Akşamdan kalanların zamanı

Akşam, oyalanma becerilerini pekiştirmiş yaşıtlarım için başarılı bir sonlanma noktasıdır. Küçümsemek doğru olmaz ‘sonlanma noktası’ bilimsel bir terimdir. Akşamına kavuştuğu günlerle bir ömür tüketenler için akşama ulaşmak, soğuk bir şaka gibi olsa da, bugün de hayattayız demektir.

Günün sırtındaki saatler, sıra sıra geçip giden dalgaları gibi denizin, bizi akşamın kıyılarına atmıştır. Duyageldiğimiz tekinsizlik söylemlerine kulak asmadan, bir parça hazzı esirgemeyeceğini ümit ettiğimiz saatlerle buluşmaya can atarız. Yeni bir şey yaşayacağımızdan da değil…

Az önce yemekten sonra almam gereken ilacımı içip ‘’ unutmadığım için’’ kendimi kutlayarak, ne ara akşam oldu diye de düşünmeden edemedim. Not aldığım film, okuduğum kitabın çekinceli davetleri arasında dolanıyorum.

Bu akşama ‘Akşam, yine akşam’ diyen şairin bu kadar güzel anlattığı duygulara gücenik olarak başlıyorum. Nesi güzel olabilir akşamın; her biri kendi yorgunluğunu anlatmaya hevesli çöpten kol-bacak, üzeri çarpı işaretli bir kafa karikatürü olarak sallanıp duruyorum ortalıkta.

Ne olsa itesim var bir kenara.

Bütün zihinsel yorgunluğumun; aslında hiçbir şeye benzemeyen yaşamı yorumlamak, anlamlı parçalar haline getirmek,  içine bugün böyle iken yarın başkalaşan duygular katıp, tüm değişimlerini savunmak zorunda kalmaktan,  berbat ikilemlere ruhumda yer açmaya çalışmaktan olageldiğinin farkındayım.

Bu saatler sanki teslim olunan, bir yandan ekran denilen zorbanın gevezeliklerine kaptırdığımız saatler. Gözümüz, kulağımızla, kendi ayağımızla gidip teslim olduğumuz saatler. Her birimizi gölgeye savuşturan, yüzlere yerleşen anlamsız ifadelere öpücük konduran saatler.

Ama üst kattaki demanslı komşum, evin ortasına kurulup ha bire konuşmalarına hiç de kanmıyor, ekrana dönmüş, karşısındaki spikere verip veriştiriyor.

Bana göre de evlerimize girip söyleyeceğini söyleyip hiçbirimizi duymayan bu cin akvaryumunda insanlığımızdan olduk. Bir gün o spikere sohbette neler kaçırdığını söyleyebilseydim keşke.

Hangimiz için üzüleyim bilemedim; ekrandaki kadını karşısına alıp uzun uzun konuşan, usunu askıya asmış, başını çevirdiğinde başka hayaller görecek olan komşuma mı üzülmeliyim. Nedense gerçeğin izinde kalmak ile yalan söyleyebilmek arasındaki bağ daha çok ilgimi çekti.

Akşam saatlerini bekleyen yaşama hevesinden,  kendi kendine konuşan bir insan ile kendisiyle konuşan bir insanın ne farkı olduğunu düşünen biri kaldı.  Gerçeğe sırtını döndükten sonra aradaki mesafenin bir anlamı kalmadığını düşündüm. Akşamın testere dişli saatlerinin geçişine boyun eğen biri kaldı.

Safa Özkızıltan

 

 

 

 

 

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Tarazlanmış günlükler…

Kendinden hoşnut olma haline yabancı olmadığım ‘’bir zamanlardan’’ ne kadar uzun zaman geçtiğini düşünmeden edemiyorum. Şu kadarcık ipucu bile birçok insana; nerede yaşadığım, neler yaptığım,

Bodrum Cup dünyaya yelken açacak

  “Yokuşbaşına geldiğinde Bodrum’u görüp de geldiği gibi gidemeyenler, akıllarını Bodrum’da bırakanlar” ile “Gökte bulut, suda yelken, dalda çiçek/ Çek ciğerlerine, bir nefes daha çek/Bu

Safranbolu’da safran hasadı

Bir ay önce telefonum çaldığında, bu kadar mutluluk verecek bir haber alacağımı beklemiyordum. Arayan Safranbolu’dan arkadaşım Fatma hanımdı. O da büyük dedelerimin köyünden Kıranköylü ve

ABD seçimleri ve Enflasyon

Borsa İstanbul geçen haftayı yüzde 0.26 eksi ile 8885 puandan kapattı. Gram altın 3120 TL’den ve  Ons altında düşüşle 2735 dolardan kapanış yaptı. Dolar 34.30, Euro

Sektöre İlham Veren Gece

  Geçtiğimiz hafta İstanbul, ağırlama sektöründe yenilikçi bakış açısını ödüllendiren ve sektörde fark yaratanları bir araya getiren Creative People “Talks & Hospitality Awards 2024” etkinliğine