Ne zaman onbir ayın sultanı Ramazan başlasa, aklıma hep, ünlü neurobiyoloji ve stres uzmanı Prof. DR. Gerald Hüther gelir.
Dünyaca ünlü bir bilim adamı olan Prof. Dr. Hüther, “Oruç ve insan organizmasına etkisi “ konusunda da araştırma yapmış bir isim. Özellikle mevsimlerin değiştiği süreçlerde, insan organizmasında neler olup bittiğini araştıran bu uzman, yapılacak bir çeşit “Oruç Diyeti” ile organizmanın adeta baştan ona yenilenebileceğini iddia etmesiyle ünlüdür.
Oruç diyeti nedir?
İsterseniz lafı fazla dolaştırmadan Prof. Dr. Hüther’in “Oruç Diyeti” diye tanımladığı konu hakkında dile getirdiklerinden özet bir bölümü sunalım. “Benim oruçtan ‘fasten’ kastım insanların aç kalması demek değildir. Aç kalmakla, oruç arasında büyük bir fark vardır. Aç kalmada, hiçbir şey yememe zorlaması varken, oruç tutmada bilinçli bir beslenme düzeni vardır. Oruç tutma, bir anlamda, insanın biyolojik etkinliğini yönlendiren ‘iç saatiniz’ belirli bir süre için değiştirmesi; bu iç saat değişikliğinin kolaylıkla gerçekleşmesi için de , özellikle sindirim sistemini yormayacak bir yeni beslenme düzeni devreye sokması demektir. Benim, ‘Oruç Diyeti’ demekteki kastım da budur.
Oruç diyeti yaparken her şeyi sıvı olarak tüketin
Oruç diyeti uygulaması, özünde bir çeşit organizma sıvısını baştan sona değiştirme girişimidir. O nedenle de, oruç süresinde alınacak her türlü yiyeceğin sıvı halde alınması gerekir. Örneğin, yoğurdun ayran, meyvelerin meyve suyu, sebze ve etlerin çorba şeklinde kullanılması gibi.
Bir hafta süre ile uygulanan oruç diyeti organizmada çok olumlu gelişmelere neden olur. BU gelişmeleri belirtmeden önce, bilhassa soğan, sebze, lahana çorbasının bol bol ve elma sirkesi katılarak içilmesini öneririm.
Mesela soğandaki inülin isimli kimyasal iştah azaltıp, kan şekerini dengeler. Bu kimyasal soğan ve enginarda bol bulunur. O nedenle enginar çorbası da, değişik meyvelerden yapılmış hoşaflar da sık kullanılmalıdır.
Bu diyet uygulaması sonucunda organizmada şu değişiklikler meydana gelir:
- Vücut yağ oranında, stres hormonu denilen Cortisol seviyesinde, kandaki yağ asit miktarında, kolesterolde anlamlı düşmeler meydana gelir.
- Serotonin hormonu üretimi artar. Kişi kendini hafiflemiş ve mutlu hissetmeye başlar.
- Kandaki HGH yani insan büyüme ile testosteron hormonu üretimi artar; kas ve hücre yenilenmesi hızlanır.
- Diüretik etkili hormon düzeyi yükselir. Fazla sıvı atılır, cilt gerginliği ve deri hücresi kalitesi artar.”
Prof. Dr. Hüther’in oruç diyeti hakkındaki sözleri özetle böyle. Mesela, “Kalbin dakikada atım süresi ve tansiyon da azalıyor” gibi başka söyler de söylüyor.
Velhasılı kelam, bu diyeti bir deneyin. Baktınız, fazla sağlıklı olmak size iyi gelmiyor, pastırma, sucuğa başlar, “Ağız tadıyla ölmeyi” denersiniz. Tercih sizin.