Kurban bayramı sona ermişken kolaylıkla dillendirebilirim ki yapay kırmızı et üretimi Türkiye’de denendi ve onaylandı. Tamamen laboratuvar ortamında geliştirilen yapay etin gelecek nesillerin protein ihtiyacını karşılarken Dünya üzerindeki karbon ayak izini azaltacağı düşünülüyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre 2050 yılına gelindiğinde mevcut gıda ihtiyacımız yüzde 70 daha fazla olacağı öngörülüyor.
Dünya nüfusunun her geçen gün arttığı zamansız dünya düzeninde bilim insanları hızla tükenen kaynaklar için yeni önlemler almayı ve bu nedenle gıda üretimini artıracak araştırmalar yapmayı elzem görüyor.
Peki nasıl mı?
Tabii ki yapay Kırmızı et üreterek… Hayvandan alınan kök hücre hayvan dışı laboratuvar ortamında bölünme yöntemi ile üretiliyor. Bu hücrelerin büyütülmesi sırasında kullanılan büyüme faktörlerinin anne karnından çıkarılarak elde edilen buzağı serumu (FBS) olduğunu belirten Kerem Erikçi Ankara üniversitesi Teknokent’te yapay et üretim çalışmaları yürüten şirketin CEO’su.
Dünyada şu an 80’e yakın firmanın laboratuvar ortamında yapay et üretimi için çalışma yürüttüğünü belirten Erikçi geleneksel hayvancılık yöntemi ile 1 Kg et üretmek için 15 ton su harcandığını ve bu miktarın çok yüksek olduğunu vurguluyor.
Yapay et mi? temiz et mi ? yapay kırmızı et mi?
Amerikan Et Bilimi Derneği üyeleri yapay eti kültür dokusu olarak tanımlarken aktivist dernek ve kurumlar, ‘’Temiz Et’’ demeyi tercih ediyor. Yapay et tüketmenin birçok avantajı olduğu öngörülüyor;
-Dünyada milyonlarca hayvan kesimi olmayacak …
-Hayvan yetiştiriciliğinde kullanılan yüksek miktardaki su tüketimi azalacak,
-Hayvanların yemek olarak tükettiği tarım arazilerine verdiği tahribatın önüne geçilerek bitkisel tarım için daha elverişli topraklar kazanılacak,
-Hayvanlara verilen antibiyotiklerin insan immün sistemine verdiği zarar önlenecek,
-Karbon ayak izi (CO2)ve metan gazı salınımı yani karbon ayak izi azalacak.
1 Kg yapay et 330.000 $
Çevreci sürdürülebilir özelliği ile oldukça rağbet göreceği öngörülen temiz etin önündeki en büyük engel ise fiyatının çok pahalı olması …
Ortalama 8 yıl önce ilk prototipi 330.000 $ civarında iken, günümüzde bu fiyat 1 KG temiz et için ortalama 3000 $ civarında. Önümüzdeki 4-5 sene içerisinde normal et fiyatına düşeceği öngörülen temiz et için kök hücrenin büyüme ortamının çok daha doğal ve ucuz yöntemlerle elde edilmesi için bilim adamları yeni teknolojiler geliştiriyor.
Şaka yapmıyorum sevgili okurlarım 2025 senesinden sonra piyasada temiz et markalarını görmeye başlayacağız . Nasıl mı ?
Üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve yatırımcılar temiz et için rekabet ortamı yerine işbirliği içerisinde ve ABD, Hollanda, İsrail, İngiltere ve Singapur gibi ülkeler bu teknolojiyi geliştirmek için önemli ölçüde zaman ve kaynak harcıyorlar. Singapur Hükümeti dünyada temiz et satışına izin veren ilk ülke ve iklim değişikliği nedeni ile ortaya çıkacak gıda problemi için alternatif protein kaynaklarını destekliyor.
Peki kırmızı etin en önemli besin değeri nedir ?
Tabii ki yüksek protein oranı …
100 gramında 20 gram protein bulunan kırmızı etin besin değerlerini yapay etten karşılayamayacağız endişesini yaşayan bilim adamları aynı zamanda kırmızı ette bulunan demir, ferritin ve çinko gibi birçok vitamin ve mineralleri henüz tam anlamıyla karşılamayacağımızı düşünüyorlar.
Hastalıklar üzerindeki etkileri nelerdir?
Kırmızı et tüketimi ile ilişkilendirilen birçok hastalık (kardiyovasküler hastalıklar, kolon kanseri, karaciğer yağlanması v.b hastalıkların önüne geçebileceği düşünülüyor. Ayrıca balık tüketemeyenler için omega-3 gibi elzem bileşenlerin yapay ete ilave edilerek etin biyoyararlılığı artırılabileceği ve sağlık yönünün geliştirilebileceği düşünülüyor.
Yapay et tüketiminin riskleri neler olabilir ?
Laboratuvar ortamında, kök hücre dokusunun üretilmesi sonucu oluşan yapay etin kansere çok yüksek oranda zemin hazırlayacağı belirtilirken yağ hücrelerinin de hızla büyümesi tetiklenerek obezite oranın çok daha yüksek oranda artacağı öngörülüyor. Getirisi, tarımın azalması gibi hayvancılığın da tükenmesi yönünde olan yapay etin lezzetsiz olabileceği ihtimali bile yemek kültürü oldukça gelişmiş Türkiye topraklarında kabul görmeyeceği düşüncesini pekiştiriyor.
Kurban bayramı sona ererken sizi yapay et ile tanıştırmayı dünyanın en bilimsel diyetisyeni olarak elzem görüyor. Herkese sağlık ve neşe dolu bir hafta sonu diliyorum.
Sağlıcakla Hoşça kalın