“Yeryüzünden Güzel Olan Her Şey”

Rus edebiyatının önde gelen isimlerinden Mikhail Prişvin’in dizeleri, dünya çapında 12 ülkeden, yaşları 7’den 70’e 176 yazarın buluştuğu Rusça dilindeki kitaba esin kaynağı oldu…

“Yeryüzünden Güzel Olan Her Şey.”

 

Rus Dünyası Vakfı’nın katkılarıyla yayınlanan kolektif kitap, İstanbul’daki Rusya Eğitim, Kültür ve İş İşbirliği Derneği ile Rusya Merkezi tarafından gerçekleştirilen uluslararası yarışmanın bir eseri.

Türkiye’de Doğu Kütüphanesi Yayınevi tarafından Rusça olarak basılan kitap; Türkiye, Rusya, Almanya, Letonya, Belarus, Kazakistan, Moldova, ABD, Hindistan, İspanya, Fransa’dan ‘şiir’ ve ‘kısa hikayelerinden’ oluşuyor.

“Yeryüzünden Güzel Olan Her Şey”in tanıtımı; Mart ayında SALT İstanbul’da ünlü kitabevi Robinson Crusoe389’un konferans salonunda gerçekleştirildi.

Tanıtıma Rusya Federasyonu’nun İstanbul Başkonsolosluğu temsilcileri ve aralarında Rus edebiyatının Türkçe’ye çeviren önde gelen isimlerden Uğur Buke’nin de bulunduğu onur konukları katıldı.

Bunlar arasında bilim insanı ve Doğu Kütüphanesi Yayınevinin sahibi Erol Cihangir; Rusya-Türkiye diyalog platformu RUSTURKDİP’in Başkanı Akhmed Akhmedov; Milat Gazetesi köşe yazarı Gözde Altıntaş;  Sputnik Radyosu programcısı Ceyda Karan; ‘Russian Türkiye’ bilgi portalı çalışanları, Rusça ve Türkçe öğretmenleri ile Türkiye’de yaşayan ve kitapta eserleri yayınlanan yazarlar yer aldı.

“Dünyadaki güzel olan her şey Güneş’ten, iyi olan her şey insandan gelir.”

Tanıtımda, koleksiyonun editörlüğünü yapan Rusya Yazarlar Birliği üyesi Galina Khoros şu bilgileri verdi: “İlk açık edebiyat yarışmasını Rusya Halklarının Kültürel Mirası Yılı’na adadık. Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu, Rus Dünyası Vakfı ve Rossotrudnichestvo Federal Ajansı’nın desteğiyle gerçekleştirildi. Jüri, Rusya Yazarlar Birliği üyeleri, Rusya Merkezinin öğretmenleri ve filologlarından oluştu.”

Galina Khoros, kitabın Kütüphane ve Bibliyografik Sınıflandırıcı’ya (BBK) kayıtlı olduğunu ve satışa çıkmayacak olmasına rağmen bulunabilmesini sağlayacak uluslararası standart numarasını (ISBN) aldığını vurguladı.

“Bu kadar büyük çaplı bir edebiyat yarışması ve koleksiyonun yayınlanmasının, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında ilk kez gerçekleştirildiğini özellikle belirtmenin önemli olduğuna inanıyorum” diyen Khoros, amaçlarının kültürler arası diyaloğu güçlendirmek olduğunun altını çizdi.

Rusya Federasyonu’nun İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov ise, koleksiyonun yaratıcılarına ve yazarlarına hitaben yaptığı konuşmasında şunları vurguladı:

“Rus dilini korumak ve yaygınlaştırmak için önemli çabalar gösteren yurt dışındaki yurttaş örgütleri en derin şükranlarımızı hak ediyor.  Yurttaşlar, ister şenlikli bir konser, ister bir oyun ya da çocuk matinesi olsun, çeşitli Rusça etkinlikler düzenleyerek önemli bir misyonu yerine getiriyorlar ve Rus Dünyasının tüm Rus kültürel kimliğinin bir alanı olarak sağlamlaştırılmasına ellerinden gelen en iyi şekilde katkıda bulunuyorlar.

Birinci Açık Edebiyat Yarışması’nın tüm yazarlarını böylesine harika bir projeye katılımlarından dolayı içtenlikle kutluyor, edebiyat alanında yaratıcı başarılarının devamını diliyorum.

Rusya Eğitim, Kültür ve İş Birliği Derneği’ne (İstanbul) ve bu koleksiyonun projesini düzenleyen ekiplere Rus dilinin yurtdışında tanıtılmasına yaptıkları önemli katkılardan dolayı özellikle teşekkür ederiz.”

Yarışma ve koleksiyonun Proje Yöneticiliğini yürüten Elena Karal, konuşmasında yarışmaya katılan ve koleksiyonun yayınlanmasına yardımcı olan herkese içtenlikle teşekkür etti. Karal, başta Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu, editör Galina Khoros ile proje için kararları alan Rusya Eğitim, Kültür ve İşbirliği Derneği Yönetim Kurulu’nun bu süreçte oynadıkları önemli rollere işaret etti.

Elena Karal, bu önemli projenin hayata geçirilmesini; mizanpajı ücretsiz üstlenen Rusya Yazarlar Birliği Üyesi Tatyana Yurgenson, Doğu Kütüphanesi Yayınevi’nin sahibi Erol Cihangir, proje ekibini oluşturan Rusya Yazarlar Birliği üyesi Anvar Tavobov, teknik editör ve Rusya Merkezi’nin sosyo-kültürel alan yöneticisi Nina Markova ile filolog Olga Kamer’in katkılarının mümkün kıldığının da altını çizdi.

Kitap Rusya Federasyonu’nun Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne ve Ankara’daki Rus Evi’ne bağışlandı. Ayrıca tanıtımın sonunda Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu temsilcilerine, onur konuklarına, davetli gazetecilere, jüri üyelerine ve etkinlikte hazır bulunan yazarlara takdim edildi.

Süleyman Karan

Paylaş

Son Yazılanlar

Meze İle Kültürü Buluşturan Festival

Antalya’da her yıl ekim ayında düzenlenen Uluslararası Meze Festivali, yalnızca bir lezzet buluşması olmanın ötesine geçen kimliği ile dikkat çekiyor. Bu lezzetli festival üstlendiği misyonla

“Dergicilik Arkadaşlık Etmektir”

Bazı insanlar vardır aralıksız çalışır, emek verir, sırtındaki küfeyi o kadar benimsemiştir ki, onu asla yere değdirmeyecek, yere indirmeyi aklından bile geçirmeyecektir. Metin Celâl’i ODTÜ’de

Bir nesilden bir nesile Bodrum Cup

Ege’nin, bir gün yaprak kımıldatmayan rüzgarsızlığında, bir gün hortuma neden olan rüzgarında 7. kez yelken açan Maximiles Black Bodrum Cup, “Nesillerce” temasıyla dostluğu, deniz kültürünü

Bir güz günü betiği

Göğe bakıyorum; kuyuya düşmüş de, bir parçasını görebildiğim maviliğe çekip çıkaracak bir güç arıyor gibiyim. Öylesine hafifim; rüzgarla bir kuştüyü kadar kolayca yükselebilir veya geçen

Beden, Sessizlik, Zaman Üzerine Yolculuk

Marina Abramović Albertina Modern’de: Beden, Sessizlik ve Zaman Üzerine Bir Yolculuk. Viyana bu sonbahar, çağdaş sanatın en radikal isimlerinden Marina Abramović’i ağırlıyor. Ünlü performans sanatçısı,

Alanya’nın Sessiz Dönüşümü

Alanya’ya her gelişimde, kentin değişmeyen ritmini yeniden duymaya çalışırım. Güneşin sabahları denize düşüşü, Kleopatra Plajı’nın rüzgârla dalgalanan kumları, sahildeki taşların sessizliği… Bu kez, Türkiye Digital

Kime Anlatıyoruz? Dinleyen Kim?

Bazı cümleler öyle ortada kalıyor ki, sahibi bile geri dönüp bakmıyor arkasına. Birileri bir şey söylüyor; yüksek sesle, kalın harflerle, bazen de üstüne basa basa…

Türk Mutfağının Hafızası Ve Geleceği

Türk gastronomisi son on yılda yalnızca lezzet repertuarını değil, kültürel anlatısını da dönüştürdü. Bu dönüşümün merkezinde iki yapı var: Gastromasa ve Gastronometro. Biri uluslararası diyalogun