MISSING

Kayıptı o zamandan itibaren…

Kaybetmiştik birlikte…

Kalanın hissettiği, kaybedilene duyulan özlem miydi sadece, yoksa bir daha göremeyecek olmanın bencilce duyulan acısı mıydı geriye kalan? Kaybedilene duyulan özlem çok karanlıktı o saatten sonra. Onun tek bildiği buydu.

Dün olandı kaybedilen ve bugün artık nefes aldığını bile bilmiyordu…

Hatırladığı tek şey; karanlık ve soğuk bir histi. Gözlerinin derinindeki acıyı hissediyordu. Onun baktığını görmeyi arzuluyordu oysa delice. İyi hissediyor mu şu an bilmek istiyordu. Söylenecek tek söz, paylaşılacak bir an yoktu o zamandan beri…

Soğuk bir kış sabahı bile değildi artık geride bıraktıkları

Dondurucu bir sabaha karşı, karanlıktaki ayak sesleriydi onu derinlere çekip, o odalara kilitleyen. Orada hatırlıyordu sesindeki yumuşaklığı, bakışlarındaki sıcak gülümsemeyi ve sevişmelerindeki kızıllığı. Evet, artık dünya onun için sadece gri, soğuk bir yerdi. Bir sabaha karşı birlikte intihar ettikleri yer.

Kaybolan izler…

Kaybolduğunda son hatırladığı ve bildiği buydu kendine dair. Diğerlerinin ertesi sabah öğrendikleri ise artık adının kayıplar listesinde olduğuydu…

İnsanın sevdiği kayıplar listesine dahil olduğunda neler hisseder gerçekten? Kim kayıp olanın yaşadığını ya da öldüğünü bilmek istemez? “Sadece yaşadığını bileyim yeter” diyordu kadın. “İyi ya da kötü olması, beni artık anımsaması, bir daha gözlerimizin buluşması gerekmiyor ki yaşadığını bileyim yeter!”

Yıllar geçmişti ama o aramaktan vazgeçmiyordu

Kayıp listelerinden bile silinmişti adı. Kimse kaybolduğunu bile bilmiyordu artık. O sadece eski bir fotoğrafın izlerinde arıyordu hala kimsenin anımsamadığı kaybını…

Bazen insan insanı kaybeder. Aklını kaybedecek kadar uzağa iter ve kaybeder

Bazen de oğlunuz, kızınız, kocanız ya da karınız, siz hiç fark etmeden, dilemeden, dahil olmadan hayatınızdan çıkıp gidiverir. Birileri onların hayatları hakkında karar vermiştir ve sizden çekip alırlar. Bütün kayıp hikayeleri aynı şeyi anlatır. Geride kalan, içi hiç dolmayacak karanlık bir boşluktur.

Füsun SAKA

İŞİTİLMEYEN

Yuvarlanarak geçtim buradan:
görmediniz.
Güneş bile yumdu gözlerini
kapattı kulaklarını
işitmedi
sözlerimi.

Yaralanarak geçtim buradan:
sağaltmadınız.
Gök bile örtündü bulutlarını
sakladı yıldızlarını
dinlemedi
umutlarımı.

Yokolarak geçtim buradan:
yaşatmadınız.
Ölüm bile çekti aldı anlarını
tuttu attı anılarımı
dindirmedi
acılarımı.

Oruç Aruoba

Paylaş

Son Yazılanlar

Bedeli pahalı bir dünya kupası

20 Ağustos 2023, Sidney’de Stadium Australia’da önemli bir organizasyonun, Kadınlar Dünya Kupası’nın finalinin son düdüğü ile birlikte İspanyol futbolcular büyük

Putin de olurmuşum ben!!!!

Sizin kırmızı çizginiz nedir ? Hani o çizgiyi geçince savaş ilan edebileceğiniz yer. İşte geçen gün bizim evin “minik” Puta’sına

Eskiden biz arabulucuyduk

Kiracı-ev sahibi arasındaki uyuşmazlıklar dağları aşınca arabuluculuk sistemi zorunlu hale getirilerek uygulanmaya kondu. Düşünün 2020 yılında 27 bin, 2021 yılında

Dayatılan koşullara direnmek

Ne yaman ikilem; bir yanda, şemsiyesi altında yaşayanlara bağışladığı özgürlüğün tek savunucusu rolünü oynarken, diğer yanda soluksuz çalıştırdığı insanları kendisine

Azim, kararlılık ve mücadele

Değerli Bi’nevi Gazete okurları, Özel sebeplerden ötürü uzun bir süredir sizlerle değildim. Bu yüzden öncelikle siz değerli okurlardan, sonra da

Küçük “Puta”lar işini bilir

Siz onları bilmezsiniz. Acındırarak, yardıma muhtaç bir şekilde girerler hayatınıza. Bi mağdur, bi zavallı, bi güçsüz. Tatlı tatlı masum masum

“Cumhuriyet vazgeçmemektir!”

Haçadur Kelleci… Türkiye’nin yetiştirdiği dünya çapında mücevher ustalarından biri… Dünyanın en büyüleyici ve renkli merkezlerinden biri, Kapalıçarşı’da ve Çuhacı Han’da