Pazar haftanın en güzel günüdür. Geri kalan günlerin esaretine bir günlük salıverilmedir. Yaptığı iş, kazancı ne olursa olsun, dünyanın bıkkın seyrine, başka bir perdeyle açılış yapan gongudur. Bıktırıcı, hıçkırıktan farksız gün bozuntularında eşelenmeyi bıraktığımız zamandır. Gongu duyar duymaz, komşu, karındaş bir arada, her anı için severek ter döktüğü teneffüstür.
Ciddiyet denilen, üstten sıkmalı- içten daraltmalı, çalış-çalış günlerin çavuşu bu günü bilinen rivayeti ile gönülsüz de olsa rahat bırakmıştır.
Akşamında perdelerin kapatılmadığı, uykunun kıyısından içine düşülen sabahtır Pazar. Hop oturtup, kaldıran, koşturan günlerin ardından, hoplamaya zıplamaya davettir.
Kötü değildir Pazar’ın havası
Hiç kötü olmaz Pazar’ın havası, havanın bahane edildiği tüm eylemlere naziredir. Şakacı fırtınaların, oyunbozan yağmurun mızıkçılığı kimsenin keyfini bozamaz. Tepemizde tepinenleri saymazsak herkesin hoşnutluğu uçuşuktur bugün. Başımızdakiler başıboş kalmamızdan, tatillerden falan hoşlanmazlar. Otoriter ciddiyetleri olmazsa insanların nasıl da amaçsız, beyhude yaşayışa sürüklendiklerinden söz etmeye bayılırlar. Ürettiğin kadar göze girdiğin düzende, işyerlerinin kapısını bir gün için kapayanların, geçmesini sabırsızlıkla bekledikleri gündür Pazar. Çalışmaya bir güncük ara verenlerin ortadaki halleri, birgün sonra işe döneceklerinden kuşku duymalarına yeter işverenlerin. Bu yüksek orunlular; kovanın başında vızıldayan arılar gibi, ancak işine gücüne yetişebilmek için bir telaş almış insanları beğenir, üstesinden gelinmiş, bitirilmiş işleri kutsarlar.
Herkesin bir işi olsa da hiç bitmeyecek işleri planlayan, zamanı insanın önünden alıp paraya çeviren kalem sahipleri vardır. Kalemi tutanlar çizdikleri yollardan götürmek isterler bizi, çiziktirdikleri evlere oturturlar, uzaklara dağlar, ovalar yaparlar. Hiç kimse tanıyamaz kendini ve başkasını, yüzümüz seçilmez bu kadarcık ışıkta, sadece önümüz sıra giden yolu görünür.
Haftanın devrimci günü
İşte tam böyle bir zamanda, haftanın bu günü durduk yerde devrime özendirir, yanlış anlaşılmasın, öyle herşey tepetaklak olacak, işkilli iktidarları korkutacak kadar değil; hani şöyle ufaktan dokundurarak, keyfimize dokunmasanız şöyle birkaç gün daha dercesine. Öteye beriye coğrafya serip yayılmak, mangalda tarih bırakmamak, edebiyatla içgüveyi yaşamak üzere işi gücü bırakmak ne güzel olur düşünsenize.
Bütün faydasız işlerin, ele avuca gelmeyişlerin, baltaya sap olamayışların değerine paha biçilemez Pazar gününde.
Aman yerin kulağı vardır, yakında bir Pazar seçim falan olur da, bir yolu dil yordamı ile sunuyoruz zannederler. Kuyudan gölgemizi çekmeye pek meraklıyızdır, suyu içip yine kendimizi ararız.