Sıradan bir Dünyalı olarak soruyorum:

1972 yılından sonra neden bir daha Ay’a gidilmedi?..

Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü’nün (CIA) UFO’larla ilgili belgeleri erişime açıldı. Arşiv, 2.2 milyon sayfadan daha fazla belge içeriyor.

John Greenewald tarafından yönetilen The Black Vault (Kara Kutu) adlı web sitesi, hükümetin UFO’lar (Tanımlanamayan Uçan Objeler) için belgelediği belgeleri yayımladı.

Greenewald denilen adam, Bilgiye Erişim Özgürlüğü Yasası (FOIA) kapsamında birden fazla kurumdan aldığı binlerce dosyayı tarayarak 2.2 milyonluk sayfalık arşivi The Black Vault’a yükledi.

CIA eski Direktörü John Brennan, “Pilotlarının bazı videolarını izledim ve onlara baktığınızda birkaçının özellikle şaşırtıcı olduğunu söylemeliyim” dedi.

Bu gelişme, yıllardır merak ettiğim bir soruyu canlandırdı beynimde:

1972’den sonra neden bir daha Ay’a gidilmedi?

Yoksa Ay’a Hiç Gidilmedi mi?.. Mâdem 50 yıl önce gittik, bugünün teknolojileriyle neden Ay’a insan yollamıyoruz?

Yoksa Uzaylılar mı kesti dünyalıların ziyaret ayağını?

Hatırlayalım: 1969 yılında Apollo 11 ve içinde Neil Armstrong’un da bulunduğu 3 astronot, Ay yolculuğunu gerçekleştirdiler ilk kez.

Armstrong, araçtan yavaş yavaş çıktı ve ilk adımı attı. Bu adımı “Bir insan için küçük, insanlık için dev bir adım” sözlerle kayda geçti.

1972’deki görevlerin ardından 50 yıl boyunca Ay’a insanlı yolculuk yapılmadı.

50 yıl öncesinin teknolojisiyle 2021’i karşılaştırmak imkânsız. Soruyorum o halde: Bugün çok daha kolay yolculuk edebilecek durumdayken neden Ay’a insan yollamıyoruz?

Ay’a yeniden gitmek için acele etmememizin ardında başka sebepler olmalı.

İnsanoğlu Ay’a son kez ayak bastığında tarih 11 Aralık 1972’yi gösteriyordu. Ay’a ulaşan Apollo 17’nin 3 kişilik mürettebatından 2’si (Eugene A. Cernan ve Harrison Schmitt) Ay’da son yürüyen kişiler oldular.

Peki ne oldu da Ay’a bir daha gidilmedi?

NASA 2030’larda Mars yörüngesine insan göndermeyi planlasa da ufukta Ay’a gitmek gibi bir planı görünmüyor.

İnsanoğlunun Uzay Macerası

1957…

  1. Dünya Savaşı sonrası SSCB ve ABD’nin dünya üzerindeki güç yarışı uzaya kadar uzandı.

Sovyetler, 1957’de Sputnik 1 adlı ilk yapay uyduyu Dünya yörüngesine göndermeyi başardı.

1958…

Sadece bir yıl sonra, ABD, NASA’yı kurdu ve Explorer I adlı ilk uydusunu dünya yörüngesine gönderdi.

1959…

Sovyetler Birliği  Luna 2 adlı uzay mekiğini Ay’a fırlattı.

1961…

Ve ilk kez bir insan uzaya çıktı.

Sovyetler Birliği, Vostok 1 uzay mekiği ile Yuri Gagarin’i Dünya yörüngesine gönderdi. Aynı yıl NASA da önce maymunları, sonra astronot Alan Shepard’ı uzaya yolladı. Ancak Shepard. Dünya yörüngesine ulaşamadı.

1962…

ABD, astronot John Glenn’i dünya yörüngesine çıkarmayı başardı. Ancak bu zaten Sovyetler tarafından gerçekleştirilmiş olduğu için daha ilerisini planlıyordu ABD: Aya çıkmak.

Bu amaçla, Apollo Projesi kapsamında Ay’a bazı insansız inişler gerçekleştirildi.

1969…

Ve uzun yıllar süren çalışmaların neticesinde, ABD 20 Temmuz 1969 günü, Ay‘a insan indirmeyi başardı. Bu astronot, Neil Armstrong’du.

ABD, 6 Ay misyonu daha düzenledi ve Ay’da araştırmalar yaptı.

1972…

Apollo 17 Ay’a son insanlı yolculuğu bu yıl içinde gerçekleştirdi.

O günden bu yana Ay’a insan inmedi.

NEYİ SAKLIYORLAR?

Hâlâ ortaçağ zihniyetiyle ve politik ve ekonomik ve dinsel endişelerle, bu konuyla ilgili bilgiler ve kanıtlar dünya insanından saklanmaktadır. İnsanoğlu tüm varoluş zamanlarının içindeki en önemli geçiş devresinde bulunmaktadır ve bu anlamda UFO’ların temsil ettiği evrende zeki hayat gerçeği; dünya insanlığının çok yakın gelecekte içine gireceği yepyeni bir realitenin önemli bir bölümünü kapsamaktadır.

Evrensel gerçekler ilelebet saklanamazlar.

2024 VE 2029

ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), 2024’te Ay’a biri kadın iki astronot göndermeyi planlıyor.

NASA’dan yapılan açıklamada, “Artemis” adlı program çerçevesinde 2024’te Ay yüzeyine bir erkek ve bir kadın astronot gönderileceği bildirildi.

NASA yöneticisi Jim Bridenstine, program kapsamında astronotların bir hafta Ay’da kalacaklarını söyledi.

Rusya da, 2029’da Ay’a insanlı bir uçuş yapmayı planladığını açıkladı.

Apollo 8 mürettebatının Ay’ın diğer yüzünde karşılaştığı “şeyler” ile ilgili şaşkınlıklarını bilemeyiz. Gördükleri nesneler hakkında bilgileri söz konusu şifrelerle-rutin bilgiler içine yerleştirerek-Houston’a ilettiler o zamanlar.

Konu hakkında bilgi bekleyen Beyaz Saray’a yine şifreli olarak bildirildi. Ama asıl rapor Apollo 8’de bulunan Borman tarafından daha uçuş devam ederken kaleme alındı ve diğer iki astronot tarafından da imzalanarak kilitli bir kapsülün içine konuldu. Başkana ulaştırılan kapsülün içinde sadece Borman’ın yazılı raporu değil, bizzat ekip tarafından çekilmiş fotoğraf ve kamera görüntülerine ait filmler de vardı.

Şu bir gerçek ki, bu 3 astronot (ve daha sonraki Apollo uçuşlarındaki diğer astronotlar) inanılmaz birşey ya da birşeyler gördüler.

“1972 yılından sonra neden bir daha Ay’a gidilmedi?” sorusunun tek bir cevabı var, ama işimize gelmiyor:

“Çünkü, büyük bir olasılıkla Ay’da Uzaylılar’la karşılaştılar ve uzay yolculukları yasaklandı.”

Kim mi yasakladı?

Ah bir bilsek…

Paylaş

Son Yazılanlar

Nostalji dolu bir Aralık ayı

Her sene Aralık ayı geldiğinde içimde o kadar farklı duygular doğar ki. Bence yılın en neşeli en mutlu ve lezzet dolu günlerini yaşadığım bir ay

Balonlu bir cumartesi öyküsü

Bilmiş bilmiş konuşuyor, küçücük ellerinden biri boşta kalmış, boyundan yukarıda, şimdi yazdığı senaryoda oynuyor sanki. Öteki elini tutan annesine günün sonu kalmış bu tatlı yaramazla

Yıldızların altında gastronomi hikayemiz

Michelin Rehberi 2025 Türkiye seçkisi, gastronomi dünyasında büyük bir ilgi ve heyecanla bekleniyor. İstanbul, İzmir ve Muğla’nın öne çıkan restoranlarını kapsayan 2025 seçkisi, Türk mutfağının

Mirasla geleceği harmanlayan buluşma

Türk gastronomisinin global arenadaki en güçlü temsilcilerinden biri haline gelen Gastromasa Uluslararası Gastronomi Konferansı bu yıl dokuzuncu kez İstanbul’da düzenlendi. “Legacy & Menu” (Miras &

Zeytinyağının hayatımdaki önemi

Maria’nın günlüğünde bugün; zeytin hasadını konuşup zeytinyağının hayatımda, sağlığımda, evimde, restoranlarımdaki önemini anlatmak istedim. İki hafta önce sevgili arkadaşım Emine ve eşi Mark, beni arayıp