Adem ile Havva’nın yaratılışı bütün din kitaplarında, ufak ayrıntılar dışında aynı hikaye ile anlatılır. Tanrı, cennette önce Adem’i, onun kaburga kemiğinden de Havva’yı yaratır, ama onlara elma ağacının meyvesini yemeyi yasaklar. Ne var ki cennetten kovulan ve bunun intikamını almayı düşleyen şeytan (iblis) yılanla anlaşır. Yılan, Adem’le Havva’yı kandırır, onlara yasak meyve elmayı yedirir.
Hikayenin bundan sonrası kötü devam edecektir. Yasak meyve, elmayı yedikleri için, Adem ile Havva cennetten kovulur, kötülüklerin, günahın, acıların ve ölümün olduğu dünyaya, yeryüzüne gönderileceklerdir.
Yasak meyve elma
Yasak meyve elma; tadı, rengi, şekliyle günümüzün erotik meyvesi. Adem’le Havva’yı cennetten kovduran günah meyvesi bugün aşkın, sevginin, sevgililerin sembolü olabiliyor. Elmayı çiğ yemek fazla romantik gözükmeyebilir. Ama pişmiş elmalı tatlılar her zaman seçkin, özel mönülerin tatlıları arasında yer alır. Fırında pişmiş,üzerine özel sos gezdirilmiş elma tatlısı ya da aşağıda anlatacağım elmalı tartın tersine dönmüşü “Tarte Tatin” güzel bir yemek sonrası damağınızda iç gıcıklayıcı, nefis bir tat bırakacaktır.
ELMALI TART MI , “ TARTE TATIN “ Mİ ?
İncecik gevrek, 1-2 cm kalınlığında bisküvi taban, üzerinde karamelize olmuş, yumuşacık kokulu elma dilimleri.
Elmanın yerine mevsimine göre erik (bulursanız Mürdüm eriğini deneyin) armut, çilek şeftali, portakal da olabiliyor. Bu nefis tatlının adı, Tart daha doğru deyimiyle Elmalı Tart.
Türk Dil Kurumu’da bu adı kabul etmiş, aslı Fransızca olan kelimeyi Türkçe sözlüğün 2141. sayfasında: Tart : Kalıpta pişen bir tür meyveli pasta olarak açıklanmış. Fransa’nın belki de en çok yenilen, hemen her pastanesinde, her tatlı mönüsünde, her unlu mamul fırınında bulabileceğiniz meyve + kurabiye karışımının lezzetli ürünü.
Yıllar önce, Türkiye’ye gelmiş Avusturyalı bir pasta şefi ile yaptığım söyleşiyi hatırladım.
- Ülkeniz meyve cenneti. Ama neden hiç meyveli tatlınız yok? Mesela güzel bir torte (Tartın almancası) neden yapmıyorsunuz? diye sormuştu.
Verdiğim cevabı tam olarak hatırlamıyorum. Ama bu konuda ne düşündüğümü açıklayabilirim.
Mükemmel iklimi, sıcak güneşi, bereketli toprakları sayesinde yurdumuzda yetişen meyveler öylesine sulu, kokulu ve tatlı ki onları hamur, yufka gibi başka malzemelerle bozmadan en doğal şekliyle yemeyi seviyoruz. İri, sulu bir Bursa şeftalisi, bir Ankara armudu, bir Silifke portakalı öylesine lezzetli ve doyurucu ki tart hamurunun üzerinde olmasına gerek duymuyoruz yerken…
Ama şimdi anlatacağım hikaye bir elmalı tart hikayesi.Tersine dönmüş bir elmalı tart.
Bütün dünyada bilinen adı: Tarte Tatin
İyi yapılmış bir “Tarte Tatin” in en altında, genelde esmer şeker kamışı şekeriyle karamelize olmuş elma dilimleri vardır. Kalıba yerleştirme sırasına göre, elmaların üzeri ağzınızda dağılan, mis gibi tereyağ kokan ince bir kıtır hamurla kaplıdır.
Bildiğimiz elmalı tartın ters dönmüşü diye de tarif edebiliriz.
Ilık servis edilmesi Tarte tatin’in bir başka özelliği. Soğumuş, hamuru gevrekliğini kaybetmiş olanı hiç yemeyin daha iyi…
TATİN KIZ KARDEŞLER
Yer Fransa’nın Sologne Bölgesi. Şatoları ile ünlü (Loir et Cher) vilayetinde ufak bir kasaba, Lamotte-Beuvron. Kahramanımızın babası, bu ufak kasabada mütevazı bir otel işleten Jean Tatin.
III. Napoleon’un imparator olmadan hemen önce satın aldığı St.Maurice şatosu ufak kasabaya canlılık getirir. Avlanmak için saraydan bölgeye gelen asiller daha kaliteli hizmet, daha lezzetli, daha rafine mutfak istemektedir. 1888 de Jean Tatin’in ölümü üzerine, otelin ve restoranın işletmesi iki kızına kalır. Stephanie ve Caroline Tatin .
Birbirine zıt iki karakteri temsil eden iki kız kardeş
Büyük kardeş Stephanie tam anlamıyla becerikli bir aşçıdır. Fazla konuşkan, sosyal olmadığı gibi patavatsızlık yaptığı bile olur. Ancak bol karamelli, mis kokulu lezzetli tartlarının şöhreti Loir ve çevresini sarmıştır. Buna karşılık, (Sologne’un küçük prensesi) diye çağırılan daha genç Caroline, dışa dönük, sıcakkanlı, neşeli ve açık sözlüdür. Otel ve restoran müşterileriyle çabucak samimi olur, sohbete başlar, hatta sırdaşları bile oluverir.
Yine avdan dönen çoğu gurme müşterilerinin restoranı doldurduğu bir gün, Stephanie, altında hamur, üzerinde elma dilimleri olan elmalı tartını düşürür, tersine dönen kalıbı bozmadan pişirir ve sıcak sıcak servis yapar. O güne kadar altta hamur, üstte elma dilimlerini yemeye alışkın müşteriler, yeni tersine sıralanmış tartı çok beğenirler. O günden sonra Stephanie’nin tartı, Tarte Tatin’nin ünü bütün ülkeye, sonra da bütün Avrupa’ya yayılır. Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin, ters pişmiş elmalı tartın adı Tarte Tatin’dir.
İstanbul’da da Batı mutfağının öne çıktığı,modern mönülü kafe ve restoranlarda bu tatlıyı üstelik çok iyisini bulmanız mümkün.
İstanbul, rakamsal olarak pek çok Avrupa başkentiyle rekabete giremese de nitelik olarak kaliteli, şık, ince mutfak zevkini bulabileceğiniz restoranlarıyla süratle ilerliyor.
İyi bir “Tarte Tatin “ yemek için pek çok adres sayılabilir.
Başta kendi mutfak kültürlerini uygulayan,büyük otellerin yabancı şefleri
Ama artık eğitimli, başarılı, yaratıcı genç Türk şefleri de bu tip yabancı mutfak uygulamalarında çok başarılılar.
HOTEL-RESTAURANT TATIN
Tatin kardeşlerin oteli 5-6 yıl önce restorasyondan geçmiş. Orijinal şekline dokunulmadan sadece iç dekorasyon değiştirilmiş, daha modern daha rahat bir ortam yaratılmış. Yolunuz Orleans civarına düşer, Chambort, Cheverny gibi ortaçağın şatolarını gezmek isterseniz, Lamotte-Beuvron ‘a uğramanızı salık veriyorum. Tatin Restoranda, fırından yeni çıkmış ılık bir “Tarte Tatin” yiyin ve Stephanie’yi anın. Ayrıca bu restoranda, fiyatı 20-35 Euro arasında değişen özel mönülerde yerel spesiyalitelerin de tadına bakabilirsiniz. Kuşkonmaz, mantar, tatlı su ve deniz kabukluları ve av hayvanları. Bu bölgenin Sancerre ve Cheverny şaraplarını da unutmayın.
Hotel-Restaurant Tatin
41600 Lamotte-Beuvron Tel: 02 54 88 00 03
Mail adresi: [email protected]
Yasak aşk meyvesinin Fransız asıllı tatlısını öğrenebileceğimiz en doğru adresin Fransız asıllı bir usta olacağını düşündüm ve dostum şef Michel Castello’nun tarifini sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Michel ‘den aldığım tarif büyükannesine ait.
1 kg kırmızı,sert elma
100 gr esmer şeker
100 gr tereyağ
Hazır yaprak hamuru
Elmaları soyun, 8 parçaya bölün.18 cm’lik derin bir kalıbı iyice yağlayın, şekerin ¾ nü serpin. Elma dilimlerini düzgün, üst üste gelecek şekilde dizin. Kalan şeker ve tereyağını üzerine dökün. Kısık ateşte 15-20 dakika, şeker hafif karamel olana dek pişirin. Ateşten alın, yaprak hamurundan 3-4 mm lik bir yufka hazırlayıp, kalıbın üstünü kaplayın. Taşan kısımları kesin. 180 C ısıda 15 dakika,hamurun üzeri kızarana dek pişirin. Ilıdıktan sonra, kalıbı sıcak suda 1-2 dakika bekletip, karamelin yumuşaması sağlayın ve servis tabağına ters olarak çevirin.
Michel’in özel önerileri de var.
- Karamel önemlidir. Fazla koyu olmamalı, şeker sadece koyu altın sarısı rengini almalıdır.
- Elmaların cinsi önemlidir. Sarı renkli Golden elmasının yapısı gevşek olduğundan pişirmede iyi sonuç alınmaz
- Esmer şeker kamışı şekeri kullanmak ayrı bir koku ve lezzet verir.
- Bu tatlı ılık olarak yenilmelidir.
- Karamelize olan elmalarla birlikte kalıbı 8-10 saat dolapta bekletebilirsiniz. Daha sonra hamur ekleyip fırında kızartmak işlemini yapmak tercih edilmelidir.
Sevim Gökyıldız