Afrika’nın Mor Çatısı – Umoja Köy

Kadına şiddet haberleri ülke ve dünya gündemini meşgul etmeye devam ederken Kenya’da beni derinden etkileyen ve bu konuya güzel bir örnek oluşturan  Umoja Köy’den bahsetmek istiyorum.

Güzellik uğruna eziyete son

Masai Kabilesi’nin bir alt kolu olan Samburular yüzyıllar önce Mısır ve günümüz İsrail topraklarından göçerek, Kenya’nın başşehri Nairobi’nin yaklaşık 350 kilometre kuzeyine yerleşmişler. Göçe devam eden Masailer’in bir bölümü Kenya’nın güneyine, bir bölümü de sınırı geçip Tanzanya’ya kadar uzanıp orada kök salmışlar. Aynı kökene sahip, Mae Dili’ni konuşan bu iki kabile zaman içinde biraz farklılaşmış. Samburular’ı Masailer’den ayıran en önemli özellik güzellik uğruna kendilerine eziyet etmiyor olmaları. Şöyle ki; Masailer kabile aidiyet sembolü olarak çocuklarının yüzlerini kızgın demirle dağlarken Samburular bu geleneği uygulamayı çoktan bırakmış. Masailer gibi kulaklarını ağaç dalları marifetiyle yırtıp, iri delikler de açmıyorlar artık. Onları Masailer’den ayıran diğer bir özellik de saçlarını kazıtan kadınların başlarına rengarenk boncuklu bantlar ve boyunlarına daha gösterişli kolyeler takıyor olmaları.

Erkek çocuklara tanıdıkları hakları kız çocuklara sağlamıyorlar

Ataerkil bir düzene sahip olan Samburu Kabilesi’nde aileler erkek çocuklarına tanıdıkları hakları kız çocuklarına sağlamıyorlar. O toplumda da kızlara aileye refah getirecek meta gözüyle bakılıyor. Yirmi inek, on keçi veya deve karşılığı evleneceği kızı satın alan erkek, eşi üzerinde her hakka sahip. Her türlü eziyeti yapıyor, dövüyor, hatta dayaktan öldürebiliyor bile. Hükümet, özellikle seçimler yaklaşırken oy kaygısıyla, bu tür cinayetlere sessiz kalıyor. Erkek ölen eşin yerine bir yenisini, hatta ekonomik durumu iyiyse ikinci ve üçüncüyü peşi sıra alabiliyor.

Kenya’da sadece kadınların yaşadığı köy Umoja

Kenya’da yaşarken sadece kadınların yaşam sürdüğü, erkeklerin kapısından içeri adım dahi atamadığı bir köyün varlığından haberdar olur olmaz düşüyorum yollara. Köye vardığımda arabamın etrafını çeviren köy sakinlerinin arasından öne çıkan genç bir erkek duru İngilizce’siyle: “Adım Ben, köyümüze hoşgeldiniz!” diyor.

Umoja Köy’ün sadece kadınlardan oluşan bir köy olduğunu düşündüğümden genç bir erkek tarafından karşılanmak beni şaşırtıyor. Ben, Umoja’nın kurucu üyelerinden Nagusi Lokemu’nun sekiz çocuğundan biri olduğunu söylüyor. Kadınlar köye çocuklarıyla kabul ediliyorlar. Eğitimlerini bitirip bir meslek sahibi olana kadar erkek çocuklar köyde barınabiliyor. O tarihte Nairobi yakınındaki Thika Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi üçüncü sınıfta eğitim gören Ben bu köyden bir hanımla evli ve iki de çocuğu var. Okuldan mezun olana dek tatillerde köyde kalmasına izin verilen Ben’in üzerindeki geleneksel kıyafetlere gözüm takılıyor. “Okula pantolon, gömlekten oluşan modern kıyafetlerle gidiyorum. Mezun olunca ailemle yakın bir kasabaya taşınıp, orada eczanemi açacağım. Böylelikle köyün de yardımına koşacağım” diyor idealist Ben.

Köy meydanında toplaşmış rengarenk sukalara bürünmüş kadınlar, şarkı söyleyip dans ederek beni karşılıyorlar. Ben de boynuma onların gösterişli rengarenk boncuklu kolyelerinden takıp aralarına karışıyorum. Onlara danslarında ve sözlerini anlamasam da şarkılarında eşlik ediyorum.

Kafası sıfır numaraya vurulmuş, gözlerinden ışık saçan orta yaşlı bir kadın bize katılıyor. Sarındığı mavi renkli sukanın üzerine kendi el emeği olan rengarenk boncuklu birkaç kolyeyi üst üste takmış. Muhteşem enerjili bu kadından gözlerimi alamıyorum. Ben, “Tanıştırayım, annem Nagusi Lokemu. Gezinin bundan sonraki bölümünde o da bize eşlik edecek” diyor. Bu ütopik köyün kurucu üyelerinden biri olan Nagusi rehberliğinde Umoja’yı  gezmek benim için bir onur.

Nagusi 90’lı yılların başında BM Barış Gücü’nde görev yapan üç İngiliz askeri tarafından tecavüze uğramış. Kocasına yaşadıklarını açık yüreklilikle anlattığında şiddetle karşılık bulmuş. Aynı dönemde taciz görmüş kadınların sesi olup yardım toplayan arkadaşı Rebecca Lolosoli de kabilesinin erkekleri tarafından tartaklanmış. Bu olaya tepki göstermeyen kocasını terk eden Rebecca, içlerinde Nagusi’nin de bulunduğu on beş kadınla bir araya gelerek Umoja Uaso Kadın Grubu’nu kurmuşlar. Kiswahili Dili’nde birlik anlamına gelen Umoja kelimesini özellikle seçen kadınlar öncelikle el emeğiyle yaptıkları kolye, bilezik gibi hediyelik eşyaları satmakla başlamışlar işe. Kendi ayakları üzerinde durabildiklerine kanaat getirdiklerinde de büyük bir cesaret göstererek evlerini terk edip kendi köylerini, Umoja Kadın Köyü’nü kurmuşlar ve yerleşim için Ulusal Samburu Park yakınındaki tarım açısından değersiz bir araziyi seçmişler.

Umoja Köy kadınları Kenya’nın en marjinal toplulukları arasında yer alıyor. Amaçları zor durumda olan kadınları bir çatı altında toplamak, haklarını anlatmak ve onları insani yaşam şartlarına kavuşturmak. Eşleri tarafından şiddete maruz kalmış, tecavüze uğramış kadınlar, evlilik dışı hamile kalıp, aileleri tarafından reddedilmiş genç kızlar hep oradalar. Kadınların sayısı ben köyü gezerken 48’e ulaşmıştı.

Köyün kadınları geçimlerini kendi üretimleri olan kolye, bilezik ve objeleri satarak sağlıyorlar. Turistlere uyguladıkları köye giriş ücreti de diğerleri gibi köyün ortak fonuna aktarılıyor. Ayrıca turistlerin konaklamaları için derme çatma ağaç evler inşa etmişler. Köye turistler dışında erkekler giremiyor. Köy dışından çocukları da kabul ettikleri bir de ilköğretim öncesi okulları var. Okul aşevinde çocuklar için günlük yemek pişiyor. Zil çalmasıyla bahçede, tenefüste olan çocuklar sınıflarına girerken Nagusi, sınıfa bizim de girebileceğimizi söylüyor. Çocuklar ilkokul öncesi yaşta olmalarına rağmen hepsi İngilizce’yi öğrenmişler, öğretmenin sorduğu sorulara parmak kaldırıp cevap veriyorlar.

İmece usulü kulübe inşa ediyorlar

Kadınlar köye yeni katılan biri için sedir ağacı dalları, inek dışkısı, kül ve çamur kullanarak imece usulüyle bir kulübe inşa ediyorlar. Köy ihtiyar heyetinin toplanıp önemli kararlar aldığı tek katlı betonarme bir binaları var. Kenya’da sık sık yaşanan kuraklık neticesinde köyün büyük baş hayvanları telef olmuş. Onlar da çalınan ve ölen sığırlara olan ekonomik bağımlılığı azaltmak amacıyla kurdukları kümeslerden elde ettikleri günlük yumurtaları yerel pazarlarda satarak yeni bir gelir kapısı oluşturmuşlar. Sürdürülebilir yaşama iyi bir örnek olan Umoja Köyü ticari faaliyetleri neticesinde zaman içerisinde üzerinde yaşadıkları araziyi de satın almışlar.

Uluslararası yardım kuruluşlarına mektup yazarak yardım istemişler. Bunun neticesinde Umoja’ya AB ülkelerden, çeşitli vakıflardan maddi yardım gelmekte. 2010 yılında Vital Voices’dan Küresel Liderlik Ödülü’nü alan Rebecca, kadınların karar alma, toprak sahibi olma ve iş yürütme hakları için savaşırken aynı zamanda kadına yönelik şiddeti de sona erdirmek için çabalıyor. Bu çabaların neticesinde Umoja Köy’ün başarı hikayesinin ünü ülke sınırlarını aşıp tüm dünyaya yayılmış.

Umoja Kültür Müzesi

USAID’nin yardımıyla inşa ettikleri tek katlı minik binada Umoja Kültür Müzesi adı altında bir nevi etnografya müzesi kurmuşlar. Müzede üzerinde “Kız Sünnetine Hayır” yazılı bir bağış kutusu gözüme çarpıyor. Afrika’nın kanayan yaralarından biri olan kız sünneti Samburu Kabilesi’nde de uygulanmakta. Buluğ çağına girmeden önce kız çocukları erkek çocukları gibi sünnet ediliyor. Kimisi sünnet esnasında, kimisi de yıllar sonra doğum esnasında kanamanın durdurulamaması neticesinde hayatlarını kaybedince Umoja ileri gelenleri kız sünnetine karşı da savaş açmış. Artık yeni jenerasyonda sünnet uygulamasını kaldırdıklarını söylüyor Nagusi. Ben de bu savaşlarında onları desteklediğimi ifade ediyorum.

Kara Afrika’nın şartlarında her şeye rağmen özgürlüklerine sahip çıkan, yüzlerinde sükunet, dostluk, cesaret, gurur ve kararlılık hissedilen Umoja kadınlarına çıktıkları bu asil yolda başarılar diliyorum.http://www.figengunduzletaconnoux.com

 

Kiswahili : Doğu Afrika ülkelerinde yaklaşık 80 milyon kişinin konuştuğu, Arapça ile yerel dillerin sentezinden oluşan bir dil.

Suka : Masai Kabilesi’nin simgesi haline gelmiş, giysi olarak sarındıkları kırmızı, mavi veya mor gibi canlı renklerde ekoseli kumaşlar.

Paylaş

Son Yazılanlar

Bedeli pahalı bir dünya kupası

20 Ağustos 2023, Sidney’de Stadium Australia’da önemli bir organizasyonun, Kadınlar Dünya Kupası’nın finalinin son düdüğü ile birlikte İspanyol futbolcular büyük

Putin de olurmuşum ben!!!!

Sizin kırmızı çizginiz nedir ? Hani o çizgiyi geçince savaş ilan edebileceğiniz yer. İşte geçen gün bizim evin “minik” Puta’sına

Eskiden biz arabulucuyduk

Kiracı-ev sahibi arasındaki uyuşmazlıklar dağları aşınca arabuluculuk sistemi zorunlu hale getirilerek uygulanmaya kondu. Düşünün 2020 yılında 27 bin, 2021 yılında

Dayatılan koşullara direnmek

Ne yaman ikilem; bir yanda, şemsiyesi altında yaşayanlara bağışladığı özgürlüğün tek savunucusu rolünü oynarken, diğer yanda soluksuz çalıştırdığı insanları kendisine

Azim, kararlılık ve mücadele

Değerli Bi’nevi Gazete okurları, Özel sebeplerden ötürü uzun bir süredir sizlerle değildim. Bu yüzden öncelikle siz değerli okurlardan, sonra da

Küçük “Puta”lar işini bilir

Siz onları bilmezsiniz. Acındırarak, yardıma muhtaç bir şekilde girerler hayatınıza. Bi mağdur, bi zavallı, bi güçsüz. Tatlı tatlı masum masum

“Cumhuriyet vazgeçmemektir!”

Haçadur Kelleci… Türkiye’nin yetiştirdiği dünya çapında mücevher ustalarından biri… Dünyanın en büyüleyici ve renkli merkezlerinden biri, Kapalıçarşı’da ve Çuhacı Han’da