerek perakende satışlardaki artışta yaşanan düşüş, gerek üretimdeki sert gerileme bunu teyit eder nitelikte. Yani dezenflasyonist sürecin