Dağda Yalnız Yaşayan Kadın, Dian Fossey anısına…

Ezber Bozan İnsanlar – 4

Dünya Emekçi Kadınlara atfedilmiş olan 8 Mart’ı kutladığımız şu günlerde, ezber bozan insanlara güzel bir örnek oluşturan, doğabilim ideolojisinin sembolü olarak tarihe mâl olmuş bir kadından, Dian Fossey’den bahsetmek istiyorum sizlere.

İnsanın kendisinden başka türlere, hatta yeri geldiğinde kendi türüne bile yaşama şansı tanımadığı günümüz dünyasında, Dian Fossey’i ömrünü gorillere adamış bir bilim insanı, bir aktivist olarak tanımlayabiliriz…

Gorillerin neslini tükenmekten kurtardı

Ruanda, gorilleri uzun yıllar kendi habitatlarında gözlemleyen ve dağ gorillerini kaçak avcılara karşı koruyan Amerikalı primatolog Dian Fossey vasıtasıyla, doğaseverlerin belleklerine kazındı. Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WFF) raporuna göre nesilleri tükenme tehlikesi altındaki 10 hayvan türünden biri olan dağ gorilleri 1970’li yıllarda Fossey’in özverili çabaları sonucu yok olmaktan kurtarıldılar.

 

Kaliforniya’dan Sisteki Gorillere uzanan uzun yol…

1932’de San Franscisco, Kaliforniya’da doğan Dian Fossey işletme ve ergoterapi eğitiminin ardından iş hayatına atıldı. Ancak, yaban hayvanlara ve onların yaşamlarına özel bir ilgi duyan Fossey, 1963’te bir yıllık maaşına karşılık gelen 8.000 Dolar’ı cebine koyarak altı haftalığına Afrika turuna çıktı. Nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvan türleri üzerine çalışmalar yapan, Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın kurucularından William Holden ile Kenya’nın başkenti Nairobi’de şans eseri yolları kesişti. Afrika’nın en büyük milli parklarından biri olan Tsavo ve pembe flamingo sürülerinin habitatı olan Manyara Tuz Gölü coğrafyasında yaban hayatı yakından inceleme şansı buldu. Bazı maymun türlerinin 3 milyon yıldır yaşadığı iddia edilen, 1979’de UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil olan Ngorongoro Koruma Alanı’nda geçirdiği birkaç günün sonunda Afrika’da kalma düşüncesi aklında çoktan filizlenmişti bile.

Tanzanya’daki Olduvai Gorge arkeoloji sitesini ziyareti sırasında Fossey, büyük insansı maymun (hominid) fosilleri üzerine çalışmalar yapan *paleoantropolog Louis Leakey ile tanıştı.  Leakey, primatolog Jane Goodall’ın şempanzeler üzerine yapmakta olduğu çalışmalardan bahsederken dağ gorilleri için de benzer araştırmaların yapılması gerekliliğinin önemini vurguladı. Fossey çektiği krediyi ödemek için Louisville’deki evine geri döndüğünde aklı hala Afrika’da, dağ gorillerindeydi. Leakey ile yapmış olduğu konuşmadan ve dağ gorilleriyle ilk karşılaşma anından çok etkilenmişti. Fossey’in The Courier-journal gazetesi için yazdığı Afrika ziyaretinin detaylarını içeren üç makalesi hayli ses getirmişti.

Sekiz ay primatoloji eğitimi

Amerika’da çeşitli eyaletlerde konferans veren Leakey ile tekrardan yolu keşişen Fossey, gazeteye yazdığı Afrika gezi yazılarını onunla paylaştı.  Fossey, Afrika tecrübesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen gorillere karşı eski coşkusunu kaybetmediğini Leakey’e ispatlamıştı. Leakey, Jane Goodall’ın Tanzanya şempanzeleriyle yaptığı gibi Fossey’e dağ gorilleri ile ilgili uzun vadeli bir araştırmayı üstlenmesini önerdi. Teklifi kabul eden Fossey için, sekiz ay boyunca aldığı primatoloji eğitimi akabinde, Aralık 1966’da Afrika macerası başladı.

Lilly adını verdiği eski bir Land Rover Jeep ile yollara düşen Fossey, Gombe Stream Milli Parkı’nda araştırmalarını sürdüren Jane Goodall’a uğradı. Burada Goodall’ın şempanzelerle ilgili araştırmalarını ve methodlarını gözlemleyen Fossey, ilk saha çalışmalarına, 1967 başlarında Kongo Kabara’da başladı. Gorillerin yaşam alanına yakın dağlık bölgede kurduğu kamp yerleşim bölgelerine hayli uzaktı. Fossey, sadece eksikleri tamamlamak ve erzak temini için ayda bir kere Lilly ile yaptığı iki saatlik yolculukla Kikumba köyüne iniyordu.

Fossey’in Kongo’da kalması tehlikeliydi

Belçika’nın eski sömürgesi olan Kongo’da, 1960-1965 yılları arasında ayrılıkçı gruplarla olan çatışmalar ve siyasi çalkantılar had safhadaydı. Kongo Kriz’i diye tarihe geçen bu dönemde Sovyetler Birliği ve ABD’nın zıt tarafları desteklemesiyle kızışan Soğuk Savaş sırasında yaklaşık 100.000 insanın öldüğü sanılmaktadır. Fossey, 1967 yılında Kongo’ya geldiğinde bu soğuk savaşın artçı şokları hala hissedilmekteydi. Bu kargaşada Fossey’in Kongo’da kalması çok tehlikeliydi. ABD Büyükelçiliği’nin de tavsiyesine uyaran Fossey, Kongo’dan Ruanda topraklarına geçerek çalışmalarına orada devam etti.

Dağda yalnız yaşayan kadın – Nyirmachabelli

24 Eylül 1967’de Fossey, Karisoke Araştırma Merkezini kurdu. Çalışma alanı 3.000 metre yükseklikteki Visoke Dağı’nda 25 km2 lik bir bölgeydi. Yerli halk Fossey’e “dağda yalnız yaşayan kadın” anlamına gelen Nyirmachabelli adını taktılar. Fossey incelemek üzere üç ayrı goril ailesi belirledi. Kaçak avlanmanın önüne geçilemediği o dönemde goriller insanları atalarını katleden varlıklar olarak tanıyorlardı. Fossey’in bu durumu aşması ve gorilleri habitatlarında yakın mesafeden inceleyebilmesi uzun zaman aldı. Mimik ve hareketlerini, hatta seslerini taklit ederek onlara uyumlu ve itaatkâr tavırlarla yaklaştı. Gorillerin favori besinleri olan yerel bitkileri onlarla birlikte yiyerek güvenlerini kazanmayı başardı. Onsekiz yıl boyunca burada herkesten izole bir hayat süren Fossey, insanları yanlarına hiçbir şekilde yaklaştırmayan gorillerin davranışlarını inceleyip onların insanlara alışmalarını sağladı.

Oldukça çamurlu olan, hareket kabiliyetinin kısıtlı olduğu bu bölgede yürüyebilmek için bile uzun ve sık bitki örtüsünü pala ile yararak yol açmak gerekiyordu. Bunların üstüne, sert geçen mevsimler, soğuk ve karanlık eklenince Fossey’in yanına gelen araştırma öğrencileri kısa sürede arkalarına bakmadan kaçıyorlardı.

Nesilleri hızla tükenmekte olan dağ gorillerini korumak amacıyla 1920’lerde milli park ilân edilen bu coğrafyada kaçak avlanma yasaklanmış olsa da yasa dışı avlanma devam ediyordu. Fossey, Karisoke civarındaki gorilleri avlamak amacıyla kurulmuş olan tuzakların temizlenmesi için devriyeler tuttu. Karisoke kamp alanı çevresinde tespit edilen 1.000 adet civarındaki avcı tuzağı imha edildi. Devriyelerinin aktif olmadığı milli parkın doğu bölümünde fil dişleri uğruna filler katledilirken bir düzineden fazla da dağ gorili öldürüldü.

Hayvanat Bahçeleri Etik Değildir…

Fossey, 1978’de Coco ve Pucker isimli iki bebek gorilin Ruanda’dan Almanya Köln’deki bir hayvanat bahçesine gönderilmelerine engel olmaya çalıştı. Kaçak avcılar bu iki bebek gorili yakalayabilmek için 20 yetişkin gorili öldürmüşlerdi. Bu iki bebek goril yaralarının tedavi edilmesi için Virunga Dağı Park görevlileri tarafından Fossey’e teslim edildiler. Bebek goriller, sağlıklarına tekrar kavuşur kavuşmaz Fossey’in tüm itirazlarına rağmen Almanya Köln’deki hayvanat bahçesine sevk edildiler. Goriller hayvanat bahçesinde esaret altında yaşadıkları 9 yıl sonunda peşi sıra hayatlarını kaybettiler. Fossey, insanların eğlenceleri uğruna hayvanların hapishane misali hayvanat bahçelerinde tutulmasını ahlak ve etik dışı buluyordu.

Fossey Şimşekleri Üzerine Çekiyor…

Fossey’in en sevdiği goril olan gümüşsırt Digit, Aralık 1977’de, oğlu Kweli’yi kaçak avcılardan kurtarmaya çalışırken kalbine isabet eden bir mızrak darbesiyle öldürüldü. Kaçak avcılar, Digit’in kestikleri baş ve el gibi uzuvlarını 20$ dolar karşılığında takı ve kül tablası yapılması amacıyla pazarladılar. Annesini de bu saldırıda kaybeden Kweli’yi kaçak avcılar yakalayamadılar. Ancak, bu saldırıda aldığı darbeler neticesinde kangren olan Kweli yavaş yavaş ve acı içerisinde öldü. Digit’in katillerinin de aralarında bulunduğu birkaç kaçak avcının tutuklanarak uzun süreli hapis cezası almalarına ön ayak olan Fossey şimşekleri iyice üzerine çekmişti.

Gorillerinden birkaçının ölümü Fossey’in, bilimsel yayın ve araştırmalardan çok, kaçak avcılık sorununa yoğunlaşmasına, dikkatini bu yöne vermesine neden oldu. Aralarında gönül bağı olan dağ gorili Digit’in ölümü akabinde Fossey, günümüzde Dian Fosey Uluslarası Goril Fonu olarak hizmet veren, Digit Fonu’nu kurdu. Gorillerin korunmasına yoğunlaşan Fossey kanunları uygulamaları ve bu kıyıma karşı ona yardımcı olmaları için yerel yetkililere açıkça meydan okuyordu.

Fossey, 27 Aralık 1985’te sabahın erken saatlerinde, Virunga Dağları’ndaki derme çatma kulübesinde ölü bulundu. Fossey’in hemen yanında yerde bulunan tabancası katillerle mücadele ettiğine bir işaretti. Fossey’in kıymetli eşyalarına dokunulmamış olması kulübesine hırsızlık amacıyla girilmediğinin bir kanıtıydı. Katillerin kaçak hayvan avcılarıyla birlikte bu eylemden nemalanan kişiler olduğu düşünülüyor. Dava bugüne kadar maalesef çözümlenemedi. Fossey’in naaşı, gorilleri için inşa ettiği Karisoke’deki mezarlığa, en sevdiği goril olan Digit’in mezarının hemen yanına defnedildi.

Dağ Gorilleri Korona Virüs Tehlikesi Altında…

Fossey, DNA’sı insanlarla yaklaşık %90’ın üzerinde benzerlik gösteren dağ gorillerinin insanlardan kapabilecekleri hastalıklara karşı savunmasız oldukları gerekçesiyle yaban hayat turizmine şiddetle karşı çıkıyordu. Fossey, turistler aracılığıyla yayılan hastalıklardan ölen birkaç gorili yetkililere rapor etti. Doğal hayata müdahale olarak gördüğü yaban hayat turizminin doğanın el değmemiş ortamına ve goril araştırmalarına büyük zarar verdiğini düşünüyordu. Ancak, gorillerin yaşam alanlarını ve istikrarlarını koruma hizmetine devam eden Dian Fossey Uluslararası Goril Fonu, günümüzde yaban hayat turizmini destekliyor.

Uganda, Kongo ve Ruanda’nın kesiştiği noktada yer alan Virunga Volkanik Sıradağları’nda yaşam süren, nesilleri yok olma tehlikesi altında bulunan yaklaşık 880 adet dağ gorili iki senedir tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. Dağ gorillerinin korona virüsten etkilenmelerini önlemek amacıyla bir süreliğine ara verilen yaban hayat turizmine Virunga Volkanik Sıradağları’nda tekrardan kalınan yerden devam edilmeye başlandı. Ancak goril safari için bölgeye gelen turistlere ziyaret öncesi son 48 saat içinde yaptırılmış olan PCR (-) test sonuçlarını belgeleme zorunluluğu getirildi. ABD’nin çeşitli eyaletlerinde yer alan hayvanat bahçelerinde korona virüse yakalandıkları tespit edilen dağ gorillerine onlar için özel geliştirilmiş Covid-19 aşısı uygulanmakta.

Fossey’in Mirası…

Fossey’in ölmeden önce kaleme almış olduğu kitabı Sisteki Goriller (Gorillas in the Mist) ölümünden sonra aynı adla beyaz perdeye aktarıldı. Filmin geliri dahil olmak üzere tüm mal varlığı kurduğu Digit Fonu’na aktarılacaktı. Onun vasiyeti Digit Fonu’nun kaçak avcılara karşı mücadeleyi sonuna kadar devam ettirmesiydi. Fossey vasiyetinde, ailesinden ve annesi Hazel Fossey Prize’dan hiç söz etmemişti. Bu duruma karşı çıkan annesi mirastan pay almak için mücadele etti. Yüksek Mahkeme Yargıcı Swartwood Fossey’in vasiyetini hiçe sayarak son kitabının telif hakkının ve anısına çekilen filmin yaklaşık 4.9 milyon dolarlık gelirlerinin annesine verilmesini hükmetti.

Fossey’in günlüğüne yazdığı son sözler; “Hayatın değerini anladığında, geçmişe odaklanmaktan vazgeçip geleceğin korunması için daha fazla çaba harcarsın.”

Bilim ve aklın üstünlüğünü kanıtlayan Fossey, nesli tükenme tehdidi altındaki dağ gorillerini gelecek nesillere armağan ederek, dünyamıza eşsiz bir manevi miras bıraktı.

Fossey’in Ardından…

  • Fossey’in kurmuş olduğu Digit Fonu, günümüzde Dian Fossey Uluslararası Goril Fonu olarak Karisoke Araştırma Merkezi’nde gorilleri izleme ve koruma çalışmalarına devam etmekte.
  • Fossey’in hayatının Ruanda kesitini anlattığı, Sisteki Goriller (Gorillas in the Mist) adlı romanı 1988’de aynı isimle Warner Bross ve Universal Pictures işbirliğiyle beyaz perdeye aktarıldı
  • 2014 yılında 82. yaş gününde Google arama motoru Dian Fossey’i doodle yaptı ve bu büyük mücadele ve bilim insanının dünya çapında tanınmasını sağladı.
  • Lousville’deki Kentucky Opera Visions Programı Fossey hakkında yerli halkın ona taltif ettiği isim olan “dağda yalnız yaşayan kadın” anlamına gelen Nyiramachabelli Operası’nı yazdı ve sahneledi.
  • 2011 yapımı BBC belgeseli ‘All Watched Over by Machines Loving Grace’ de Adam Curtis, Fossey’i doğabilim ideolojisinin sembolü ve Afrika’da doğa ile sömürgecilik sonrası siyasi açıklar arasında bir denge olarak sundu.

 *Paleoantropoloji, insan ve bağlantılı türlerin zaman içerisindeki değişimini fosil kayıtlarına dayanarak bazen genetik, bazen anatomik yapıya bakarak açıklayan bilim dalıdır. Paleoantropolpoglar, çalışmalarında kemik kalıntıları, ayak izleri ve fosillerden yararlanırlar.

Figen Gündüz

Paylaş

Son Yazılanlar

Balonlu bir cumartesi öyküsü

Bilmiş bilmiş konuşuyor, küçücük ellerinden biri boşta kalmış, boyundan yukarıda, şimdi yazdığı senaryoda oynuyor sanki. Öteki elini tutan annesine günün sonu kalmış bu tatlı yaramazla

Yıldızların altında gastronomi hikayemiz

Michelin Rehberi 2025 Türkiye seçkisi, gastronomi dünyasında büyük bir ilgi ve heyecanla bekleniyor. İstanbul, İzmir ve Muğla’nın öne çıkan restoranlarını kapsayan 2025 seçkisi, Türk mutfağının

Mirasla geleceği harmanlayan buluşma

Türk gastronomisinin global arenadaki en güçlü temsilcilerinden biri haline gelen Gastromasa Uluslararası Gastronomi Konferansı bu yıl dokuzuncu kez İstanbul’da düzenlendi. “Legacy & Menu” (Miras &

Zeytinyağının hayatımdaki önemi

Maria’nın günlüğünde bugün; zeytin hasadını konuşup zeytinyağının hayatımda, sağlığımda, evimde, restoranlarımdaki önemini anlatmak istedim. İki hafta önce sevgili arkadaşım Emine ve eşi Mark, beni arayıp

Trump Ekonomisi Enflasyona İşaret Ediyor

Borsa İstanbul geçen haftayı yüzde 3.37 artışla ile 9184 puandan kapattı. Gram altın 3062 TL’den ve  Ons altında düşüşle 2684 dolardan kapanış yaptı. Dolar 34.30, Euro