Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki isteyerek yaptıklarımızın sayısı çok azaldı. Hayal kurmayı unuttuk önce. Ve buz kestik…
Sen de buzzz gibisin, o kadar üşümüşsün ki kaskatısın. Bu nedenledir ki kırılmaların çok sert oluyor ve sana erişmek mümkün değil. Saydam görüntünün içinde binlerce su damlacığı hapsolmuş, canlanacakları günü bekliyor. Beklediklerini bile bilmeden… Sen öyle dimdik, kırılmaz, eğilmez ve bükülmez halinle tam da bu nedenle, ayakta kalabilmek, hayatını sürdürebilmek için bu soğuğa ihtiyaç duyuyorsun. Oysa soğuk, insanın ellerinden, ayaklarından başlayarak dondurur ve ölüme götürür, öldüğünü bile anlamazsın.
Mavi bir saydamlıkta elini sana dokunduran herkesi dondurursun. Donduruyorsun zaten. Sen de biliyorsun sana sarılıp ısıtan biri seni öldürür. Bu nedenle yaklaştırmıyorsun insanca olan hiçbir duyguyu. Kaçıyorsun, anlamıyoruz evet, üzerine geliyoruz, duygularına dokundukça için acıyor ben bunu hissediyorum. Yaşaman ölümüne bağlı bunu biliyorsun. Isıtırsa biri içini, sen ölürsün.
Ama her şeye rağmen yanında kalan ve seni dokunmadan sevenleri de uzun vadede sen öldürürsün. Sana yakın olmak için donmak gerekir. Uzun bir bakış mesafesinde sadece donmak…
Füsun SAKA