Boyacı ve sözünün gelişi…

Bir  ayakkabı boyacısının yaşamaktan değilse bile, alıkonmaktan vazgeçtiği bir dünya kimlere bahtiyarlık verebilir. Yeni yetme varlığını yetmişine kadar oradan oraya sürükleyeceğini bilse de, ehvenleştirdiği umutlarını yerleştirip, uysallaştırdığı omuzlarına  vurduğu boya sandığıyla gidişini görüp, umursayan çıkar mı onu.

Tezatlar ülkesinde, değiştiremeyeceğin yazgınla nihayete erecek ömrünün  herhangi bir yaşını, cebine asgarisi uygun görülmüş hakkına rıza gösterip  yaşayıp gideceksin. Kesat hakkına razı olmasan da, gün başlar başlamaz, bir boyunduruk zorlaması koyuverecek seni sokak kapısına. Kapısında ayrı, vitrininde ayrı, caddesinde ayrı küseceksin hayata.

Kıyı kenar yürüsen, avare boşluklara düşeceksin, dilinin ucuna gelen birkaç sözle dertleşecek birini arasan, çullanacak üzerine sürülerin gümbür gürültüsü. Kırılan camlar, aynalar, yıkılan binalar arasında sıkışmış sanacaksın kendini. Sakınasın yoksa sözünden gayrısını, avaz avaz çınlatmadan önce sesini, uluorta hançerlemen gerekecek  kör dövüşlerin çığırtkan öfkesini.

Her şeyin sahibi var bu dünyada

“Öğretmediler mi sana çocuğum,  her şeyin sahibinin olduğu bir dünyada yaşadığını?’’ Göz alabildiğine; gördüğün, saydığın her eşyanın, her hareket edenin, yerinden kıpırdamayanın bir sahibi vardır. Seni buyur etmeyen sandalyeleri, okul sıralarını geçip, sahiplerini bilen koltukları boş bırakıp, şezlonglardan, salıncaklardan uzak durup, çömeşecek bir tahta sandığa razı olmalısın.

Sahip olduklarının künyesi-ismi-tapusu her zaman yetmiştir onlara. Kırk ambarları  doludur, gerisi boştur. Irgat, cıbıldak, amele, hepsi kendigillere yük taşıyan kamburgillerdir. Boyacı epeydir bunları bilegelmiş, hiç birşeyciklerine imrenmemiş, kendisi için istediği iyi günlerin, varsılları da bu mal mülk edinme  eziyetinden kurtaracağına inanarak neredeyse rahatlamış.

Tuttuğunu benim deyip, kollayıp-sarılıp varlıklarına, ömrünü  tüketenler varsa, pay edip bulduğu üçü beşi, şenliğe dönüştürenler de var her bir şeyi. Gezgin boyacı, düş kırıklarının ortasında yalın aylak dolaşsan da, eğleşip söyleşsen de geçip gidiyor ömür.

Teselli vereceğine fikirleri uçuşturup, dertleri deşmek olunca rüzgarın işi, seyri kalıyor sözcüklerin hep birden havalanan kuşlar gibi gidişini.

Çömeşip sandığına, bakar güneşin altında kumlara. Aynı büyüklükte olmak  ve aynı ışıltıyı paylaşmak fiziksel mi, sınıfsal mı diye düşünür. Düşünür de düşünür.

Tüm yaşam deneyimleri kuşların düğününe giden kamıştan bir düdüktür. Var dediği yok, yok dediği var çıkmıştır. Elini eteğini toplamış, bir başına kalmış, oturduğu sandığın söylettiklerini mırıldanmıştır.

Yitirmekten korkup çekinenler, mallarını gözettikleri, düşmanlarını gözetledikleri, kaleler, mahzenler yapıp, yaşamayı seçtikleri duldalarında ölüp gittiklerinde, miras olarak  çocuklarına;  hiçbir güzelliğini göremedikleri, paylaşmayı bir türlü öğrenemedikleri, renklerinden, kokularından haberdar olmadıkları bir dünya bırakacaklar.

Sen düşün, sen söyle  sandığınla gezip dururken,

başka türlü olmayacak,

cümle kapısı açık oradan gel,

sesin herkes için bir ezgi,

habersiz bir bahar gelişin, çat  kapı,

şarkının sözleri bilindik, hatırlayacak herkes,

‘Koşun, bembeyaz bir gemi yanaşıyor rıhtıma’.

Safa Özkızıltan

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Nedir bu sürdürülebilirlik?

Sürdürülebilirlik Prensibi, 1713 yılında Hans Carl von Carlowitz adlı bir Alman tarafından ortaya atıldı. Kaynakları kurutmadan ve  yaşamın her alanında mevcudu devamlı kılabilmek, yaşamın en

Östrojen, progesteron ve testosteron

KADIN METABOLİZMASI VE ERKEK METABOLİZMASI Peki çevremizde sürekli duyduğumuz bu östrojen nedir? Hormonlar genel olarak organların fonksiyonlarını düzenleyen metabolik kimyasallardır. Östrojen başlıca yumurtalıklarda kolesterolden sentezlenen

Dalışın Altın Kızı: Şahika Ercümen 

Denizin derinliklerine yapılan zorlu dalışlar, cesaret ve azim dışında biraz da çılgınlık gerektiriyor olsa gerek. Tonlarca suyun basıncı üzerinizdeyken, klostrofobik bir ortamda yapayalnızsınız ve yapacağınız ufacık bir hata

İkizler burcunda dolunay – Sözün gücü

Sözlerin gücünün ne kadar önemli olduğu ve bu gücü nasıl kullandığımıza dair testlerden geçeceğiz. 14 Ekim Güneş Tutulmasının etkilerini yine ve yeniden yaşayacağımız iletişim ve

Merkez Bankalarının Rekor Altın Alımı

Borsa İstanbul 7960 puandan yüzde 0.5 değer kazanımıyla haftayı kapatmış oldu. Borsa endeksinde 8000 puanın üstü test edilmiş olsada üzerinde kalıcı olamadı. Borsada yatay hareket

İsrail ve Irkçılık meselesi

  Irkçılık söz konusu olduğunda hâlâ ilk akla gelen antisemitizm olgusunu biraz açmak gerekir. Antisemitizm, kelime anlamı itibariyle Sami Düşmanlığı anlamına gelir.  Hz. İsa’yı çarmıha

Akıl hasadı yapmak ne ola?

Hafta sonu testiler ve bidonlardan saklama kaplarına doldurup boşaltmakla uğraşırken zeytinyağı, nar suyu ve elma sirkesinin kendine özgü kokuları ve renkleri içinde hoş saatler geçirdim.