Dünyanın pek çok ülkesinde kürtajın yasal olarak kabul edilmesi hep sorunlu ve uzun mücadeleler sonucu hayata geçti. Özellikle dini liderlerin karşı çıkışıyla birlikte kadınların en doğal hakkı olan kürtaj ciddi şekilde cezalandırılan bir uygulama haline geldi. Kadın sağlığını tehdit eden yasa dışı kürtajlar yıllardır toplumun kanayan yaralarından biri. Bu nedenle kürtajın yasallaşması her ülkede kadınların haklarını, sağlıklarını koruyan bir karardır diyebiliriz.
Yüksek Mahkeme kürtaja karşı mı?
Geçtiğimiz günlerde ABD’de, Yüksek Mahkeme’nin, verilen bir hakkın geri alınmasına yönelik karar alabileceğinin duyulması, kelimenin tam anlamıyla ortalığı ayağa kaldırdı. ABD’de tartışmalı konulardan biri olan kürtaj, Yüksek Mahkemenin ülke genelinde kürtaj hakkını koruyan 1973 tarihli Roe-Wade kararını iptal edeceğine yönelik taslağın basına sızmasıyla yeniden ülke gündemine oturdu.
New York, Washington, Los Angeles, Austin ve Chicago gibi kentler başta olmak üzere ülke genelinde kürtaj hakkını savunmak için 300’den fazla protesto düzenlendi.
“Benim bedenim, benim seçimim”
“Benim bedenim, benim seçimim” yazılı pankartlar taşıyan protestocular, kürtaj hakkının mahkeme kararıyla ellerinden alınamayacağı yönünde slogan attı.
New York’ta çok sayıda kişi Washington Square Park’ta toplanırken, başkent Washington’da ise binlerce kişi ABD Yüksek Mahkemesine yürüdü.
Kürtajın anayasal hak olması tehlikeye mi girecek?
Amerikan Politico siyasi haber sitesi tarafından sızdırılan ve mahkemenin muhafazakar yargıçlarından Yargıç Samuel Alito tarafından kaleme alındığı ileri sürülen taslak görüş, 1973 tarihli “Roe-Wade kararı” olarak bilinen ve ABD’de kürtajın anayasal bir hak olmasına temel teşkil eden kararın açıkça yanlış olduğunu ve kaldırılması gerektiğini belirtiyor.
Mahkeme görüşü basına sızdırıldı
Sızdırılan Yüksek Mahkeme görüşünde, Roe-Wade kararının “açıkça yanlış”, “gerekçesinin son derece zayıf” ve “toplumsal anlamda zararlı sonuçları olduğu” ifade ediliyor. Söz konusu metinde ayrıca “kürtaj hakkının ülke tarihinde ve geleneklerinde köklü bir yerinin olmadığı” şeklindeki değerlendirme de yer alıyor. Mahkemenin temmuz başında söz konusu kürtaj görüşünü açıklaması beklenirken, basına sızan belge ABD medyasında geniş yankı buldu.
Büyük yol ayrımı
Mahkeme tarihinde ilk kez bu denli önemli bir kararla ilgili basına sızıntı olduğu belirtilirken, gerçekleşmesi halinde ABD Yüksek Mahkemesi ülkede Cumhuriyetçilerle Demokratlar arasındaki en büyük ayrışma konularından birinde görüş değiştirmiş olacak.
Karar alınırsa deprem etkisi yaratacak
Amerikan medyası, Yüksek Mahkemenin bu yönde açıklayacağı bir kararın ülkede deprem etkisi yaratacağına ve siyasi bölünmenin daha da artacağına vurgu yapıyor. 9 üyeli Yüksek Mahkemedeki 3 yargıcın liberal, 6 yargıcın ise muhafazakar eğilimlere sahip olduğu biliniyor.