Tüketici doğal bala ulaşmalı

Son dönemde balda tağşiş göstergesi olan esmer pirinç şurubunun tespiti, ihracatın önünde engel oluşturan C4 Şeker Oranı Metodu’nun çam balına özel olarak geliştirilmesi gibi önemli çalışmalara imzasını atan Balparmak, tüketicilerin doğal bala ulaşması için çağrıda bulundu.

Tüketici doğal bal yemeli

Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak “Tüketici Doğal Bal Yesin Diye Ar-Ge Merkezimizi Paydaşlarımıza ve Herkese Açmaya Hazırız!” diyor.

Balı ve diğer arı ürünlerini doğal haliyle tüketicilere ulaştırma iddiasında olan Balparmak, Ar-Ge Merkezinde gerçekleştirdiği analizler, taklit ve tağşişinin önüne geçmek için geliştirdiği yeni metotlar ve yaptığı bilimsel çalışmaları sürdürüyor.

Gıda güvenliği ve hijyeni kapsamında özenle seçtikleri balları en az 100 parametrede analiz ettiklerinin altını çizen Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, Balparmak Ar-Ge Merkezi’nin sahip olduğu uzman kadrosu ve alt yapı imkanları ile bal ve diğer arı ürünleri konusunda bilimsel araştırmalar yürüttüklerinin, taklit ve tağşişin belirlenmesine yönelik yeni metotlar geliştirdiklerinin altını çizdi.

 

Bal ve Diğer Arı Ürünleri-Kalite-Kontrol Laboratuvarı’nın (APİLAB) bugün Türkiye’nin tek, Avrupa’nın en kapsamlı dört eşdeğer bal ihtisas laboratuvarı olduğunu belirten Altıparmak “Son dönemde balda taklit ve tağşiş en üst seviyelerde, biz tüketicinin doğal bala ulaşmasını istiyoruz.

Bu nedenle Ar-Ge Merkezimizi doğal bala ulaşmak isteyen herkese açmaya, ürünlerinin analizine destek olmaya hazırız. Sattığı balın doğallığından şüphe eden marketler, markalar merkezimizin deneyiminden faydalanabilir” dedi.

“Türkiye’nin en büyük markalı, ambalajlı süzme bal ihracatçısı konumundayız”

Tüketicilerin Balparmak’a ve ürünlerine olan güvenine dikkat çeken Altıparmak, bu güvenin sadece Türkiye ile sınırlı kalmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yurtdışında da markamıza büyük bir güven duyuluyor. Üst üste sektörümüzün ihracat lideri olmamız da bunun bir sonucu… Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Malezya, Japonya, Singapur, Kıbrıs, Azerbaycan gibi ülkelere ihracat yapıyoruz.

Türkiye’nin en büyük markalı, ambalajlı süzme bal ihracatçısı konumundayız. Avrupa’da lokal ve gurme ürünler satan marketlerin yanı sıra zincir marketlerin raflarında da yer alıyoruz. Önümüzdeki dönemde özellikle katma değerli ve fonksiyonel ürünlerimizle Ortadoğu ve Kuzey Amerika gibi yeni pazarlara girmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Avrupa ülkelerindeki ulusal zincir marketlerdeki varlığımızı da koruyarak bölgede yaygınlaşmaya devam edeceğiz.”

“Balda esmer pirinç şurubunun göstergesi olan bileşeni belirlemeyi başardık”

Balparmak Ar-Ge ve Kalite Direktörü Dr. Emel Damarlı ise 20 kişilik bir ekibin görev yaptığı Balparmak Ar-Ge Merkezi’nin çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “En son teknolojiler ve üstün cihazlarla donatılan Ar-Ge Merkezimizde taklit ve tağşişin tespiti, botanik orijin tespiti, biyoaktif (sağlık faydası olan) moleküllerin tüm arı ürünlerinde tespit edilmesi, kalıntı düzeylerinin geniş bir spektrumda ve hassas şekilde belirlenmesi gibi birçok konuda çalışmalar yürütüyoruz.

Geliştirdiğimiz yeni metotlarla balda taklit ve tağşişin önüne geçmek için önemli adımlar atıyoruz. Bunlardan biri de balda esmer pirinç şurubunun varlığını tespit eden ve dünyada bir ilk olan yeni metodumuz… Bu metotla balda esmer pirinç şurubunun göstergesi olan bileşeni belirlemeyi başardık. Geliştirdiğimiz bu metot, dünyanın en saygın bilimsel dergilerinden biri olan “LWT Food Science&Technology” dergisinde yayınlanarak dünya literatürüne de girdi.

Dünyada bir ilk olan bu metodun patent başvurusunu da yaptık. Tüm bu çalışmaları konusunda uzman arkadaşlarımla birlikte gerçekleştiriyor, bilimsel hakemli dergilerdeki yayınlarımızın yanısıra kongre, konferans ve seminerlerle ulusal ve uluslararası alanda paydaşlarımızla paylaşıyoruz.”

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Akdeniz kıyısında saklı miras Lazkiye

Güney Komşumuz Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki önemli şehri Lazkiye Son günlerde adını sıklıkla duyuyorsunuz. Şimdiye kadar hep olumlu güzel sıfatlarla anıyorduk komşumuz Suriye ‘yi. Çok kültürlü,

Geleceğin Mutfağı Geçmişimizden Geliyor

Bugünlerde küresel ölçekte derinleşen ekonomik dalgalanmalar, ekolojik dengesizlikler ve tarımsal üretimdeki zorluklar, hepimizi derinden etkiliyor. İklim krizinin tetiklediği beklenmedik hava olayları, gıda üretimini sekteye uğratırken,

Mayıs Salıncağında Uçmak

Pencereden başımı çıkarıp içime çektiğim derin soluğun, gözümü kapatınca tenime dokunan havanın, seslerin, bulutların, birbirinin gölgesinde gezinen yaprakların kendi halleri içinde, olanca endamlarıyla kendimi iyi

Girit’ten Side’ye dostluk festivali

Kasım ayındaydık telefonum çaldı. Manavgat belediyesinden aramışlardı. Side‘de ilkbaharda bir festival yapalım ne dersiniz? diye sordular. ‘Nasıl bir festival olsun?’ diye sorduğumda bana, 1870 yıllarından,

Enginarın Bereketi, Gastronomi Şöleni

Geçtiğimiz hafta Ege’nin incisi Urla, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi sadece bir ilçe festivalinin çok ötesine geçen bir gastronomi şölenine ev sahipliği yaptı. 24-27 Nisan tarihleri

Mevsimin Tadı Yarının Umudu

Günümüzde sürdürülebilirlik kavramı, çevresel dengeyi koruma ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma amacıyla her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Bu bağlamda, geleneksel tarım

Gastronomi ve Mitolojik Öyküler

İlkbaharla beraber doğanın bu masalsı dönüşümünü, ağaçların yeşermesini, çiçeklerin açmasını, mevsimin tatlarını, lezzetlerini ve mis kokulu ilkbahar günlerini hep beraber yaşıyor ve kutluyoruz. Masalarımız taptaze

Hoşçakalın gittim ben…

Siz bu satırları okuyorsanız artık aranızdan ayrılmışım demektir. Ne çok konuştu o gece bizimki benimle. Aylardır ilk defa hıçkırarak ağladı. Yapabilecek bir şey kalmamıştı çünkü.

Bir Öğünle Dünyayı Değiştir!

Son yıllarda mutfaklarımıza ve sohbetlerimize giderek daha fazla dâhil olan “bitkisel mutfak”, aslında çok daha geniş ve derin bir olgunun sadece bir yüzü. Vegan yaşam

Bana bir yaşam öyküsü gerek

Bazı dağlar vardır, ne bir ot biter üzerlerinde ne bir ağaç tutunur. Bir ayak izi, kanat gölgesi düşmez yamaçlarına. Hayattan bir iz bulunmaz; ibadet, yakarış,