Herkes yerine yerleşsin, bi gazete okusun

Nihayet evde toplanmaya başlarız

Şöyle gerine gerine bir yazayım dedim. Hava bugün biraz serinledi ya. Bende aldı mı bir sevinç. Malumunuz hem göbek, hem tüyler, hem sıcak pek çekilmiyor bizim için de. Ama ben şu sonbahar gelince nedense bir başka sevinirim. Sanki herkes yerine yerleşecek, herkes yerini bilecek gibi bi duygu benimki. Oh be, bizimki de o yaz akşamları takıp takıştırıp dışarı çıkma sevdasından vazgeçmek zorunda kalacak. Uzun da bej jakarlı kazağını giyecek.

Bak Uzun, kötü niyetim yok, çok yakışıyor sana o kazak. Nihayet evde toplanmaya başlarız, ben de dahil olurum konuşmalara. Bahçeyi de kapatırız yakında. Sokak kedilerine ben sıcacık evimden bakarım. Ay ne yapayım, hayat bu, insanın evi de kaderi oluyor işte. Hele bizim gibi ev kedileri için bu çok geçerli.

Portakal ağacını izlerim

En büyük zevkim de bahçede put gibi durup portakal ağacı ne zaman meyve verecek diye beklemek. Tabii ki benim portakalla uzaktan yakından ilgim yok, sanki bizimkinin var. Eve meyve almaz. Bir tane erik, bir tane çilek yese çok yedim diye dolaşır ortalıkta.

Bir ses, bir hareket olsun ki…

Şimdi kış geliyor ya, iyice peynir ekmek ceviz kemirir evde bu. Ne demiştik, sonbahar. Ben çok romantik bulurum sonbaharı. Yaprakların kırmızı, sarı, yeşil rengi, havadaki o serinlik, bir hareket gelir kente, sarılırsın sevdiğine, tabii ben, kenti duyduklarımla hayal ederim ama çocuk sesleri, yakındaki okuldan zilin çaldığını duyarım mesela, yazın o sessizliği, bütün apartmanın yazlık sevdasında olup çekip gitmesi sinirimi bozuyor elbette. Bir ses, bir hareket olsun ki, Eflatun Efendi de harekete geçsin.

Mızmız bir kenarda duran bir kedi değilim ki ben. Kah bizimkini eyler, kah Uzun’a sataşırım… Kendime göre bir dünyam var benim. Ama laf aramızda, en çok bizimki daha çok evde olacak diye seviniyorum. Hem bakın, yaz, o ne arada kalmış bir mevsim, ilk diyorsun bahar geliyor, yaz çekilse aradan ilkini sonunu bileceğiz biz de. Ama yok o güneş cayır cayır çıkacak. Kıskançlık deyin isterseniz, bir yazlıkçı kedisi değilim işte. Zaten bizimkini yazlıkta misafir ağarlarken düşünürsem, ölürüm gülmekten.

Biz kedi cinsi sevmeyiz fazla kalabalığı

Yazlıktan dönen arkadaşlarım var. Onlar da bir şey anlatmıyor, “yazlık işte, misafir eksik olmuyor, unutuluyorum, ihmal ediliyorum,” diyorlar. Haklılar, biz kedi cinsi sevmeyiz fazla kalabalığı, o kalabalıklarda farklı insanlar tarafından mıncıklanmayı. Ay, bir de korkanlar olur. Aaaa işte orası bizim uzmanlık alanımız.

Onlar korkar hareket edemez, biz de diker gözümüzü bakarız, bir insan gözünün ta derinliklerini işte o zaman fark ederiz. Korkuyla bakışırız. Görmez kendinin benden ne kadar yüksekte olduğunu, adım atsa üzerine atlayacağım sanır, atamaz o adımı, korkusundan atamadığı için de olduğu yerde kalır.

Bizden korkanlar var ya

Bir sonbahar diye başladık ve kedi korkusuna geldik. Bu da benim kedi üslubum, sizinle aynı olacak değildik ya. İşte o korkaklar var ya, ya şimdi aşağılamış gibi oldum, kediden korkanlar diyeyim, bana hayatın gerçeğini hatırlatır. Bazen dikersiniz gözünüzü bir yere, hayat orada akıp gider ama siz adım atmazsınız.

Gözünüzü diktiğiniz yerde, korku olur, geçmiş olur, takıntı olur… Kedi gözüne bakar gibi bakarsın o sabit noktaya ama bir tavşan çevikliğinde de kaçamazsın. Bugün kıskançlığım üstünde, bütün yaz yattım ya, tavşanların zıp zıp halini de kıskanır oldum.

Öyleyse son sözü söyler Eflatun, geldi Sonbahar, gözler bir noktada kalmasın, yaprak hışırtısı, portakal çiçeği, narlar, sinemalar, tiyatrolar… Kentin koşuşturmasında harika adımlar atılsın. Sen adım at, ben kaçarım.

Eflatun

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Trump 2.0 kazandı, dünyada ne olacak?

Borsa İstanbul haftanın ilk iş günü 10 bin puan üzerinde kapanış yaptı. Altın, haftaya yatay başladı, ons 2700 dolar seviyelerinde, gram altında ise 3100 TL

Türk Gastronomisinin Altın Kaşıkları

Mutfak Dostları Derneği’nin 2018’de onur ödülü vererek başlattığı Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri bu yıl çok önemli bir kategoriyi de Yılın Servis ödülü başlığı altında değerlendirmelerine

Kadın emeğinin gastronomiye yansıması

Senelerdir severek yaptığım iş gastronomi yazarlığı ve bunun gibi yeme içmeye, damak tadına ilişkin konulardaki  etkinlikler. Resmi bir tanımı yok, verilmiş unvan da  değil. Sadece 

Gastronominin evrensel gücü

Altın Kaşık Ödülleriyle Mutfak Dostları Derneği’nin ödüllendirdiği yaratıcılık, FSUMMIT 2025’in vizyonuyla sektöre kazandırdığı yenilikler ve Husin belgeselindeki derinlemesine hikâye, gastronominin sınırları aşan gücünü gözler önüne

Prada dertsiz başına dert mi arıyor?

Tasarımlarından marka kimliğine, müşteri portföyünden sattığı hayallere kadar birbirinden çok farklı iki marka hakkında bir söylenti dolaşıyor lüks moda sektöründe… İtalyan moda devi Prada’nın, Capri

Sofralarımızın Ortak Dili

Yemek sadece fiziksel bir gereksinim değil; kültürel kimliğimizi şekillendiren, tarihimizin sessiz tanıklığını yapan ve insanlar arasındaki bağları güçlendiren evrensel bir unsurdur. Her ülkenin, her yörenin