Paris’e gidip, Berthillon dondurması yemediyseniz gezinizde büyük eksiklik var demektir. Hele damak tadı meraklısıysanız. En az Eiffel kulesi, Arc de Triomphe, Patheon kadar sizi etkileyecek bir lezzeti kaçırdınız demektir. Berthillon dondurması kadar, yapıldığı ve satıldığı yer de özel. Seine nehrinin tam ortasında, nehrin iki kola ayrıldığı yerdeki mini ada île Saint – Louis’de her biri son derece kıymetli tarihi binalardan birinde, önünde her zaman kuyruk olan dükkan
Tarihi
Berthillon ‘un kurucusu, Raymond Berthillon 1923 de Yonne eyaletinde doğmuş, 2014 de Paris’te ölmüş bir fırıncıının oğlu.1940 – 1954 yılları arasında Fransa’nın değişik şehirlerinde baba mesleğini icra etmiş. 1954 yılında kayınvalidesinin “ La bourgogne “ adlı otelinin kafesinde çalışmaya başlamış.
Ürünlerde bir yenilik yapmak için ilk eski model dondurma makinesini de burada almış. Ondan sonrası da çorap söküğü gibi kendiliğinden gelmiş, süratle gelişmiş. Dondurmanın lezzeti kulaktan kulağa yayılmış, dükkanın önünde kuyruklar uzamaya başlamış.
İsmi ilk defa, 1961 yılında çıkan “Gault et Milliau“ rehberinde Paris’deki en iyi yemek yerleri arasında gösterilmiş, daha sonra “Paris-Presse” de yayınlanan yazıda ise ondan “île Sant-Louis’deki bistroya saklanmış hayret verici özel, lezzetli dondurma“ diye bahsedilmiş.
Berthillon bugün her yönüyle tam bir aile işletmesi. Torunlar ve damat , Bernard Chauvin işin başındalar. Kaymak dondurmalar, sorbeler, nugatin, karamel hepsi dükkanın arkasındaki atölyede el ustalığı ile yapılıyor. Ancak Lyon, Bordeau gibi büyük şehirlerde de satış noktaları mevcut. Dükkanın altındaki çay salonunda dondurma lezzetin yanında, “la glace Tatin” “le Vacherin”, “ Belle Hélène “ gibi değişik tatlıları da yiyebiliyorsunuz.
Peki Berthillon dondurmasının bu lezzet şöhreti nereden geliyor?
“Çok basit “ diye cevap veriyor yetkili müdür.
- Şef sabah çok erken kalkıyor, taze, günlük sütümüzü, kremamızı, taze yumurtalarımızı alıp geliyor. Diğer tüm malzeme de en taze ve en kaliteli olanlardan seçiliyor.
Dünyanın en pahalı dondurması “Cellato”
Japonca adı , “ beyaz gece “ anlanına gelen “Bayakuya”
Ancak Dünya lisanına uydurmak için, bu çok zengin içerikli çok gösterişli, çok prestiji ve çok pahalı dondurmaya “ cellato “ adı verilmiş.
18.Mayıs.2023’te Guiness World Records rekorlar kitabına da en pahalı dondurma olarak girmiş. Fiyatını hangi kurdan yazmalıyım bilemedim, bir porsiyonu tam 873.400 Yen yani 6210 Euro Şimdi beni okuyanlar merakla soracaklar. Peki bu 6210 Euro’luk dondurmanın içinde neler var ?
Parmesan peyniri, İtalya Alba’nın ünlü beyaz trüfü, sake özü ve de elbette altın yaprakları. Dondurmayı yapan , Osaka’daki ünlü restoran Rivi ‘nin şefi Tadayoshi Yamada , uygun bileşim için tam bir buçuk yıl çalışmış. “ Japon ve Avrupa lezzetlerini en mükemmel şekilde bir araya getirmeye çalıştım” diyor
Dondurmanın servisi de özel bir merasim gerektiriyor. Erimeye başlayınca, üzerine özel yapım beyaz trüf yağı gezdiriliyor. Ama özel bir kaşıkla. Kaşık ise, yine ünlü bir sanatçı tarafında tasarlanmış
Kyoto‘lu Takeenchi Cellato ‘nun dokusu, tadı, kokusu eşsiz bir armoni içinde .. Yiyenler, “ Trüf’ün iç gıcıklayan kokusuna Parmesan’ın meyvemsi koku notaları karışıyor, bir de buna çektirilmiş sakenin tadını da eklerseniz damağınız bayram yapıyor. İşte Cellato “ diyorlar.
Bize ise sadece burun ve damağımızla hayal etmek kalıyor.
Yapımcılar burada da durmak niyetinde değiller, yakında şampanya, havyar gibi yine pahalı lezzetleri de eklemeyi planlıyorlar. Ne diyelim “Zenginin pahalı yiyeceği, zügürdün damağını kaşındırırmış “ …