Kalp krizi geçirme riski kışın artıyor

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Süha Çetin, kış aylarında kalp krizi geçirme riskinin daha yüksek olduğunu belirterek kalp krizi riskini azaltmak için neler yapılması gerektiğini anlattı. hayatimsaglik.com

Hava soğuduğunda damarlar büzüşüyor

Hava soğuduğunda vücuttaki atar damarlarda vazokonstriksiyon (damarlarda büzüşme) gelişir ve vücudu sıcak tutabilmek için kan akımı hızlanır. Bu nedenle tansiyon genelde soğuk aylarda sıcak aylara göre daha yüksek olur. Ayrıca kışın kolesterol seviyesinde yükselme kaydedilir. Bu unsurlar kalp krizi geçirme riskini artırabilecek niteliktedir. Vücudun ısısının düşmesi vücut sıcaklığının 35° nin altına düşmesi anlamına gelir. Bu durumda vücut kendisi yeteri kadar enerji üretip çekirdek ısısını tutamadığından oluşur ve kalp krizi geçirme açısından tehlike arz eder.

Çocuklar ve yaşlılarda kalp krizi riski daha yüksek

Özellikle çocuklar ve yaşlılar (65 yaş üstü) bu açıdan risk altındadır. Çünkü bahsedilen kişilerin kendilerini paylaşma veya hareket kabiliyetleri azalmış olabilir. Yaşlı insanların cilt altı yağ dokusu veya soğukluğu hissetme duygusu azalma gösterebilir ve dolayısıyla ‘soğuk tehlikesini’ hissetmeyebilirler. Doç. Dr. Süha Çetin, ‘’kışın havanın soğuk olması haricinde rüzgâr ve yağmurda vücut ısısının düşmesine neden olabilir. Özellikle rüzgâr önemli bir rol oynamakta çünkü vücudumuzu saran ısınmış havayı çabucak yok edebilir. Bu bağlamda kışın yaşlı insanlarda koroner arter hastalığı mevcutsa ‘angina pectoris’ dediğimiz göğüste baskı hissi veya kalp krizi gerçekleşebilir’’ dedi.

Kışın kalbi koruma stratejisi oldukça kolay

Öncelikle vücudun normal sıcaklığını korumak gerekir. Sıcak tutan giysilere önem vererek kalın giysiler altında sıcaklığın kalmasını sağlayarak soğuğa karşı bir izolasyon oluşturulabilir. Özellikle ellerden ayaklardan ve baştan sıcaklık ciddi anlamda kaybedilebileceği için şapka takıp eldiven, yün çorap ve sıcak tutan botlar giymek önem taşır.

Paylaş

Son Yazılanlar

Alanya’nın Sessiz Dönüşümü

Alanya’ya her gelişimde, kentin değişmeyen ritmini yeniden duymaya çalışırım. Güneşin sabahları denize düşüşü, Kleopatra Plajı’nın rüzgârla dalgalanan kumları, sahildeki taşların sessizliği… Bu kez, Türkiye Digital

Kime Anlatıyoruz? Dinleyen Kim?

Bazı cümleler öyle ortada kalıyor ki, sahibi bile geri dönüp bakmıyor arkasına. Birileri bir şey söylüyor; yüksek sesle, kalın harflerle, bazen de üstüne basa basa…

Türk Mutfağının Hafızası Ve Geleceği

Türk gastronomisi son on yılda yalnızca lezzet repertuarını değil, kültürel anlatısını da dönüştürdü. Bu dönüşümün merkezinde iki yapı var: Gastromasa ve Gastronometro. Biri uluslararası diyalogun

Türk Mutfağının Kalbi Fransa’da Atıyor

Ayten ve Mehmet’in Hikâyesi:  Türk Mutfağının Kalbi Fransa’da Atıyor Geçen ay kısa bir Ayvalık tatilim oldu. Plajda, yanı başımdaki şezlongda, Fransızca konuşan çiftle ahbaplık etmeye

Puta nedir şimdi anlarsınız

Biliyorum, benden sonra bizim evin halleri değişti. BEN, galiba burada büyük harfler gerekiyor. Bir Eflatun geldi geçti o evden. Puta’nın gerçek yüzünü gösteremediği, Uzun’un “ne

Lezzetin Sessiz Mimarisi

Caddebostan’da, Ömerpaşa Sokağı’nın dingin ritminde açılan Stoa, yalnızca bir restoran değil; duyularla kurulan bir anlatı mekânı. Antik Yunan’dan ilham alan mimarisiyle, sadelik ve dengeyi merkeze

Markanın başında kim var?

Marka ve İnsan Bazı markalar hikâye anlatmaz, hikâyenin ta kendisidir. Ve bu hikâye çoğu zaman bir fikirle, bir cesaret anıyla ya da bir içsel kırılmayla

Atletizm Şampiyonası: Rüzgâr gibi geçti

Dünya Atletizm Şampiyonası bu en eski sporun küreresel ölçekteki en önemli şampiyonası… Kıtalara özgü şampiyonalar ve bu sporun yıldızlarının katılımıyla gerçekleşen Diamond League de var

Bir festivalin ardından…

Son yıllarda bir festival furyası oluyor yurdun her köşesinde. Davetler, workshoplar, paneller, konuşmalar, lezzet dolu günler, eski ve yeni dostların buluşmaları, gastronominin sürdürebilirliği, inovasyon konusunda