“Jeux d’Enfants” Cesaretin var mı aşka?

Cesaretin var mı aşka?

2003 yapımı  “Jeux d’Enfants” , İngilizcesi “Love Me If You Dare” ülkemizde bilinen adıyla “Cesaretin var mı Aşka?” filminden bir sahne.

Bir intikam sahnesi…

 

Guillaume  canet ve dört yıl sonra evleneceği Marion Cotillard başrollerde. ..

Julien (Canet ) , Sophie (Cotillard) ‘ye aşık olmuş, ama filmin zamanına göre söylersek tam dört yıl önce hayli kırıcı bir “ret” yemiştir.  Küçük düşürücüdür. Kız onu ciddiye almamıştır bile…

Ama zaman sadece öğretici değil, değiştiricidir de…

Dört yılın ardından Sophie bu kez Julien’e karşı bir şeyler hissetmektedir. Aşk diye kendine bodoslama itiraf etmez belki ama benzeri sarhoşluk halindedir.

Tam dört yıl sonra, Julien, “çok ciddi bir şey teklif etmek için” Sophie’yi yemeğe davet eder. Sophie heyecanla gelir.

Sahne başlar:

Julien – Evlenmek istiyorum. Var mısın?

Sophie – Bana mı soruyorsun? Sen… sen gerçekten evlenmek mi istiyorsun?

Julien – Evet ve bunun için sana ihtiyacım var.

Tabii ki, kendi kendinle evlenemezsin.

Törene kadar bunu sana emanet ediyorum.

Julien yüzüğü çıkartıp masaya koyar.

_ Kabul ediyor musun?

Kız ağız dolusu gülümser.

_ Kabul ettin! Kabul etti, kabul etti!!!…

Julien sonra eğilir ve şunu söyler:

_ Düğünüme şahidim olacaksın. Teşekkürler, Sophie.

Sophie bozuntuya vermemekte zorlanır, başaramaz.  Sonra Julien’in nişanlısı masaya gelir.

Julien – Ne kadar güzel değil mi? Aynı elbiseden ona aldım. Hatırladın mı?

Julien eğilir ve öldürücü darbeyi vurur:

Seni asla incitemeyeceğimi söylemiştin. İncitebilirim…

Bu sahnede, aşk acısıyla dört yıl geçiren bir erkeğin ona bu acıyı yaşatan kızdan çok incelikli cümlelerle adım adım ilerleyen bir suikast planı gibi intikam alışını izleriz…

Filmin Türkçe çeviri adına atıfla bitirecek olursak, sonunda acı olacağını bilsen de yine de adım atar mısın o aşka?

Orkan Şancı

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Buzullardaki mikroplar uyanınca…

Buzulda kilitli kalmış mikroplar uyandığında nelere sebep olur? Ozon tabakasındaki delik, sera gazı salımları, küresel ısınma, iklim krizi… Bilim insanlarının bu konulardaki öngörülerinin neredeyse hiçbiri

Denizden Gelen Sessizlik

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un gri gökyüzü altında Göztepe Parkı’na bakan Misina Balık’ın açık mutfağında, lüferin doğru boyda pişirilmesini izlerken içimde tuhaf bir sızı belirdi. Tabağa konan

Meze İle Kültürü Buluşturan Festival

Antalya’da her yıl ekim ayında düzenlenen Uluslararası Meze Festivali, yalnızca bir lezzet buluşması olmanın ötesine geçen kimliği ile dikkat çekiyor. Bu lezzetli festival üstlendiği misyonla

“Dergicilik Arkadaşlık Etmektir”

Bazı insanlar vardır aralıksız çalışır, emek verir, sırtındaki küfeyi o kadar benimsemiştir ki, onu asla yere değdirmeyecek, yere indirmeyi aklından bile geçirmeyecektir. Metin Celâl’i ODTÜ’de

Bir nesilden bir nesile Bodrum Cup

Ege’nin, bir gün yaprak kımıldatmayan rüzgarsızlığında, bir gün hortuma neden olan rüzgarında 7. kez yelken açan Maximiles Black Bodrum Cup, “Nesillerce” temasıyla dostluğu, deniz kültürünü

Bir güz günü betiği

Göğe bakıyorum; kuyuya düşmüş de, bir parçasını görebildiğim maviliğe çekip çıkaracak bir güç arıyor gibiyim. Öylesine hafifim; rüzgarla bir kuştüyü kadar kolayca yükselebilir veya geçen

Beden, Sessizlik, Zaman Üzerine Yolculuk

Marina Abramović Albertina Modern’de: Beden, Sessizlik ve Zaman Üzerine Bir Yolculuk. Viyana bu sonbahar, çağdaş sanatın en radikal isimlerinden Marina Abramović’i ağırlıyor. Ünlü performans sanatçısı,

Alanya’nın Sessiz Dönüşümü

Alanya’ya her gelişimde, kentin değişmeyen ritmini yeniden duymaya çalışırım. Güneşin sabahları denize düşüşü, Kleopatra Plajı’nın rüzgârla dalgalanan kumları, sahildeki taşların sessizliği… Bu kez, Türkiye Digital