Covid işçileri yoksullaştırdı, kadınları daha çok

DİSK, İkinci Yılında Pandeminin İşçilere Etkileri Raporu yayımlandı. Türkiye çapında alan çalışması yapılarak hazırlanan rapora göre 11 Mart 2020’de başlayan ve 11 Mart 2022’de ikinci yılını dolduran Covid-19 salgını (pandemisi) sadece büyük insani tahribata yol açmakla kalmadı, salgın ciddi sosyo-ekonomik olumsuzluklar yarattı. Önemli iş ve gelir kayıpları yaşandı. Salgından en olumsuz etkilenen kesimlerin başında işçiler ve ücretli çalışanlar geldi. İşçiler ve çalışanların başında da önce kadınlar ve kadın işçiler geldi…

Ekonomik zorluğu işçiler yaşadı

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından ikinci yılında pandeminin işçiler üzerindeki etkilerini ortaya koymayı amaçlayan çalışması yayımlandı. Türkiye çapında yürütülen ve bütün işçileri kapsayan araştırma Covid-19 döneminde işçilerin daha da yoksullaştığını ve borçlandığını ortaya koydu.

Friedrich Ebert Stiftung (FES) Türkiye Temsilciliğinin katkılarıyla yapılan çalışmanın alan çalışmasını Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi yürüttü.

Türkiye çapında yürütülen ve tüm işçileri kapsayan alan çalışması (anket) Covid-19 salgının işçiler üzerinde çok yönlü olumsuz sosyo-ekonomik etkiler yarattığını ortaya koydu. Özetle söyleyecek olursa pandeminin ekonomik bedelini ve yükünü işçiler ödedi ve ödemeye devam ediyor.

Covid-19 pandemisinin işçiler ve çalışanlar için yarattığı olumsuz sonuçlar çeşitli verilerle ortaya çıkıyor. Bu yönde daha önce başka çalışmalarımızı kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu çalışma ile ilk kez ülke çapında pandeminin işçiler üzerindeki sosyo-ekonomik etkileri ortaya konuyor.

Araştırma sonuçları şöyle özetlenebilir.

Ev işleri ve bakım yükü arttı

Evden çalışan işçilerin yüzde 48,8’i ev işleri ve bakım yükünün arttığını belirtti. Bu oran erkeklerde yüzde 44,8 iken, kadınlarda yüzde 52,9 düzeyinde.

Araştırmaya katılan ve evden uzaktan çalışan işçilerin yüzde 50,6’sı salgın döneminde iş ve iş dışı (özel) yaşam sınırlarının kaybolduğunu belirtmiştir. İşçilerin yüzde 30,7’i ise bu ifadeye kısmen katıldığını ifade ettti.

Pandemide kadın işçiler aynı zamanda ev içi görünmez emekçiler

Ev işlerine ve bakıma ayrılan zaman arttıkça kadın ve erkeklerin buraya ayırdıkları süre arasındaki makasın açıldığı görülmektedir. Ev işlerine ve bakıma 3-6 saat ayıran kadınların oranı yüzde 23,7, erkeklerin oranı ise yüzde 9,7’dir. Ev ve bakım işlerine zaman ayırmayan kadınların oranı yüzde 7,6 ile sınırlı kalırken erkeklerin oranı yüzde 29’a yükseldi.

İşçiler sağlanan destekleri yetersiz buluyor

İşçilerin yüzde 43,5’i verilen sosyal destekleri yetersiz buldu. Katılımcıların yalnızca yüzde 28,5’i destekleri yeterli buldu. Destekleri ne yeterli ne yetersiz bulanların oranı ise yüzde 24,5’tir.

Ortalama ücret ile asgari ücret arasındaki makas daha da kapandı

Pandemiyle birlikte işçilerin çalışma biçimleri değişti, gelir kayıpları yaşandı. 2017’de yapılan araştırmada işçilerin ortalama ücretleri asgari ücretin yüzde 35 üzerinde iken 2021 yılının son aylarında ortalama işçi ücretleri asgari ücretin yüzde 27,5 düzeyine geriledi. Pandemi döneminde ortalama ücretler asgari ücrete doğru düşmeye devam etmiş ve makas daraldı. Bunun en önemli nedeni pandemi döneminde yapılan kısa çalışma ve nakdi ücret desteklerinin işçilerin asıl ücretlerinin altında kalması.

En önemli iki sorun işsizlik ve düşük ücret

İşçiler çalışma hayatında işsizliği en önemli sorun olarak görüyor. İşçilerin yüzde 72’si “çalışma hayatındaki en önemli sorun nedir” sorusuna “işsizlik” yanıtını verdi. İkinci en önemli sorun ise yüzde 65 ile “düşük ücret” oldu. Bu sonuçlar pandemi döneminde yaşanan iş ve gelir kaybının etkisini ortaya koyması açısından önemlidir. Araştırmaya katılan işçilerin çalışma hayatına ilişkin belirtikleri en önemli üçüncü sorun yüzde 44,8 ile sigortasız çalıştırılma/kayıtdışı istihdam, dördüncü sorun yüzde 43 ile uzun çalışma saatleri oldu.

Pandemide ev masrafları arttı

Araştırma kapsamında uzaktan çalışan işçilere pandemi döneminde ev masraflarının artıp artmadığı soruldu. İşçilerin yüzde 58’i pandemi döneminde ev masraflarının arttığını söylerken, yüzde 26,2’si bu görüşe kısmen katıldığını söyledi. İşçilerin sadece yüzde 14,5’i pandemi döneminde ev masraflarının artmadığını söyledi. Böylece masrafların tamamen veya kısmen arttığını söyleyenler birlikte ele alındığında uzaktan çalışan işçilerin yüzde 85,5’i pandemi döneminde ev masraflarının arttığını söyledi.

Yaşam ve geçinme zorlaştı, borçlanma arttı

Borçlanmanın artışı pandemide işçilerin yaşadığı en büyük sorun olarak öne çıkıyor. İşçilerin yüzde 55’i pandemi döneminde borçlarının arttığını, yüzde 27’si faturalarını ödemekte zorlandığını, yüzde 25’i kredi kartı borcunu ödeyemediğini söyledi.

Salgında harcamalar kısıldı, ucuz besinlere yönelim arttı

Pandemide artan geçinme, yaşam zorluğu ve borçlanma ile baş edebilmek için işçilerin yüzde 66,4’ü harcamalarını azalttığını, yüzde 49,6’sı ise daha ucuz besinlere yöneldiğini belirtti. Araştırmaya katılan işçilerin yüzde 32,4’ü kredi kartlarını daha fazla kullandıklarını ifade etti.

Ana yardım kaynağı aileler, İŞKUR ikinci sırada kaldı

İşçilerin pandemide aldıkları yardımın ana kaynağı aileleri oldu. İşçilerin yüzde 39’u ailesinden yardım aldığını beyan etti. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği alanların toplam oranı yüzde 32,5 olmuştur.

Covid-19 bir işçi hastalığıdır: İşçilerin yüzde 46’sının kendisi veya çalışma arkadaşı Covid-19’a yakalandı

Araştırma Covid-19’un aynı zamanda bir işçi hastalığını olduğunu ve işçilerin hastalığa yakalanma oranının yüksek olduğunu gösteriyor. İşçilerin yüzde 54,4’ü hastalığa yakalanmadığını belirtirken yüzde 46’sı ise kendilerinin ve/veya çalışma arkadaşlarının Covid-19’a yakalandığını beyan etti.

Salgına rağmen üretim çarkları döndü

İşçilerin yüzde 30’u işyerinde Covid-19 vakası görülmesine rağmen işlerin durdurulmadığını, üretimin devam etti. İşçilerin Covid-19’a yakalanma oranın yüksek olmasında salgının en yoğun döneminde bile üretimi sürdürme yaklaşımının rol oynadığını söyledi.

İşçilerin dörtte üçünün çalışma biçimi değişti

Salgında yaşanan kapanmalar ve işe ara vermeler ile diğer düzenlemeler nedeniyle işçilerin çalışma biçiminde önemli değişiklikler oldu. Kısa çalışma, ücretsiz izin, evden çalışma gibi yeni istihdam biçimleri ortaya çıktı. İşçilerin yüzde 25,8’i “bir değişme olmadı, eskisi gibi çalışmaya devam ediyorum” derken yüzde 74,2’si ise pandemi döneminde çalışma biçiminin değiştirdi.

Ali Mavi

Paylaş

Son Yazılanlar

Trump 2.0 kazandı, dünyada ne olacak?

Borsa İstanbul haftanın ilk iş günü 10 bin puan üzerinde kapanış yaptı. Altın, haftaya yatay başladı, ons 2700 dolar seviyelerinde, gram altında ise 3100 TL

Türk Gastronomisinin Altın Kaşıkları

Mutfak Dostları Derneği’nin 2018’de onur ödülü vererek başlattığı Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri bu yıl çok önemli bir kategoriyi de Yılın Servis ödülü başlığı altında değerlendirmelerine

Kadın emeğinin gastronomiye yansıması

Senelerdir severek yaptığım iş gastronomi yazarlığı ve bunun gibi yeme içmeye, damak tadına ilişkin konulardaki  etkinlikler. Resmi bir tanımı yok, verilmiş unvan da  değil. Sadece 

Gastronominin evrensel gücü

Altın Kaşık Ödülleriyle Mutfak Dostları Derneği’nin ödüllendirdiği yaratıcılık, FSUMMIT 2025’in vizyonuyla sektöre kazandırdığı yenilikler ve Husin belgeselindeki derinlemesine hikâye, gastronominin sınırları aşan gücünü gözler önüne

Prada dertsiz başına dert mi arıyor?

Tasarımlarından marka kimliğine, müşteri portföyünden sattığı hayallere kadar birbirinden çok farklı iki marka hakkında bir söylenti dolaşıyor lüks moda sektöründe… İtalyan moda devi Prada’nın, Capri

Sofralarımızın Ortak Dili

Yemek sadece fiziksel bir gereksinim değil; kültürel kimliğimizi şekillendiren, tarihimizin sessiz tanıklığını yapan ve insanlar arasındaki bağları güçlendiren evrensel bir unsurdur. Her ülkenin, her yörenin

Heyecanla beklenen birinci sayfa

Dag Solstad, her gün yazdığı bir sayfa ile romanlarını tamamladığını söylemiş. Ayağına gelen güne, dönme dolaba atlama adımı ile başlamanın hikayesi midir yazdıkları veya bitirdiği

Yılbaşı ve Vasilopita çöreği

Bir yılı geride bırakıp uğurlarken yeni umutlarla başlayan yeni bir yıla ‘hoş geldin’ diyoruz. Dilekler her zaman sağlık, mutluluk, sevgi ve barış olmak üzere; dostlar

Manav Türklerinin sofrasında zamanın izleri

Geçtiğimiz hafta sonu Tuzla, gastronomi tutkunları için benzersiz bir deneyime ev sahipliği yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı’nın hayata geçirdiği “Gastronomi Günlükleri” serisinin