Kadın gözüyle fotoğraf çekmek…

Kadın bakışının fotoğrafa etkisi

Füsun SAKA

Kadın bakışının fotoğrafa etkisi nedir, bir kadın fotoğrafa nasıl ve neyle bakar? Geçenlerde bir arkadaşımla fotoğraf üzerine konuşurken, konu kadın duyarlığının fotoğraf üzerinde yarattığı etkiye geldi. Ortaya çıkan görüş; kadınların fotoğraf konsunda da çok farklı bakış açılarının olduğu üzerineydi. Çünkü, bir kadın fotoğrafını çekeceği objeye, objektifini yöneltirken bambaşka şeyler görebiliyor. Karşısındaki görüntünün renkleri, dokusu, ayrıntıları kadını farklı noktalara götürebiliyor.  Kadın, o anda içinde bulunduğu ruh durumunu fotoğrafa aynen yansıtabiliyor. Ve erkeklerin ne yazık ki, bu cümleleri bir ayrımcılık olarak algılayacaklarını bilsem de bu algı, kadının fotoğrafa bakışını değiştirmiyor.

Kadın duygusunu fotoğrafa ne kadar ve nasıl katar?

Fotoğrafa konu olan objelere ve ortamlara baktığımızda; erkeklerin ve kadınların aynı noktadan, aynı saatte baktıkları bir fotoğraf  izleyene çok farklı yansıyacaktır. Örneğin bir binanın fotoğraflandığını düşünelim, erkekler genel olarak(istisnalar kaideyi bozmaz) binanın genel görüntülerini yansıtma telaşına girerken, bir kadın o binanın güneş yansıyan bir penceresini sunacaktır izleyene. Veya bir savaş fotoğrafçısı erkek ve kadını düşündüğümüzde, bu kadar gerçek ve acımasız ortamda bile kadınların yaklaştığı görüntüler daha naif olabiliyor. Ve çoğunlukla kadınlar kimsenin gözünün içine sokmadan gerçeği en katlanılabilir hali ile aktarmayı da başarabiliyor.

Üzerine öyküler yazılacak fotoğraflar

Bazen üzerine öyküler yazılacak fotoğraflar görürüz. Her birinin kendi hikayesi vardır. Bazıları derin bir yalnızlığı anlatır, bazıları kimsenin dikkat etmediği bir noktaya tüm dikatleri çeker…İşte bu karelerin çoğunun fotoğrafçısı kadınlardır. Bu fotoğrafları çekenler erkek de olabilir. İşte bu erkeklerin pek çoğunu tanımlarken, “kadın duyarlığı var” denir.

Fotoğraf; sizin baktığınız pencereden dünyayı diğer insanlara yansıtmanızdır. Bu tanımın içinde her bireyin kendini, kendi dünyasını anlattığını kabul ettiğimizde durum çok net görünüyor aslında.

Bir kadınla erkeğin çektiği fotoğraf ayrılabilir mi?

Bir çok izleyen bir fotoğrafı erkek mi, yoksa kadın mı çekti sorununun yanıtını ilk anda veremeyebilir belki ama fotoğrafı dikkatle incelendiğinde o karenin içindeki nüansı fark edebilir. Evet burada bahsedilen aslında sadece çok küçük ayrıntılar ama dikkatle bakıldığında o ayrıntılar o kadar çok önem taşıyor ki.

Kadın ayrıntıcı ise bu fotoğrafa nasıl yansır?

Ve tabii ki, kadınların kişilik yapılarındaki ayrıntıcı yan da çok önemli. Bazı kadınlar öylesine ayrıntılara takılır ki, günlük yaşamda ciddi problem olan bu durum sanata yansıtığında  harika sonuçlar çıkar ortaya.  Evet dünyaya gelirken belirlenen kişilik özelliklerimize cinsiyetimizin getirdiği çok özel ayrıntılar eklenince ortaya “kadın fotoğrafçı” olmak tanımı rahatlıkla çıkıyor.

Paylaş

Son Yazılanlar

Alanya’nın Sessiz Dönüşümü

Alanya’ya her gelişimde, kentin değişmeyen ritmini yeniden duymaya çalışırım. Güneşin sabahları denize düşüşü, Kleopatra Plajı’nın rüzgârla dalgalanan kumları, sahildeki taşların sessizliği… Bu kez, Türkiye Digital

Kime Anlatıyoruz? Dinleyen Kim?

Bazı cümleler öyle ortada kalıyor ki, sahibi bile geri dönüp bakmıyor arkasına. Birileri bir şey söylüyor; yüksek sesle, kalın harflerle, bazen de üstüne basa basa…

Türk Mutfağının Hafızası Ve Geleceği

Türk gastronomisi son on yılda yalnızca lezzet repertuarını değil, kültürel anlatısını da dönüştürdü. Bu dönüşümün merkezinde iki yapı var: Gastromasa ve Gastronometro. Biri uluslararası diyalogun

Türk Mutfağının Kalbi Fransa’da Atıyor

Ayten ve Mehmet’in Hikâyesi:  Türk Mutfağının Kalbi Fransa’da Atıyor Geçen ay kısa bir Ayvalık tatilim oldu. Plajda, yanı başımdaki şezlongda, Fransızca konuşan çiftle ahbaplık etmeye

Puta nedir şimdi anlarsınız

Biliyorum, benden sonra bizim evin halleri değişti. BEN, galiba burada büyük harfler gerekiyor. Bir Eflatun geldi geçti o evden. Puta’nın gerçek yüzünü gösteremediği, Uzun’un “ne

Lezzetin Sessiz Mimarisi

Caddebostan’da, Ömerpaşa Sokağı’nın dingin ritminde açılan Stoa, yalnızca bir restoran değil; duyularla kurulan bir anlatı mekânı. Antik Yunan’dan ilham alan mimarisiyle, sadelik ve dengeyi merkeze