50 bin kişiye lazerle göz ameliyatı yaptı
Lazerle yapılan miyop ameliyatlarını Türkiye’deki en önemli ismi olan Op. Dr. Sinan Göker, 13 yılda 50 binden fazla kişiye lasik, excimer lazer ve wavefront operasyon yaptı. http://www.sinangoker.com.tr
Çok odaklı lenslerin getirdiği yenilikler neler?
Akıllı lens ile başlayalım. Bu akıllı lens denilen şey çok odaklı göz için gerekli. Katarakt ameliyatında takılıyor. 10 yıldır kullanıyorum. Bunun sayesinde hastalar hem uzak hem yakın gözlüklerden kurtuluyorlar. 15 sene önce ilk çıktıklarında performansları iyi değildi ve bazı yan etkileri vardı. Ama şu an hepsi düzeldi. Uzağı ve yakını gençliklerindeki gibi çok net görebiliyor. En küçük ilaç prospektüslerini okuyabiliyorlar. Ömrün sonuna kadar bir daha bozulmuyor bu lens.
Gözün içindeki mercek alınıp yerine lens yerleştiriliyor
Gözün içinde bulunan merceği alarak bu yeni lensi yerleştiriyoruz ameliyatta. Göz bebeğinin arkasında bulunan nohut büyüklüğünde saydam bir küre var. Normalde göz bebeğine baktığımızda arkası karanlık görünüyor ama hemen şeffaf bir şey var orada. Gelen ışıkları kırarak retinanın üzerine düşürüyor. O parça puslanıyor ve buna katarakt deniyor. Kataraktı çok ilerlemiş kişilerde göz bebeğinin ortasını beyaz görüyoruz genelde. Ama artık o kadar ileri düzeye gelmeden yapıyoruz tedaviyi. Bir taşla iki kuş vuruyoruz diyebiliriz çünkü katarakt ameliyatı ile beraber hasta eskisinden daha iyi bir hala geliyor. Uzak ve yakın gözlüğünden de kurtuluyor.
Lazer bir ameliyat değildir
Göz içi ameliyatı katarakta göre daha ciddi
Göz içi ameliyatı ve katarakt ameliyatı lazere göre daha ciddi bir ameliyat. Uyutmuyoruz hastaları ameliyat sırasında. Hiç katarakt olmamışsa bir kişi, bu genellikle 40 yaş ve 50 yaş arasındaki hastalarda oluyor. Katarakt yok fakat, yakın görme problemi var. Veya uzak görme problemi var. Ya da her ikisi de varsa, bunu lazerle düzeltmeyi tercih ediyoruz. İster uzağı, ister ikisini birden; supracor dediğimiz tedaviyle düzeltiyoruz. Yüzde 90 başarı şansı var bu tedavinin.
Kornea üzerinden yapılan basit bir tedavi
Sonuçta tabii kornea üzerinden yaptığımız için daha basit bir tedavi. Ameliyat bile demiyoruz yani. Damlayla uyuşturuyoruz. Ağrı hissetmiyor hastalar. 10 dakikada bitiyor. Uzak ve yakını gözlüksüz görebilir hale geliyor. 50 yaştan sonra genellikle bir katarakt başlangıcı görülüyor. Eskiden katarakt yaşı daha fazlaydı 60-70-80 gibi. Bünyeler artık bu yaşları beklemediği için yaş aralığı düştü. 50 yaş standart oldu ülkemizde.Çoğu kişide görüyoruz ve ameliyat gerektiriyor bazı hastalarda. Ama artık 40’lı ve 30’lu yaşlarda da görüyoruz bir miktar katarakt.
Nedir bu sarı nokta hastalığı?
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu halk arasında sarı nokta hastalığı olarak geçen bir hastalık. Retina, gözün sinir tabakası ve bunun orta kısmına sarı nokta veya makula deniyor. Bu orta kısım en kıymetlisi. En fazla görme hücresi, orada var. Baktığınız yerin ortasını o nokta ile görüyorsunuz. Mesela baktığınız bir kişinin yüzünü, kafasını makula ile görüyorsunuz. Ve o kişinin omuzlarını retinanın kenar kısımlarıyla görüyorsunuz. En çok damar da burada var. Vücut damar sistemi bozulunca sarı nokta hastalığı başlıyor. Ve orta kısmın görmesi azalıyor. Yaş ve kuru diye imi tipi var ve yaş tipi hızlı ilerleyip körlük ile sonuçlanıyor. Bu kişilerde okuma gidiyor. Sokakta, hatta evde bile yürüyemiyorlar.
Normalde sarı nokta hastalığının tedavisi yok
Gözün içine bir takım iğneler yaparak ilerlemesini engellemeye çalışıyoruz. Ancak şimdi, özel olarak geliştirilen makula veya sarı nokta lensi adı verilen bir mercek yardımcı oluyor ve sarı noktaya düşen görüntüyü büyütüyor. Teleskopik bir etki yapıyor. Sanki büyüteçle bakıyormuş gibi etkisi yaratıyor. Sarı noktanın kenarında bulunan sağlam retina dokusuna net görüntü düşüyor bu mercek sayesinde. Merceği katarakt ameliyatında takıyoruz. Hastanın görmesi 10 – 30 puan arasında kazanılıyor. Görmesi yüzde 20’ye düşmüş birinin görme oranı 20 puan artarak yüzde 40’a yükseliyor. Bu 2 katı fazla görmek demek. Dolayısıyla yaşam kalitesinde artış oluyor. Yöntem sayesinde retinanın kenarındaki kısma net görüntü düşünce beyin o kısımla görmeyi öğreniyor. Bu merceği takabilmek içinde sarı noktanın tamamen tahrip olmamış olması lazım. Yüzde 10 ve altı gören sarı nokta tamamen tahrip olmuş demektir. Bu lens hastalığı tedavi etmiyor.
Sanal gerçeklik gözlükleri ile tedavi
Normal bir insan okuttuğumuz tabelaların en alt sırasını gözlüklü, gözlüksüz net görür. Bazı hastalar ise gözlükle bile yüzde 80 ve 50 görebiliyor. Buna tembellik diyoruz. Bu tembellik beyinden geliyor. Çünkü aslında, beyin görüyor. Retina sadece görüntüyü alarak sinyale çevirip beyine yolluyor. Bu kişilerin gözleri sağlam fakat beyinlerindeki görme merkezi çocukluktan tembelleşiyor. Bir takım primitif tedaviler; bir gözü kapatıp diğerini çalıştırmak gibi iyi sonuç vermiyor. Şimdi sanal gerçeklik gözlükleri çıktı 3 boyutlu. Takınca üç boyutlu görüntü sağlıyor. Bu gözlüklerle yapılan çok özel programlar var. Üç boyutlu görüntü alarak beyni uyardığı için çok iyi sonuç vermeye başladı. İleri yaşta olan insanlarda da tedaviyi yapabiliyoruz. Mesela 55 yaşında olan bir hastanın tembellik tedavisini yapabiliyoruz. Görmesini 30-40 puan artırdığımız hastalarımız var. Bu sanal gözlüklerle 2 ay boyunca aşağı yukarı günde 20 dakika boyunca bir çalışma yapılıyor. Kalıcı olarak görme artıyor.