Evlendiğiniz ve boşandığınız kişi aynı mı?

Geçenlerde The Washington Post’ta bir yazı okudum. Düşünün, “Bill ve Melinda Gates evliliğini devam ettiremediyse bizler için umut var mı? “diyordu. Gerçekten de dünyanın en zenginleri arasında olmanız, beraber üç çocuk yetiştirmeniz, ve sonsuz çift terapisi alma imkanınız olması evliliğinizi kurtaramıyorsa, benim size ne gibi önerilerim olabilir ki?

Bill ve Melinda Gates’in bile evliliği sona erdiyse, bizim için var mı?

Burada Gates çiftinin ayrılmaları üzerine ortak attıkları Twitter mesajından yola çıkmak

istiyorum. Şöyle demişlerdi: “Hayatımızın bir sonraki aşamasında çift olarak beraber

büyüyemeyeceğimize inanıyoruz.” Gerçekten de çiftlerde anlaşmazlık sebeplerine baktığımızda para ilk konulardan biri. Ancak bu örnekte de görüldüğü gibi ne kadar paranız olursa olsun, çift olarak hayattan beklentilerin değişmesi ilişkilerde devam mı tamam mı kararını verirken çok önemli bir kriter. Gerçekten de evlendiğimiz kişi boşandığımız kişi ile aynı değil ki.

İlişkide değişimin rolü

Kaldı ki kendimiz bile sürekli bir değişim içindeyiz. Peki bu değişimleri yaşarken ilişkimize ne kadar odaklanıyoruz, veya çift olarak beraber değişebiliyor muyuz?

Değişim dediğimde öncelikle aklıma majör, sarsıcı olaylar geliyor: Örneğin bir partnerin başta istemesine rağmen çocuk sahibi olmaktan vazgeçmesi, Sizin yaşamak istediğiniz ilde hatta ülkede yaşamak istememesi, Siz sadakat olmalı derken partnerinizin tek eşli olmayı bırakması, veya partnerinizin fiziksel veya akıl sağlığı ile ilgili bir rahatsızlık yaşaması.

Ancak bunların yanı sıra kişinin kendini geliştirmesi, hayatına renk katması da bir değişim. Her ne kadar ben ilişkilerin devamı için rutinin bırakılması  ve ancak kişinin bireysel mutluluğunun olması halinde ilişkinin enerjisinin artacağını düşünsem de, yeni ilgi alanları gibi küçücük değişimler de bazen ilişkileri derinden değiştirebiliyor.

Mesela birinizin dalış yapmaya başladığını diğerinin uyum sağlamadığını düşünün. Bazen bütün tatil günlerini kapsayan böyle bir hobi nedeni ile bir süre sonra ayrı dünyaların insanları olabilir misiniz? Bence evet.

Değişime adapte olmak

Aslında değişimin kendisinden ziyade bunu nasıl kabullendiğiniz ve ilişkinize nasıl yansıttığınız önemli. Birinizin yaşadığı çok pozitif bir değişime (örneğin sağlıklı yaşam için spora yazılma ) dahi çift olarak adapte olamayabiliyorsunuz.

Diyelim ki partneriniz bir değişim içerisinde ve Siz ayak uyduramıyorsunuz. Üstelik bu duruma gittikçe daha fazla öfkeleniyorsunuz. İlk olarak kendinize dürüstçe sorun: bu farklılıkta Sizi tam olarak rahatsız eden nedir? Bunu belirledikten sonra iletişim yollarınız açılıyor. Özellikle doğru iletişimle partnerinizin gözünden durumu anlamanız mümkün oluyor. Örneğin partneriniz çocuk sahibi olmayı hala istiyor ancak finansal olarak korkuyor olabiliyor.

Bu arada şunu bilin ki her ilişkide bir güç savaşı aşaması yaşanıyor. Aşkın gözünün kör olduğu aşama geçtiğinde bir zamanlar partnerinizde sevdiğiniz bir alışkanlık şimdi batabiliyor. Değerleriniz ve yaşam amaçlarınız arasındaki farklılıklar gözle görünür hale geliyor. Genellikle tam da bu aşamada devam edip etmemek kararı veriliyor.

İşte bu noktada karşılıklı saygı ve doğru iletişimle farklılıkları kabullenmeyi, yenilikleri beraber yaşamayı başarabilen çiftler daha da kuvvetleniyor.

Her şeye rağmen üzerinde durulması gereken konu, baştan itibaren gerekli gayreti gösterip hem kendimizi yenilemeye hem de partnerimizle bu değişimleri paylaşmaya uğraş verip vermediğimiz. Sürekli yenilenmenin üzerinde duruyorum değil mi? Epiktetos’un çok sevdiğim bir lafı var: “Sıradan olmaya ve size dayatılanları yapmaya daha ne kadar dayanacaksınız?

Kendiniz olmak için pek fazla zamanınız yook..” ilişkiler de aslında yaşayan varlıklar. Hayatın mevsimleri değişirken onlar da büyüyor ve değişiyor ve yenileniyor. Yeter ki bu değişimi çift olarak kucaklayın ve ilişkinizi uyumlandırın.

İrem Hattat

Paylaş

Son Yazılanlar

Gastronominin Kalbi Antalya’da Attı

Her yıl olduğu gibi bu yıl da FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’nde moderatör olarak yer almak, benim için büyük bir keyifti. Üç gün boyunca Karaalioğlu

Emlakta ceza sistemi vatandaşı yordu

Serbest piyasa ekonomisi, ‘Malımı istediğime istediğim fiyata satarım’ devri kapandı. Bakanlık yüz binlerce tapulu ev için yazı göndermeye başladı. Maliye, mülkünü yakın zamanda satan mülk

Olmayacak dua, 1.5°C’lik sıcaklık artışı

Dünya 3.1°C’lik ısınmaya doğru hızla ilerlerken, şirket yöneticileri iklim hedeflerinin doğrulanması için, işletmelerinin 1.5°C’lik bir hedefle uyumlu olduğunu göstermeleri gerektiğini fark ettiler. Ancak bu farkındalık

Akdeniz kıyısında saklı miras Lazkiye

Güney Komşumuz Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki önemli şehri Lazkiye Son günlerde adını sıklıkla duyuyorsunuz. Şimdiye kadar hep olumlu güzel sıfatlarla anıyorduk komşumuz Suriye ‘yi. Çok kültürlü,

Geleceğin Mutfağı Geçmişimizden Geliyor

Bugünlerde küresel ölçekte derinleşen ekonomik dalgalanmalar, ekolojik dengesizlikler ve tarımsal üretimdeki zorluklar, hepimizi derinden etkiliyor. İklim krizinin tetiklediği beklenmedik hava olayları, gıda üretimini sekteye uğratırken,

Mayıs Salıncağında Uçmak

Pencereden başımı çıkarıp içime çektiğim derin soluğun, gözümü kapatınca tenime dokunan havanın, seslerin, bulutların, birbirinin gölgesinde gezinen yaprakların kendi halleri içinde, olanca endamlarıyla kendimi iyi

Girit’ten Side’ye dostluk festivali

Kasım ayındaydık telefonum çaldı. Manavgat belediyesinden aramışlardı. Side‘de ilkbaharda bir festival yapalım ne dersiniz? diye sordular. ‘Nasıl bir festival olsun?’ diye sorduğumda bana, 1870 yıllarından,