Turşu bidonu bile olsa al ama…

Türkiye belki de hiç tanık olmadığı bir ekonomik süreçten geçiyor. Yeni ekonomik model diye lanse edilen, Nas suresi ile de desteklenen bu yeni model, Türk Lirası birikimleri olanları inanılmaz biçimde zarara uğrattı, uğratmaya da devam edecek gibi görünüyor.

Turşu bidonu bile olsa al ama TL ile yatırım yapma

Türk Lirası’na resmi enflasyonun dahi üçte birinden az faiz öneriliyor olması tüm hesapları altüst etti. Evet eski Türkiye’de de 3 haneli enflasyon dönemleri olmuştu ancak o zaman bu enflasyonu bertaraf edecek oranda faiz önerildiği için para bir şekilde değerini koruyabiliyor durduğu yerde erimiyordu.

Şu an ne yazık ki böyle bir ortam yok. Türk insanının finansal okuryazarlık konusunda da zayıf olduğunu düşünürsek, parasını TL mevduat yapan bir çaresiz yatırımcının eli kolu bağlı görünüyor. Yakın çevremde de tanık olduğum üzere bu durumdan en çok yaşlılar etkileniyor. Çünkü onlar banka faizi dışında pek bir seçenek bilmiyorlar. Duysalar tavsiye alsalar da klasikleşmiş alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemiyorlar. Biraz cesareti olanlar neyse ki kur korumalı mevduata geçiş yapabildiler ancak inanın dolardaki artış bile birikimleri korumaya yetmiyor.

Bu sürdürülebilir bir ortam değil

Arabanın, evin artık en güvenilir yatırım aracı haline gelmesi kabul edilebilir bir durum değil. Bunun normalleşmesi halinde çok ciddi toplumsal sorunlarla karşılaşacağımız, Hindistan’a benzeyeceğimiz çok açık.

Hindistan’da 100 milyon civarında bir nüfus inanılmaz varlıklı yaşarken kalan ve sayısı milyarı geçen nüfus ise açlık sınırında yaşıyor.

Türkiye’de de maalesef bu yeni ekonomik model orta sınıfı yok ediyor. Artık ya zenginsiniz ya da fakirsiniz.

Bu yatırım açısından hiç de sağlıklı olmayan ortam ne zaman düzelecek bilen yok. Bıçak kemiğe çoktan dayandığı hatta hayati damarlı dahi kestiği halde, Cumhurbaşkanı ve ekibi bu yeni modelin arkasında duruyor. Hatta tüm dünyanın bu modeli hayranlıkla izlediklerinden söz ediyor. Şimdi diyeceksiniz ki bunları biz de biliyoruz hatta bilmekle kalmayıp iliklerimize kadar yaşıyoruz.

Asıl soru şu. Ne yapmalıyız?

Bir tavsiyeniz var mı?

Açıkçası tavsiyede de bulunmak çok zor. Hisse senedi diyeceğim ama yaşlı kesimin pek o taraklarda bezi olacağını sanmıyorum.

Döviz de dediğim gibi enflasyonun hızına yetişemiyor.

O halde bu enflasyondan korunmanın tek çaresi mal stoklamak. Başlıkta da belirttiğim gibi turşu bidonu dahi olsa al, ama Türk Lirası’na güvenme. Çünkü bugün elindeki 100 bin lira ile atıyorum 10 bin adet turşu bidonu alabiliyorsan, seneye faizi ile 120 bin liraya çıkan paranla 6 bin adet turşu bidonu dahi alamayacaksın. Çünkü plastik fiyatları hepsinden hızlı yükseliyor.

Turşu bidonu tabii ki bir metafor

Alması sonra satması, stoklaması kolay bir ürün değil. Bunun yârine ev araba almak daha kolay gibi görünüyor ancak orada da riskler var.

Her şeyden önce diyelim ki Ayşe teyzenin sadece 300 bin lira birikimi var. Bu parayla ev alabilmesi hatta araba alabilmesi bile mümkün değil. O zaman Ayşe teyze ne yapacak. Ya güvendiği eşi dostu akrabası ile danaya girer gibi ortak eve, arabaya girecek ya da parasının günden güne erimesini izleyecek.

Çok zor sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Umarım Nas suresi ile desteklenen ancak ekonominin tüm fabrika ayarlarını bozan bu dengesizlikler bir an  önce son bulur. Aklı selim galip gelir ve ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda denge bulunabilecek politikalara geri dönülür. Aksi takdirde Ayşe teyzelerin canı yanmaya devam edecek ve Hindistan’dan beter olacağız.

Ercan İnan

 

Paylaş

Son Yazılanlar

“Cumhuriyet değerleri zamansızdır”

Türkiye’nin uluslararası bilinirliğe sahip sanatçılarından biri Gürbüz Doğan Ekşioğlu… Çizgileri ile konuşan ustalardan… Çizgileri “The New Yorker”ın kapaklarını süsleyen Ekşioğlu,

Bedeli pahalı bir dünya kupası

20 Ağustos 2023, Sidney’de Stadium Australia’da önemli bir organizasyonun, Kadınlar Dünya Kupası’nın finalinin son düdüğü ile birlikte İspanyol futbolcular büyük

Putin de olurmuşum ben!!!!

Sizin kırmızı çizginiz nedir ? Hani o çizgiyi geçince savaş ilan edebileceğiniz yer. İşte geçen gün bizim evin “minik” Puta’sına

Eskiden biz arabulucuyduk

Kiracı-ev sahibi arasındaki uyuşmazlıklar dağları aşınca arabuluculuk sistemi zorunlu hale getirilerek uygulanmaya kondu. Düşünün 2020 yılında 27 bin, 2021 yılında

Dayatılan koşullara direnmek

Ne yaman ikilem; bir yanda, şemsiyesi altında yaşayanlara bağışladığı özgürlüğün tek savunucusu rolünü oynarken, diğer yanda soluksuz çalıştırdığı insanları kendisine

Azim, kararlılık ve mücadele

Değerli Bi’nevi Gazete okurları, Özel sebeplerden ötürü uzun bir süredir sizlerle değildim. Bu yüzden öncelikle siz değerli okurlardan, sonra da

Küçük “Puta”lar işini bilir

Siz onları bilmezsiniz. Acındırarak, yardıma muhtaç bir şekilde girerler hayatınıza. Bi mağdur, bi zavallı, bi güçsüz. Tatlı tatlı masum masum