Dünyanın dört bir tarafında her yıl belirli dönemlerde kutlanan karnavalların kökeninin Yunan mitolojisine dayandığını biliyor muydunuz?
Bir rivayete göre ilk karnaval, Yunan bahar şenliklerinde şarap tanrısı Dionysos’un onuruna düzenlenmiş. Yunanlıların ardından aynı geleneği benimseyen Romalılar, baharda Roma şarap tanrısı Bacchus ve 21 Aralık kış gün dönümünde de Satürn onuruna ziyafetler düzenlerlermiş. Şarabın su gibi aktığı, ziyafete müzik ve dansın eşlik ettiği bu kutlamalarda efendi ve köleler kıyafet değiştirerek etiketlerini bir köşeye bırakıp, kısa süreli de olsa birbirleriyle kaynaşırlarmış.
Brezilya, Rio Karnavalı
Günümüzde karnaval deyince aklımıza ilk olarak Brezilya’daki Rio Karnavalı geliyor. Kayıtlara göre Rio Karnavalının başlangıcı 1723 yılına dayanıyor. O dönemde Açores, Maderia ve Cabo Verde Adaları’ndan Brezilya’ya göç eden Portekizliler sokaklarda toplanan insanların birbirlerine kovalarla su, kireç tozu, çamur ve yiyecek atarak vakit geçirdikleri “entrudo” isimli, genellikle sokak kavgaları ve isyanlarla sonuçlanan bir eğlenceyi de beraberlerinde getiriyorlar. Ardından 19. yüzyıl ortalarında José Nogueira de Azevedo isimli bir Portekizli pazartesi günleri arkadaşlarıyla caddelerde toplanıp davul, tef gibi aletler çalarak “Zé Pereira” adını verdiği bir eğlence düzenlemeye başlıyor. Bu eğlenceler harmanlanarak 1870’de “Cordão Carnavalesco” isimli, günümüzdekine benzer bir karnavala dönüşüyor ve 1885’te imparatorun da içlerinde bulunduğu, 80 kadar asil “Grandes Sociedades” isimli bir organizasyon düzenliyorlar. Şık kostümler giyen, maskeler takan bu grup, ellerinde çiçeklerle müzik eşliğinde sokaklarda kâh dans edip, kâh yürüyorlar. Cadı veya köylü kostümleri giyen kral ve kraliçe de halkın arasına karışarak büründükleri kıyafetlere uygun performanslar sergiliyorlar. Zaman içinde sponsorların, dans okulları ve müzisyenlerin de katılımıyla eğlencenin çapı giderek büyüyor ve “Rio Karnavalı” günümüzdeki son halini alıyor. Hristiyanlık inancındaki Büyük Perhizden önce düzenlenen karnavalda 2 milyon kadar insan, Paskalya öncesi tutulacak olan perhizin ilk çarşambası, tüm dünyevi zevkleri bir süreliğine bırakmadan önce kutlama yapmak üzere bir araya geliyor. Rio Karnavalının merkezinde, en yetenekli on iki samba okulunun gerçekleştirdiği samba geçidinde her okul bir tema seçiyor ve onun çevresinde seksen dakikalık bir performans sergiliyor. Her yıl, samba koreografileri, abartılı kostümler ve cazibeli dansçıların sunduğu kıvrak danslar sil baştan yeniden planlanıyor.
Afro-Brezilyalılar 1888’de köleliğin kaldırılmasından sonra yerleştikleri Rio’yu çevreleyen yoksul gecekondu mahallelerine müzik, şarkı ve dansın bir araya geldiği sambayı da beraberlerinde getirdiler. Günümüzde, Brezilya’nın kültürel mirasının gerçek bir bileşeni olan samba, ülkenin en fakir gecekondu mahallelerinden en zengin mahallelerine kadar hızla yayılarak ekonomik sınıftan bağımsız olarak Brezilya halkını bir araya getiren en önemli unsurların başına yerleşti.
Anavatanları Afrika’dan Yeni Dünya’ya zorla getirilen kölelerin beraberlerinde taşıdıkları samba müziği ve dansı 1917’den sonra Rio Karnavalının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Brezilya müziğine ait tamborim, chocalho, reco-reco ve cabaca gibi çalgılar ile bu topraklarda yeniden hayat bulan samba her yıl gerçekleştirilen Rio Karnavalı süresince hiç susmuyor. 2. Dünya Savaşı esnasında 1939-1945 yılları arasında ara verilen karnaval, savaşın sona ermesiyle birlikte tekrardan başlayarak günümüze kadar her yıl hiç aksatılmadan kutlandı. Ta ki 12-17 Şubat 2021’de gerçekleştirilmesi planlanan Rio ve onun minik bir kopyası olan Luanda Karnavalının bir süredir alışkanlıklarımızı alt üst eden pandemi nedeniyle iptal olmasına kadar.
Mütevazı bir kopya, Luanda Karnavalı
Angola’nın Portekiz kolonisi olduğu dönemde Rio Karnavalının bir uzantısı olarak kutlanmaya başlanan Luanda Karnavalı zaman içinde gelenekselleşmiş. Başkent Luanda’da yaşadığım 2007 yılında karnavala ben de seyirci olarak katılma şansını yakaladım.
Her yıl, Paskalyadan 7 hafta önce düzenlenen karnaval için hummalı hazırlıklar bir sene öncesinden başlıyor. Aralarında kıran kırana rekabet yaşanan dans okulları bütçelerinin el verdiği oranda gösterişli kostümler hazırlayıp, en dikkat çekici koreografiyi hayata geçirerek her sene daha iyisini yapma çabası içindeler. Karnaval boyunca başkent Luanda’nın Atlas Okyanusu’na paralel Marginal Caddesi trafiğe kapatılıyor. Üzerlerine gerilen tenteyle seyircileri Afrika’nın kızgın güneşinden koruyan demir tribünler yol boyunca sağlı sollu kuruluyor. Dans okullarının isimlerinin yazılı olduğu pankartların hemen arkasında yerlerini alan rengârenk kostümlü dansçılar, kıpır kıpır samba müziği eşliğinde Afrika ırkına özgü kıvrak danslarını icra ederek Marginal boyunca geçiyorlar. Luanda Karnavalı Rio Karnavalının şaşaasının yanında hayli mütevazı kalıyor. Bu çok normal, zira iç savaştan çıkalı sadece birkaç yıl olmuş Angola’da, sosyo-ekonomik olarak yaralar henüz tam sarılmamış durumda. Karnavalı seyretmeye gelen ilgi çekici kostümlü halk gösteriye katılan dans okulu mensuplarından daha fazla ilgimi çekiyor. Karnaval boyunca tüketilen sınırsız alkolün de neticesi olarak had safhaya varan aşırılıkların önüne geçilemediği durumlarda süvari polisler ellerindeki coplarla halka müdahale ediyorlar.
2021 yılında Rio Karnavalı pandemi nedeniyle iptal edilirken, Luanda Karnavalı alınan birkaç önlemle gerçekleştirildi. Evlerinden çıkmalarına izin verilmeyen halk, dans okullarının 25 dakikayla sınırlandırılan geçit törenini sosyal medyadan ve televizyonlardan seyredebildi.
Brezilya ve Angola halkı için maddi ve manevi önem taşıyan gelenekselleşmiş karnavalın 2022 yılında planlandığı şekilde 25 Şubat – 2 Mart tarihlerinde gerçekleştirilmesini diliyorum. Tabii hayatımıza her alanda müdahale eden pandemi izin verirse…http://www.figengunduzletaconnoux.com
Figen GÜNDÜZ