Yolculuklar hiç bitmesin

Bazen anlatamazsın, bir şeye benzetmek istersin. Tam da o değil, bu değil derken, “İşte canım, bi nevi” çıkar ağzından. Evet, bizimki de bi nevi gazete ve bi nevi emekleyen bir çocuk.

Yeniden yola çıkıyoruz

Sevgili arkadaşım Füsun Saka’yla yıllar sonra yeniden yola çıkıyoruz. İşte tam da yolculuk derken, Florya Sahil yolundan Cağaloğlu’na gidişimiz aklıma geliyor. Ben yeni ehliyet almıştım, o yıllarda en büyük korkum arabayla Şişhane yokuşunu çıkmaktı. Zaten hiç gitmezdim arabayla Taksim’e. Kesinlikle korkak bir şofördüm. Füsun ile yakın oturduğumuz için, Florya’dan Cağaloğlu’na kadar benim kullandığım arabayla giderdik. Ayrı bir güven gelirdi bana Füsun yanımda olunca. O da şoför acemi diye hiç korkmazdı. O sahil yolunda, iki günlük ehliyetimle, arkamızda sinirlenen arabalara aldırmadan, kaplumbağa hızıyla ilerlerdik. Günaydın Gazetesi Binası Ekonomik Bülten’de birlikte çalıştığımız yıllardı.

Tutkuydu bizi mesleğe bağlayan

Yine o yıllarda hiç unutmuyorum, Menekşe’nin sahilinde denizi izlerdik. Soğuk kış gecelerinde denizin haylazlığını, dalgaların kayalara vurmasını severdik. Tutkuydu bizi mesleğimize, yaşama bağlayan. Bugün yine o tutkuyla dostluğumuza” bi nevi” imzasını attık. Yazmak için kolları sıvadık. İnanılmaz heyecanlıyız.

Sokak aralarını, keyifli sohbetleri, anlatacak hikâyesi olanları, elbette kıyıda köşede kalanları da manşete çıkanları da yazacağız.

Sözcükleri seviyorum

Sözcükleri seviyorum, başka dünyalar, başka diller, Pascal Mercier’in Lizbon’a Gece Treni romanındaki gibi, bir dilin, bir sözcüğün peşinden yola düşecek olsaydım, kesinlikle La Saudade olurdu. Uzakta kalan veya kaybolmuş bir kişiye ya da nesneye duyulan özlem. Hep orada, derinlerde bir yerde kalan, yasa karışan umut.

Paylaş

Son Yazılanlar

Alanya’nın Sessiz Dönüşümü

Alanya’ya her gelişimde, kentin değişmeyen ritmini yeniden duymaya çalışırım. Güneşin sabahları denize düşüşü, Kleopatra Plajı’nın rüzgârla dalgalanan kumları, sahildeki taşların sessizliği… Bu kez, Türkiye Digital

Kime Anlatıyoruz? Dinleyen Kim?

Bazı cümleler öyle ortada kalıyor ki, sahibi bile geri dönüp bakmıyor arkasına. Birileri bir şey söylüyor; yüksek sesle, kalın harflerle, bazen de üstüne basa basa…

Türk Mutfağının Hafızası Ve Geleceği

Türk gastronomisi son on yılda yalnızca lezzet repertuarını değil, kültürel anlatısını da dönüştürdü. Bu dönüşümün merkezinde iki yapı var: Gastromasa ve Gastronometro. Biri uluslararası diyalogun

Türk Mutfağının Kalbi Fransa’da Atıyor

Ayten ve Mehmet’in Hikâyesi:  Türk Mutfağının Kalbi Fransa’da Atıyor Geçen ay kısa bir Ayvalık tatilim oldu. Plajda, yanı başımdaki şezlongda, Fransızca konuşan çiftle ahbaplık etmeye

Puta nedir şimdi anlarsınız

Biliyorum, benden sonra bizim evin halleri değişti. BEN, galiba burada büyük harfler gerekiyor. Bir Eflatun geldi geçti o evden. Puta’nın gerçek yüzünü gösteremediği, Uzun’un “ne

Lezzetin Sessiz Mimarisi

Caddebostan’da, Ömerpaşa Sokağı’nın dingin ritminde açılan Stoa, yalnızca bir restoran değil; duyularla kurulan bir anlatı mekânı. Antik Yunan’dan ilham alan mimarisiyle, sadelik ve dengeyi merkeze