Dünyaca ünlü şeflerin piknik sepetlerinde neler var ?
Kış mevsiminin sonuna geldik, ilkbaharı karşıladık bile. Bahar demek; açık hava, ılık güneşli günler, yeşeren doğa, çiçek açan ağaçlar… Karanlık, soğuk, kasvetli günlerin bitmesi, neşe veren içimizi ısıtan, bahçelere, kırlara çıktığımız günlerin gelmesi değil mi ?
Açık hava, bol gıda prensibinde mükemmel bir aktivite
Deniz kenarı olabilir, ya da dağ, orman alanı… Şehrin sıkıntısından, betonun soğukluğundan, kirli havadan uzakta geçen saatler. İtiraf etmeliyim, benim gibi oburlar için piknik aynı zamanda evde masa başında yiyemediklerimi yemek demektir.
Değişik yemekler, daha hafif ya da daha havalı… İyi organize edilmiş gezilerde sabah erkenden hareket edilir, öğle yemeği için bahçeli, rustik havalı, tahta masalı, yöresel tatların olduğu küçük samimi kır lokantası seçilir.
Manzara, temiz hava, damak tadı hepsi bir arada
Bazen bütün bunlar olmayabiliyor. Yol üzerinde yemek yiyecek uygun, temiz bir yer yok. Bu durumda hemen bir “piknik kutusu” ( ya da sepeti denilebilir) na baş vurulabilir. Bizde piknik denildiğinde hemen mangal ve ızgara akla gelirse de benim anlatacağım pikniklerde sadece önceden hazırlanmış yemek /salata ve tatlılar yer alacak. Eski romantik pikniklere pek itibar eden kalmadı. Şimdilerde kır lokantaları revaçta. Herşey hazır geliyor, bir masada yiyorsunuz.
Ama kırda, çimenler üzerinde kendi ellerinizle hazırladığınız lezzetleri sevdiklerinizle paylaşmak da bir başka keyif. Bu arada orta yaş üzeri sinema severlerin hatırlayacağı “Piknik“ filminden bahsetmeden olmaz. Güzel sarışın Kim Novak, genç kızların kalbini çarptıran Willam Holden… Piknikte başlayıp sonu acı biten bir aşk ..
Hazır Yemek Kutuları
Pikniğe gelenlere kutular dağıtılır, iştahla, merakla açarsınız kutuyu. Her biri ayrı paketlenmiş değişik kuru yiyecekler, börek, sandöviç, kuru köfte, yanında yine kuru bir tatlı ya da meyve…Yıllar önce, çalıştığım firmanın personeli için tertip ettiği bir piknikte dağıtılan, üzerinde “Konyalı” yazılı beyaz karton kutudaki kuru köftenin lezzetini hala unutamam. Talaş böreği, haşlanmış yumurta, kuru köfte, peynirli sandviç ,mis kokulu ekmekler… Hatırladıklarım.
Konyalı gibi bugün bir çok yemek mekanı, lokanta, katering şirketi piknik kutuları hazırlıyor.İçindekilere siz karar veriyorsunuz.Standart bir kutu örneği yok. Elbette fiyatlar da seçiminize göre belirleniyor.
Dünyaca ünlü şef Ducasse’ın bile piknik sepeti var!
Şimdiye kadar ülkemizdeki mütevazı, ufak bütçeli piknik yemeğinden bahsettik. Bir de bunun dünya sosyetesindeki şekline bakalım.Yani piknik kutularının da şık ve pahalı olanı var.
Fransa’da katıldığım tarihi yerleri keşif gezisinde, dağıtılan kutu açmadan çekici idi. İngilizce adıyla “lunch box“ , açık sarı renkli, üzerinde gösterişli harflerle “Alain Ducasse” yazılı. Evet, kutu “Ducasse” imzalı, hani şu Monaco’da “Louis XV” , Paris’te “Plaza Athenée”. New York’ta “Essex House” ların Michelin 3 yıldızlı dünyaca ünlü şefi.
Parlak servis takımları, porselen tabaklar, kristal bardaklar saten örtülü masalarda yemek yiyemiyorsunuz ama ne gam, piknikte bile yedikleriniz meşhur “Ducasse imzalı. İçindekileri tek tek sıralayacağım, sonuçta değerlendirme size ait olsun !
Kutu açık sarı, çok kalın bir kartondan yapılmış. Saplı, kare şeklinde ,ufak bir valiz. Sıkı kapanmış, emniyet kapaklı plastik kaplarda neler var ? Hafif pütürlü bir havuç çorbası, tadı, tuzu,sosları yerinde bir Sezar salatası, ekmeği çok lezzetli iki çeşit sandviç jelatin ambalajında. Zeytinyağı soslu sardalya, kuru salamura domatesli ve fesleğenli. Tatlı olarak kocaman bir Donut, yanında üzerleri çikolata kaplı lolipoplar
İşte lokantasına gidip yemek yiyemeyenler için, A.Ducasse imzalı bir kır yemeği. Fiyatını tam olarak öğrenemedim. 40 Euro civarında tahmin ediyorum. Plastik kutu ile Villeroy porselen tabak farkı bu olacak elbet !
Batı ülkelerinde piknik dekoru, genel olarak berrak bir akar su kenarında yemyeşil, tertemiz çimenlere yayılmış kareli örtü, üzerinde kapağında tabaklar, içinde çatal, kaşık, bardak, termos bulunan hasırdan örülmüş kare çantadır..
Internetteki sitelerin hemen hepsinde, piknik bilgileri, piknik aksesuarları ve satışları var. Ama onların bu işi ne kadar ciddiye aldıklarını sayfaları okudukça anladım. Elde taşınan, sırtta taşınan büyüklü küçüklü çantalar, battaniyeler, termoslar, sızdırmaz kaplar. Yere yayılacak her çeşit örtü, yastık ve çanların içinde her tür servis takımı..
Bir sayfa sonra doktorlar konuya giriyorlar. “Piknikte neler yemeliyiz? “ sorusuna cevap hazır. Sepetinizde karbonhidrat gereksinimi için hamur işleri, mısır, pirinç, kuru sebze. Vitaminler için yaş sebze ve meyve. Proteinler için, et, balık, tavuk, yumurta. Kalsiyum içim peynir yoğurt çeşitleri olmalıdır.
Evet, işte size mükemmel bir piknik için hazırlanacak yemeğin malzemeleri. Sayfanın sonunda piknikte yiyebileceğiniz bir salata tarifi bile verilmiş.Derin ve sıkı kapaklı bir saklama kabına koyacağınız salatanızı piknik sepetinize eklemeyi unutmayın. A.Ducasse imzalı kutunun içindekiler hem mideye hem cüzdana fazla ağır gelebilir üstelik bulunması zor, “Four Seasons” otelinin şık piknik kutusu fazla sofistike hem de pahalı.
Siz yine yukarıdaki basit, lezzetli, ucuz salatayı ve kolay basit tuzlu kurabiyeyi deneyin.İsterseniz yanına zeytinyağlı dolma, kuru köfte, haşlanmış yumurtanızı da ekleyin.Bol çeşit içecekler zaten ya kutuda ya şişede iyi ambalajlı. Geriye kalan temiz, sessiz, sakin bir doğa parçası bulup, çimenlerin üzerine bir battaniye sermek ….
Pirinçli, elmalı, tavuklu salata
250 gr haşlanmış ve küp küp kesilmiş tavuk eti
250 gr haşlanmış kokulu jasmin pirinci
2 elma (soyulmuş küp kesilmiş)
1 küçük kereviz (soyulmuş küp kesilmiş)
1 marul
Saklama kabınızın dibine marul yapraklarını serin, üzerine sırayla tavuk etleri, elma, kereviz parçaları ve pirinci yayın. Zeytinyağı ve limonla yapacağınız sosu dökün. Kapağı sıkıca kapayıp, piknik sepetinize yerleştirin.
Tuzlu kurabiye
125 gram tereyağı
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 adet yumurta.
1 yemek kaşığı şeker.
1 çay kaşığı tuz.
1 tatlı kaşığı sirke.
1 paket kabartma tozu.
3 su bardağı un.
Üzerine bir adet çırpılmış yumurta , çörek otu
Önce sıvıları derin bir kapta birleştirin.Unu eleyerek ekleyin. Pütürsüz hamur haline getirin . ½ cm kalınlığında inceltin. Kalıpla ya da bardakla parçalara kesin. Üzerlerine yumurta sürün , çörek otu serpin . Yağlanmış tepsiye dizin ve 180 C fırında 15 dakika pişirin.
Sıcaklar basmadan sepetinizi hazırlayın.İyi piknikler…
Sevim Gökyıldız