Polisiye roman dünyasında yeni bir soluk

Mitolojik kırmızı ipin ucu bu kez dahice kurgulanmış seri cinayetlere uzanıyor…

Kaderin Kırmızı İpi, son yılların en iyi polisiye-suç romanı olmaya aday. Türk bir yazarın kaleminden çıkan ama karakterleri ve olayın geçtiği yerler nedeniyle uluslararası kimlik kazanan kitap, ince ince örülmüş kurgusuyla polisiye dünyasına da yeni bir soluk getirecek.

Kaderin Kırmızı İpi, çaprazlama olarak yaşadığımız tüm hikayelerin, rastgele zaferlerin tesadüfi değil doğduğumuzda takılı olan görünmez kırmızı ipliklerin eseri olduğunu kanıtlarcasına, her anını nefes nefese okuyacağınız bir kurguyla çıkıyor okurun karşısına.

Kitabı polisiye dünyasında hak ettiği yere getirecek olan ise yazarın dahice bir kurguyla geçmişte çözülmemiş olayları yeniden ortaya çıkarması, cinayetleri, ölümcül kazaları, kayıp insanları ve birçok sır saklayan karakterleri içermesi.

Kitap boyunca birden fazla bükülme ve dönüşle okuyucunun son sayfaya kadar dikkatini canlı tutması…Kitabın yazarı Yasemin Candemir’le konuştuk.

Polisiye-Gerilim yazmak zor. Nasıl başladı, nasıl devam etti?

Çok doğru, zordu çünkü çok denklemli bir matematik problemine benziyordu başta her şey. Düğüm düğümdü. Sabırla bir bölümünü çözüp beklemek gerekiyordu. Ben de öyle yazdım romanı.

Her şey pandemi döneminde kafamdaki fısıltılarla başladı. Sabah, akşam yürürken kitabı yazmaya başladım iç sesimle. Aradan bir süre geçince bilgisayarın başına oturacak cesaretim oluştu. Yazmaya başladıkça da bağlılığım.

Kurgu çok kapsamlı. Geçmişle geleceğin tüm sırları üzerinde şeffaf bir örtü var. Araladıkça her şey saçılıyor etrafa. Bu örgüyü nasıl kurguladın?

İngiliz matematik profesörü Frank Morley diyor ki;  “Bir matematik problemine dalıp gitmekten daha büyük bir mutluluk yoktur.” Detaylı kurgulanmış bir polisiye roman da aynı matematik problemi kadar derinlemesine dalış gerektiriyor. Ben de bunu yaptım. İki yıl Kaderin Kırmızı İpi’nin içinde yaşadım. İple bağım mesafeler, çeşitli hayat sorunları ile zamanla ipi gevşetse de hiç kopmadı.

İpucu vermek istemeyiz ama katil bu kez kadın? Büyücü de denen ana karakterle ilişkini nasıl yorumluyorsun?

Büyücü de bir fısıltının esiri. Onun fısıltısının adı intikam. İntikam bir anda ele geçirmez insanı. Yavaş yavaş, korkutmadan, sabırla kabullenişini bekler. Büyücü’de de sabırlı, yıllarca olgunlaşmasını bekliyor. Sonunda bazen planlı, bazen dürtüsel, bazen de sinsice öldüren bir katile dönüştürüyor Büyücü’yü.

Benim onunla ilişkim, onu anlamaya çalışmam, zaman zaman korumam, zaman zaman silinip gitmesini istemem nedeniyle çok çapraşık. Rachel’ın kırmızı ipinin ucu bana da dolanık uzun zamandır.

 Mitolojik kırmızı ipin ucu bu kez dahice kurgulanmış seri cinayetlere ve Şamanlığa kadar uzanıyor. Rachel bir Büyücü’ye dönüştü, sizce bu intikamın esiri olan ama sesleri çıkmayan çok kadın var mı dünyada?

Eminim olduğuna. Kitapta Rachel’ın komşusunun başına gelenleri ve sonrasını okuyan herkes eminim benimle aynı karara varacaktır sonunda.

Dünyada RAINN Ağı’nın tespitine göre her üç kız çocuğundan biri ve her yedi erkek çocuğundan biri hayatının bir döneminde kısa süreli de olsa cinsel tacize maruz kalıyor. Mağdurların yüzde altmışı başına gelen olayları polise hatta ailesine bile söylemediği için kayıtlara geçmiyor.  Yanlış olduğunu hissettiğiniz her dokunuş buna dahil…

 İlk okuduğumda Netflix’de dizi olsa seyrederdim diye düşündüm?

Çok teşekkürler. İlk okuyanlar arasından bu tepkiyi aldım daha önce de. Netflix’te yayın kurulları nasıl çalışıyor, yapımcılar nasıl karar alıyor bilmiyorum ama çıkan kitapları değerlendirdiklerine eminim. Elbette ben de isterim televizyona uyarlanmasını.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Değişen İklimle Değişen Tatlar

Geçtiğimiz günlerde ülkemizde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrederek son 110 yılın sıcaklık rekorunu kırdı. Bu olağan dışı hava koşulları, ülkemiz tarımı, hayvancılığı ve gastronomisinin

Sessizliğin görünmez dikişleri…

Çok katlı binaların bitmeyen tekrarlarının tenezzülü dahilinde gösterilen yollar ve boş bırakılan alanlarda yaşıyormuş gibi yapan insanlar, benzerlerinin benzersizliğini görmenin bıkkınlığı ile bir dirhem değişme

Otellerde Ramazan Sofraları

Ramazan ayının, İstanbul’un tarihî ve kültürel dokusu içinde bambaşka bir anlamı var. Şehrin dört bir yanında kurulan sofralar, aileleri, dostları bir araya getiriyor. Son yıllarda

İklim modelleri olanları açıklayamıyor

Bugün artık kafe ve bar muhabbetlerinde bile hemen herkesin ahkâm kestiği meselelerden biri haline geldi ‘iklim krizi’, eski adıyla ‘küresel ısınma’… Her kafadan bir ses

Geleneklerin ve sadeliğin mutfaktaki gücü

Mutfak, her toplumun kültürel hafızasını taşıyan bir alan. Gelenekler, alışkanlıklar, damak tatları burada şekilleniyor ve nesilden nesile aktarılıyor. Ancak, mutfaktaki muhafazakârlık, çoğu zaman durağan bir

Borsa İstanbul Psikolojik Eşiği Geçti

Borsa İstanbul yüzde 8.78 yükselişle ile 10507 puandan kapandı. Borsa 10200 teknik ve psikolojik eşik haline gelen seviyelerinin üzerine tırmandı. Ons altın ise 2900 seviyesi

Kışı geride bırakırken Portekiz yolculuğu

Bugünkü günlüğümün konusu, kış mevsimini geride bırakırken yaptığım bir Portekiz yolculuğu… İstanbul’da bir kış mevsimi daha yavaş yavaş geride kalıyor. Bazen güneşli, bazen bulutlu, bazen

Geçmişten Geleceğe Miras Tabaklar

Şanlıurfa’nın o eşsiz mutfak kültürü, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış zenginlikleriyle beni her zaman büyülemiştir. Bu şehirde her köşe başı, her sokak

Pestisit Gerçeği: Tarımdaki Sessiz Tehdit

Tarımsal üretimde zararlıları kontrol altına almak ve mahsul verimliliğini artırmak için yaygın olarak kullanılan pestisitler, modern tarımın temel unsurlarından biri haline gelmiştir. Ancak, bu kimyasalların