Boşanmak hakkın

Yüzlerce yıllık mücadele ile elde edilen hak, boşanma

Kadınların neredeyse yüzyıllarca mücadele ederek elde ettikleri en önemli haklardan biridir belki de boşanma. Cumhuriyet öncesi, evliliğin dört kadınla sınırlandırılması bile önemli ayrıcalıkken, 17 Şubat 1926’da Medeni Kanun’un kabulüyle kadınlara kazandırılan çok önemli haklardan biridir evlenme ve boşanma hakkı. Zira, daha önce bir mal gibi kocasına satılan, çoğu zaman evlendirileceği kişiyi isteyip istemediği sorulmayan kadına, evliliğe rızasının olup olmadığı sorulur oldu. Eski ve Yeni Medeni Kanunlarda evliliğin kurulması evlendirme memuru önünde, boşanmanın da hakim kararı ile yapılmasını öngörülüyor.

Boşanan çiftler artıyor

Eşiniz aldatıyorsa

Eşiniz zina yapıyorsa yani sizi aldatıyorsa hemen boşanma davası açabilirsiniz. Eskiden zina suç sayılıyor, zina yapan eş ceza da alıyordu. Ancak, Ceza Kanunu’nda var olan zina suçu Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden artık zina suç sayılmıyor. Zina sebebiyle açılacak boşanma davası, süreye bağlı. Eşinizin sizi aldattığını öğrendiğinizden itibaren altı ay içinde ve zina eylemi üzerinden beş yıl geçmeden boşanma davasını açmanız gerekiyor. Aksi takdirde dava hakkı düşüyor. Eğer eşinizin aldattığını öğrendiniz ve affettiyseniz, dava hakkını da kaybettiniz demektir.

Haklarınızı çok iyi öğrenin

Zina nedeniyle açılan davalarda – bakın burası önemli :)- hakimin takdiriyle eşiniz artık değerdeki pay hakkından, yani evlilik süresince edinilmiş mallardan ya hiç pay alamayacak ya da az alabilecek. Eğer eşiniz, hayatınıza kast ediyor, pek kötü veya onur kırıcı davranışlarda bulunuyorsa, boşanmak hakkınız. Bu sebeple açılacak boşanma davası da süreye bağlı. Hayata kast edilmesi, kötü veya onur kırıcı davranış yapıldığının öğrenilmesinden itibaren altı ay; olayın meydana gelmesinden itibaren beş yıl içinde dava açılması gerekiyor.

“Ekmek düşmanı”

İnsanın değerinin, saygınlığının, itibarının, şerefinin aşağılanması veya yok sayılması olarak tanımalanabilecek  “Sen de kadın mısın?, ekmek düşmanı, kaşık düşmanı, eksik etek, saçı uzun aklı kısa, gurursuz kadın, kadında şeref ne gezer?” gibi sözler, kadına karşı onur kırıcı sözlerdir ve bunları söyleyen eşinizden boşanmak hakkınızdır. Ancak diğer kusurlar gibi kendisine karşı suç işleyen veya işlemeye teşebbüs eden eşini, affeden tarafın dava hakkı yok.

Geçinemiyorsanız

* Eğer eşiniz suç işliyor ve haysiyetsiz bir hayat sürüyorsa boşanmak hakkınız.

* Eşiniz evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla sizi terk ederse, terke dayalı boşanmak hakkınız.

Terke dayalı boşanma davası da süreye bağlı. Terke dayalı boşanma davası açılabilmesi için tarafların en az altı ay ayrı kalması gerekiyor.

* Eğer eşiniz akıl hastası ise ve bu hastalığın iyileşme olanğı yoksa, bu resmi kurul raporuyla saptanmışsa boşanmak hakkınız.

* Eşinizle aranızda şiddetli bir geçimsizlik varsa… Boşanma davalarında en çok belirtilen boşanma sebebi…

Sevgi, yakınlık kalmadıysa…

Eşinizle ruhi yapınız, düşünce tarzınız görgü ve gelenekleriniz arasında uzlaşmaz farklılıklar varsa, yani eşinizle aranızda duygu, düşünce ve davranış biçimleri yönünden uyum kalmadıysa, sevgi, şefkat ve yakınlık kalmadıysa durumu daha fazla uzatmaya gerek yok. Sizin ak dediğinize eşiniz kara diyorsa aksi ve kırıcı davranıyorsa sizi hor görüyorsa, aşağılıyorsa, içki ve kumara düşkünlüğü varsa şiddetli geçimsizlik gerekçesiyle boşanmak hakkınız.http://www.cumhuriyet.com.tr

Olcay Büyüktaş

Paylaş

Son Yazılanlar

Hoşçakalın gittim ben…

Siz bu satırları okuyorsanız artık aranızdan ayrılmışım demektir. Ne çok konuştu o gece bizimki benimle. Aylardır ilk defa hıçkırarak ağladı. Yapabilecek bir şey kalmamıştı çünkü.

Bir Öğünle Dünyayı Değiştir!

Son yıllarda mutfaklarımıza ve sohbetlerimize giderek daha fazla dâhil olan “bitkisel mutfak”, aslında çok daha geniş ve derin bir olgunun sadece bir yüzü. Vegan yaşam

Bana bir yaşam öyküsü gerek

Bazı dağlar vardır, ne bir ot biter üzerlerinde ne bir ağaç tutunur. Bir ayak izi, kanat gölgesi düşmez yamaçlarına. Hayattan bir iz bulunmaz; ibadet, yakarış,

Sahte Sofralarda Gerçekle Yüzleşmek!

Son yıllarda market raflarına baktığınızda, gerçek ile sahte arasındaki sınırın giderek belirsizleştiğini gözlemlemek mümkün. Bu durum, yalnızca ekonomik bir hile değil, aynı zamanda kültürel ve

Artsın Eksilmesin, Taşsın Dökülmesin!

Türk mutfağı, yüzyıllardır sürdürülebilirlik ve israf karşıtı yaklaşımıyla örnek olmuş bir mutfaktır. Geleneksel yemeklerimizin özüne bakıldığında, her malzemenin bir şekilde değerlendirildiğini ve mutfakta israfın en

Ne güzeldi o eski bayramlar

Şeker bayramını kutladığımız bu günlerde Paskalya bayramının da yaklaştığını görüyoruz. Çocukluğumdan beri kendimi çok şanslı olarak düşünürdüm. Çünkü örf ve adetleri seven bir ailede doğdum.