Mucit eczacı Mehmet Müderrisoğlu

Mehmet Müderrisoğlu ile Habertürk Gazetesi hafta sonu eklerinde çalışırken tanışmıştım. Rebul Eczanesi’nin efsanevi kozmetik ve ilaç üreten eczacısı Müderrisoğlu, guarana bitkisi ve kırmızı acı biberle kombine ettiği krem ile 1-2 beden küçülmeyi garantiliyordu.

O yıllarda 60’larında olan Müderrisoğlu geçtiğimiz yıllarda kendini emekli ettikten kısa süre sonra, asla emekli olamayacağını anladı. Şimdi , 70’lerinin ortasında yepyeni bir marka kuracak kadar genç ve enerjik.

Baba mesleğini seçti

Baba mesleği eczacılığı seçen girişimci Müderrisoğlu, kendi ilaçlarını üreten eczacıların geleneğini sürdürenlerden. Ancak, onun kozmetik tutkusu hep ön planda yer almış. Kendi deyimiyle Türkiye’de kozmetikte pek çok ilki üreten bir isim.

Yıllarca İstiklal Caddesi’ni lavanta kokusuna bulayan Rebul’ün babası Müderrisoğlu, şimdilerde Rebul’u tamamen oğluna devretmiş.

Oğlu ise Avrupa’da, Ortadoğu’da ve Japonya’da Rebul’ü adeta uçurmuş. Yani gözü asla arkada kalmamış.

MFM Nutra nasıl doğdu?

Mehmet Müderrisoğlu’nun yeni markasına dönecek olursak kuruluş öyküsünü şöyle anlatıyor, “ Emekli olduktan kısa süre sonra MFM Nutra’yı açtım. Burada tam anlamıyla anti aging ürünler üretecektim. Nüfus kağıdındaki sayılar sürekli ilerliyor ve bunun önüne geçmek olanaksız.  Bu amaçla telomer kısalmasını durduracak bir ürünle işe başladım.

Çin tıbbında antik çağlardan beri kullanılan “Çin geveni” ilk kullandığım oldu.  Anavatanı Asya ülkeleri olan bitki, baklagiller ailesine ait. Geleneksel tıpta birçok hastalıkla mücadele etmede yardımcı olarak kullanılıyor. Ayrıca bu takviye üründe beyni güçlendirmek için Sitrolin, cilt güzelliği için Drogasefalum denen bir bitki kullandım.” Müderrisoğlu yeni ürünü MFM Age Stop’la müthiş etkili özleri bir araya getirerek adeta anti-aging devrimi yapmış.

 Hücre yenileyen elma

İsviçre’de yetişen çok uzun ömürlü elma türü olan Uttwiler Spätlauber’ın biyoteknolojik özünü içeren MFM Age Stop, Mehmet Müderrisoğlu’nun yılların deneyimini aktardığı cilt bakım serisi. Soyu tükenmekte olan bir İsviçre elması türü olan “Uttwiler Spätlauber”ın cilt yenileme gücü biliniyor.

DNA’sı insan cildine benzeyen büyülü elmanın kök hücresi şimdi MFM Age Stop Yaşlanma Karşıtı kremle cilde dair tüm bilinenleri değiştirebilir gibi duruyor. Araştırmalar ortaya çıkardı ki, bu özel meyvenin kök hücreleri tıpkı insan kök hücrelerine benziyor.

Mehmet Müderrisoğlu hazırladığı pek çok formülün içine Niacinamide eklediğini söylüyor. Lekeleri önleyen, güneşe karşı cildi güçlü kılmayı hedefleyen kremin içinde serumun içindekilere ek olarak Trimoise kullandığını belirtiyor. Bu öz cildi 3 gün nemli bırakıyor. 470 milyon yıl önce de var olan yosun özü ise cildin sıkılaşıp güçlenmesini sağlıyor.

Zeytinyağından gelen Squalen, Makademia fındık yağı aynı kremin içinde yer alıyor. Yapısında güçlü antioksidanlar içeren Makademia fındığı, Omega 7 ve Palmitoleik asit içermesi sebebiyle ciltte meydana gelmiş olan yara izlerine, cilt lekelerine ve sivilce izlerine iyi geliyor. 

 

 Rebul’un hikayesi

Rebul Eczanesi, 1895’te Paris Eczacılık Fakültesi mezunu biri olan Mösyö Rebul tarafından açılıyor. Mehmet beyin babası da Eczacılık okuyor o sıralarda. 1919 yılında üniversite birinci sınıfta iken kafasına koyuyor “ben sizde staj yapmak istiyorum” diyor Mösyö Rebul’e. Ancak, Fransızca bilmediği için işe alınmıyor.

İşe girmek konusunda son derece kararlı olduğu için bir yıl boyunca Fransız Konsolosluğu’nun gece kurslarına gidiyor. Ertesi sene Fransızca öğrenip tekrar staj başvurusuna gidiyor. Bu kez işe alınıyor. İşin aslı bütün görgüsünü Mösyö Rebul’dan alıyor.

İlk esansını Pendik’te Mösyö Rebul’ün köşkünün bahçesinde olan lavantalardan üretiyor. Esans çok beğeniliyor, talep gelince Fransa Grasse’a gidiyorlar. Orada üretici bir aile ile tanışıyorlar. 1938 yılından bugüne hala aynı ailenin bahçesinden esans almaya devam ediyor Müderrisoğlu.

Füsun Saka

 

 

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Değişen İklimle Değişen Tatlar

Geçtiğimiz günlerde ülkemizde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrederek son 110 yılın sıcaklık rekorunu kırdı. Bu olağan dışı hava koşulları, ülkemiz tarımı, hayvancılığı ve gastronomisinin

Sessizliğin görünmez dikişleri…

Çok katlı binaların bitmeyen tekrarlarının tenezzülü dahilinde gösterilen yollar ve boş bırakılan alanlarda yaşıyormuş gibi yapan insanlar, benzerlerinin benzersizliğini görmenin bıkkınlığı ile bir dirhem değişme

Otellerde Ramazan Sofraları

Ramazan ayının, İstanbul’un tarihî ve kültürel dokusu içinde bambaşka bir anlamı var. Şehrin dört bir yanında kurulan sofralar, aileleri, dostları bir araya getiriyor. Son yıllarda

İklim modelleri olanları açıklayamıyor

Bugün artık kafe ve bar muhabbetlerinde bile hemen herkesin ahkâm kestiği meselelerden biri haline geldi ‘iklim krizi’, eski adıyla ‘küresel ısınma’… Her kafadan bir ses

Geleneklerin ve sadeliğin mutfaktaki gücü

Mutfak, her toplumun kültürel hafızasını taşıyan bir alan. Gelenekler, alışkanlıklar, damak tatları burada şekilleniyor ve nesilden nesile aktarılıyor. Ancak, mutfaktaki muhafazakârlık, çoğu zaman durağan bir

Borsa İstanbul Psikolojik Eşiği Geçti

Borsa İstanbul yüzde 8.78 yükselişle ile 10507 puandan kapandı. Borsa 10200 teknik ve psikolojik eşik haline gelen seviyelerinin üzerine tırmandı. Ons altın ise 2900 seviyesi

Kışı geride bırakırken Portekiz yolculuğu

Bugünkü günlüğümün konusu, kış mevsimini geride bırakırken yaptığım bir Portekiz yolculuğu… İstanbul’da bir kış mevsimi daha yavaş yavaş geride kalıyor. Bazen güneşli, bazen bulutlu, bazen

Geçmişten Geleceğe Miras Tabaklar

Şanlıurfa’nın o eşsiz mutfak kültürü, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış zenginlikleriyle beni her zaman büyülemiştir. Bu şehirde her köşe başı, her sokak

Pestisit Gerçeği: Tarımdaki Sessiz Tehdit

Tarımsal üretimde zararlıları kontrol altına almak ve mahsul verimliliğini artırmak için yaygın olarak kullanılan pestisitler, modern tarımın temel unsurlarından biri haline gelmiştir. Ancak, bu kimyasalların