Koşuyolu’nun vazgeçilmez Sicilyalısı Rosario

2001 yılında açıldığında tanımıştım Rosario’yu. Sicilyalı şef Rosario Costa ve eşi, Koşuyolu’nun iki katlı mütevazı evlerinden birinin restorana dönüştürülmüş ortamında hizmet vermeye başlamışlardı. Trattoria da Rosario, Sicilya’nın ara sokaklarında dolaşırken sıcacık atmosferi ile sizi içeri çeken meyhane-lokantalara benziyordu. Hani o, ailelerin hep birlikte çalıştıkları, sarımsak kokusuna şarabın buruk tadının karıştığı sıcak öğleden sonraları gidilen ve akşamı karşıladığımız zamanları hatırlatan…

Rosario o zamanlardan itibaren müdavimi olduğum bir yer. Kimi zaman ara versem de her önünden geçişte mutlaka anılarım canlanır. Arabadan inip içeri girmek ve öncelikle sohbete başlamak isterim… Masalardan duvardaki tablolara, fırındaki pizza kokusundan müziğin tonuna kadar her şey o kadar cana yakın ki diğer masalardaki insanları hiç tanımasanız bile rahatlıkla iletişim kurabilirsiniz.

18 yılda hiç değişmedi

Koşuyolu’nda meydandan yukarı çıkarken solda bulunan mekan yemeklerini ve atmosferini hiç değiştirmedi. İstanbul’un en iyi İtalyan’larından biri kuşkusuz. Artık Rosario Costa yok başında. 2010 yılında emekli olmuş. Ama ekip onun kurduğu düzeni asla bozmamış. Mutfaktakiler hala Rosario ve eşi Gönül hanımın öğrettiklerini aynen uyguluyor. Yediğiniz makarnalar şahane. Ben özellikle, tagliatelle porcini’yi çok seviyorum, keza Sicilya sarması, hemen tüm pizzalar, başlangıçlar ki sunumlarıyla bile harika… İyi ki geldim dedirtiyor.

Rosario’nun hikayesi

Mekanın yöneticisi Fazlı bey yıllardır tarzını hiç bozmayan biri. Mekanı anlatırken, “Kuruluşunda da Rosario bey bu mekanı kendisi yaptı. Her şeyi kendi eliyle mekana yerleştirmişti, aynen sürdürüyoruz. Yatırımcısı Mehmet Ali Aydınlar ama mekanın adı hep Rosario ile anıldı. Tam bir İtalyandı ve öyle olmasını istemişti Mehmet Ali bey” diyor.

Rosario’nun sevilenleri

Cuma-cumartesi günleri canlı müzik yapılan mekanın kapasitesi 100 kişi. Restoranın öne çıkanları; karışık antipasti, dana carpaccio, risottolar, sicilya sarma, güveçte karides, dil balığı çok seviliyor. Şef steak var 360 gramlık. Dört peynirli ve Sicilya pizza çok tercih ediliyor. Yemeklerin ardından Recep ustanın elleriyle yaptığı limonçello ikram ediliyor. Rosario haftanın 7 günü açık.

Recep beyin limonçellosu

20 limonun kabuğu ince soyuluyor. Daha sonra 5 litre etil alkol kovada 1 hafta bekletiliyor sonra da ayrı bir kapta şekerli su hazırlanıyor. 2 kiloya 1 kilo şeker 2-3 saat kaynatılıyor, içine 1-2 karanfil konuyor. Daha sonra o alkol süzülüp, alkolü açmak için içine su ilave ediliyor. Alkol seviyesi yüzde 40’a kadar indiriliyor ve bir gün sonra servis ediliyor.

Ortaçağdaki antik İtalyan hanlarının atmosferini, sıcaklığını, konuk severliğini ve özellikle geleneksel tatlarını günümüzde de yaşatabilmeyi hedefleyen, İtalyan Chef Rosario Costa tarafından 2001 yılında kurulan restorant, İtalyan mutfağını doğru yerde ve gerçek İtalyan lezzetlerini tatmak isteyen misafirlerine profesyonel ekibi ile haftanın 7 günü hizmet veriyor.

Füsun SAKA

Paylaş

Son Yazılanlar

Buzullardaki mikroplar uyanınca…

Buzulda kilitli kalmış mikroplar uyandığında nelere sebep olur? Ozon tabakasındaki delik, sera gazı salımları, küresel ısınma, iklim krizi… Bilim insanlarının bu konulardaki öngörülerinin neredeyse hiçbiri

Denizden Gelen Sessizlik

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un gri gökyüzü altında Göztepe Parkı’na bakan Misina Balık’ın açık mutfağında, lüferin doğru boyda pişirilmesini izlerken içimde tuhaf bir sızı belirdi. Tabağa konan

Meze İle Kültürü Buluşturan Festival

Antalya’da her yıl ekim ayında düzenlenen Uluslararası Meze Festivali, yalnızca bir lezzet buluşması olmanın ötesine geçen kimliği ile dikkat çekiyor. Bu lezzetli festival üstlendiği misyonla

“Dergicilik Arkadaşlık Etmektir”

Bazı insanlar vardır aralıksız çalışır, emek verir, sırtındaki küfeyi o kadar benimsemiştir ki, onu asla yere değdirmeyecek, yere indirmeyi aklından bile geçirmeyecektir. Metin Celâl’i ODTÜ’de

Bir nesilden bir nesile Bodrum Cup

Ege’nin, bir gün yaprak kımıldatmayan rüzgarsızlığında, bir gün hortuma neden olan rüzgarında 7. kez yelken açan Maximiles Black Bodrum Cup, “Nesillerce” temasıyla dostluğu, deniz kültürünü

Bir güz günü betiği

Göğe bakıyorum; kuyuya düşmüş de, bir parçasını görebildiğim maviliğe çekip çıkaracak bir güç arıyor gibiyim. Öylesine hafifim; rüzgarla bir kuştüyü kadar kolayca yükselebilir veya geçen

Beden, Sessizlik, Zaman Üzerine Yolculuk

Marina Abramović Albertina Modern’de: Beden, Sessizlik ve Zaman Üzerine Bir Yolculuk. Viyana bu sonbahar, çağdaş sanatın en radikal isimlerinden Marina Abramović’i ağırlıyor. Ünlü performans sanatçısı,

Alanya’nın Sessiz Dönüşümü

Alanya’ya her gelişimde, kentin değişmeyen ritmini yeniden duymaya çalışırım. Güneşin sabahları denize düşüşü, Kleopatra Plajı’nın rüzgârla dalgalanan kumları, sahildeki taşların sessizliği… Bu kez, Türkiye Digital