Cuma günü, ABD, 2008’deki küresel mali kriz sonrasında en büyük banka iflasını yaşadı. Silicon Valley Bank (SVB), mevduat sahiplerinin milyarlarca dolarlarını aynı anda çekmeye çalışması ile iflasını açıkladı. Peki bu noktaya nasıl gelindi? Merkez bankaları faiz artırırken, normal bankalarda faiz riskinden kaçınmak için kendini başka finansal enstrümanlar ile koruması gerekiyor. Yani profesyonel olarak risk yönetimi yapması gerekiyor.
Portföyün çeşitlendirilmesi gerekirdi
Amerika Merkez Bankası FED, Mart 2022’de faiz artırımlarına başladı ve hala faiz artırımlarına devam ediyor. Faizin bankalar, şirketler hatta bireyler üzerine binen yükün azaltılabilmesi için portföyü çeşitlendirmek gerekiyordu. SVB, ne yazıkki bu riski yönetemedi. SVB’nin ardından Pazar günü kripto dünyasına destek veren Signature Bank’ta yetkililer tarafından kapatıldı. SVG’den sırasıyla, sigortalı, sigortasız ve genel alıcılar olmak üzere mevduat sahiplerine ödemeleri yapılacak.
ABD’de banka kapanmaları sonucunda piyasanın beklentisi FED faiz artışlarında yavaşlamaya gidecek mi oldu. Yarın açıklanacak olan enflasyon rakamları 22 Mart FED faiz kararı öncesinde önemle takip edilecek. Yarın ABD TÜFE Şubat ayında %0.4 artarak yıllık %6’ya yükselmesi bekleniyor. Düşmeyen enflasyon, iyileşen istihdam piyasası ve banka iflasları üçgeninde FED’in kararı önemini koruyor.
Bist 100 haftaya negatif başladı
Hem içeride seçim gündeminin yoğunluğu hem de küreseldeki olumsuz gelişmeler endeks üzerine baskı kuruyor. TCMB Ödemeler Dengesi İstatistiklerine göre Ocak ayında 9,85 milyar dolar oldu. 2014 yılında bu yana en yüksek artış yaşandı. Türkiye finansal piyasaları belirsizliklerin olduğu bir döneme girdi. 2023 yılının demosunu ilk iki ayda yaşadık diyebiliriz.
Zor bir yıl olacak. Paramızın değerini korumak için ise yumurtaları aynı sepete değil farklı finansal enstrümanlara yatırmak en doğrusu olacak. Biraz yurt içinden biraz yurt dışında biraz emtia derken riskleri dengeleyecek bir portföy hazırlama şart oldu.
Bist 100 teknik açıdan hala iyimser bir bölgede. 5200 – 5300 bandının yukarısında olması iyimser havayı koruyacaktır. Ama 5200 altı yeniden 4500 seviyelerine kadar düşüşü beraberinde getirebilir. Riski dağıtalım derken biraz da altın ve gümüşten bahsetmekte fayda var. Altının onsu, uluslararası piyasada 1893 dolara kadar yükseldi.
1860 dolar seviyesini kritik buluyorduk, üzerindeki seyir pozitif diyebiliriz. Banka krizleri birde üzerine jeopolitik riskler altını portföyde dengeleyici unsur olarak tutmakta fayda olacak. Gümüş ise altının hızına bu kez yine yetişemedi. Oysa değerli metaller birlikte hareket ettiklerinde yukarı trend hızlanarak devam eder. Gümüşün fiyatlamalarda geri kalması şüphe uyandırıcı ve altını geri çekebilir. Gümüş için ise 20 doların altı görülmesi halinde portföylere eklemek mantılı görünüyor.
Gram altın ise haftaya yükselişle başladı. Hem ons altındaki yükseliş hem de dolardaki 18.80 sınırının ihlal edilmesi grama yaradı. Gramı 1165 TL’ye kadar yükseldi. Yükseliş devam ediyor. Güçlü görünümünü koruyor. 1100 TL seviyelerine yaklaştıkça alım psikolojisi çalışıyor. Üst sınır ise hala belirlenemiyor. İçeride enflasyon baskısının artacağını düşünürsek gram altın hala ucuz bile diyebiliriz. 1040 TL altına gelmedikçe güçlü kalmaya devam edecektir.
Bu hafta içeride Çarşamba günü Bütçe Dengesi ve Cuma günü İthalat ve ihracat rakamları, globalde ise Salı günü ABD TÜFE rakamları ve Çarşamba ABD ÜFE rakamlarını takip edeceğiz.
Bol kazançlı bir hafta olması dileklerimle…