Kış mevsimiyle beraber grip hastalığı da gündeme gelmeye başladı. Grip halk arasında, “Paçavra hastalığı” diye de tanımlanır. Gerçekten de hastalık insan organizsamı kimyasal düzenini perişan eden gelişmeleri tetikler. Hastalığa neden olan virüsler mutasyona uğradığından var olan ilaçlarla ortaya çıkan virüsü bertaraf etmek çok zor olur.
Paçavra hastalığı deniyor
Kış mevsimiyle beraber grip hastalığı da gündeme gelmeye başladı. Grip halk arasında, “Paçavra hastalığı” diye de tanımlanır. Gerçekten de hastalık insan organizması kimyasal düzenini perişan eden gelişmeleri tetikler. Hastalığa sebep olan virüsler mutasyona uğradığından var olan ilaçlarla ortaya çıkan virüsü bertaraf etmek çok zor olur. Hastalık organizmada virüslerin zehirli salgıları nedeniyle yoğun yangıya (Endzündüng), iltihaplanmaya sebep olur. İltihaplanma hücre zarı lipidlerinde (Yağ asitleri Omega-3) oksitlenmeye, zar yapısının bozulmasına yol açar. Bu gelişme sonrası hücre içi kimyasal düzen bozulur, DNA düzeni sapkınlaşır, düzensiz şifre bilgisi açığa çıkar. Sonuçta, kalıcı system bozuklukları ve hastalıkları gündeme gelir.
Statinler çözüm olabilir mi?
Grip başlangıç evresindeyken yangı-iltihaplanma konusunda önleyici tedbir alınırsa, büyük hasar yaratmadan atlatılır. Ancak, gerekli özen gösterilmezse,yoğun yangı-iltihaplanma nedeniyle sinir sistemi bozukluğu başta olmak üzere, infarktüs, kanser, Alzheimer gibi hastalıklarilk fırsatta boy gösterebilir.
Dr. David, B. Agus, “Leben ohne Krankheit-Hastalıksız hayat” adlı eserinde sıra dışı bilimsel önelireli ve tespitleriyle okuyucusunu şaşırtır, bilgilendirir. Mesela grip konusunda şöyle der; “Kolesterolü azaltıcı etkisi olan statinler, özünde ciddi anlamda yangı-iltihaplanma engelleyici niteliğe sahiptir. Bilindiği üzere grip yataran virüsün zehirli salgısı organizmada yoğun yangıya yol açar. Gribin kendini belli etmeye başladığı zaman kesitinde günde 10 mg statin alınırsa, iltihaplanma-yangı önlenir. Böylece organizmada gribin kalıcı hasara yol açması önlenir. Mesela, akciğer, damar iltihaplanması ve buna bağlı kalp krizi riski minimuma iner. Statin sinirlerin dış hücre zarındaki iltihaplanmayı da önlediği için sinirdeki iletişim sorununu da ortadan kaldırır.Mesela, epilepsy bu yolla tedavi edilebilir. Beyin hücrelerini besleyen kılcal damarların tıkanması engellenir.
Papaya, Güney Amerika kökenli bir bitkidir
Bitkinin armuda benzer meyvesi, vitamin, mineral, elektrolit, enzim, antioksidan etkili kimyasallar yönünden çok zengindir. Ülkemizde satılan meyvenin içerisindeki kimyasal sentez, insan organizmasındaki metabolizma faaliyetlerini en ideal düzeyde çalıştıracak niteliktedir. Meyvede bulunan papain ve Chymopapain adlı enzimler, organizmada protein sindirim düzeninin sağlıklı yürümesine ciddi katkı yapar. Papain enzimi bağırsaklardaki mikro organizmaların, bu arada vrüslerin salgıladığı ve ilhitaplanmaya yol açan zehirli salgıların kimyasal yapılarını bozar, bağırsak iç çeperinde iltihaplanmayı önler.Bunlara ek olarak, sahip olduği antioksidan etkili kimyasallar yardımıyla, organizmada meydana gelen serbest radikallerin eksik elektrotlarını tamamlayarak onların zararsız hale gelmelerini sağlar. Mesela organizmadaki kolesterolün okside olarak tahripkar LDL haline dönüşmesini frenler, kılcal damarların tıkanmasını, yağ hücrelerinin üst üste dizilerek “Orangen Haut-Selüloit” görüntüsü yaratmasını önler.
Özetle sunduğum verilerden anlaşılacağı üzere Papaya gerçekten küçücük bir eczane hüviyetindedir. Beynin koruyucu meleği denecek kadar etkili kimyasallara sahip olan bir ürüne bu ünvan az bile.