28 Haziran 2019 tarihinde spor tarihinin en ikonik gol sevinçlerinden birisine tanık olduk.
Çok özel, çok farklı bir sporcudan anlamlı bir sevinç duruşuydu bu…
Futbol erkek sporu mu?
Spor deyince dünyanın bir çok ülkesinde aklımıza futbol, futbol deyince de genellikle erkeklerin oynadığı (ve genellikle izlediği) bir spor akla geliyor. Bu olgu hücrelerimize o kadar işlemiş ki ülkemizde futbolun yayıncı kuruluşunda önemli bir programda, tanınmış bir spiker “futbol o kadar ataerkil bir oyun ki, mesela kadınlara voleybol oynamak çok yakışıyor ama şahsen benim düşüncem kadınlar futbolda olmamalı” diyebiliyor.
Spora edilgen bir bakış açısıyla yaklaşan, spor yapmaktansa izlemeyi tercih eden bizimki gibi ülkelerde çok da şaşırtıcı bir durum değil. Üstelik spora ve sporculara izleyici olarak bile saygı duyma ihtiyacı hissetmiyorken.
Kadın, erkek, yaşlı herkes futbol oynayabilir
Oysa futbol doğası gereği kolay oynanabilen, kadın, erkek, genç, yaşlı herkesin ulaşabileceği ve yapabileceği bir spor. Birçok ülkede kadın ligleri mevcut ve ne yalan söyleyeyim, erkeklerden çok daha iyi oynayan kadın futbolcular var.
Amerika Birleşik Devletleri’nde aslen kadın sporu olarak görülen futbolun önemli isimler çıkartmasına rağmen hala ikinci sınıf muamele görmesine ciddi bir itiraz var kadın futbolcular tarafından. Hatta bu iş mahkemelik dahi olmuş durumda.
Bu mücadelenin öncüleri arasında, siyahlara yönelik polis şiddetini protesto etmekten LGBTIQ ve göçmen haklarına kadar birçok konuda fikrini açıkça söyleyen, her sosyal problemde kendini gösteren, girişte bahsettiğim ikonik gol sevincinin yaratıcısı Megan Rapinoe de var. Rapinoe, özellikle ABD’de kimileri için bir ilah, kimileri için ise bir nefret simgesi.
Altı kardeşi olan Megan Kaliforniya’da bir çiftlikte büyüyor. En yakın dostu ve sırdaşı ikiz kardeşi Rachel. Hatta ilk futbol yoldaşı da ikiz kardeşi. Bir söyleşisinde “ABD’de genellikle önce bir kulüpte, daha sonra Olimpik Geliştirme’de ve en sonunda sonra Milli Takım’da oynarsınız. Ben kulüp ve eyalet takımları evimize dört saat uzaklıkta olduğundan her ikisinde de oynamadım. Onun yerine evimizin önünde Rachel’la oynamayı tercih ettim” diye anlatıyor.
Üniversite’de okurken Portland Pilots’ta oynuyor ve bu dönemde cinsel tercihini ilk kez açık ediyor Rapinoe. Megan’ın lezbiyen olduğunu yine ilk öğrenen en yakın destekçisi, ikiz kardeşi oluyor.
Savaşçı yapısı ve yeteneğiyle dünya kupasını kazanan ABD milli takımının kaptanlığına kadar uzanıyor Megan.
Peki, Rapinoe’nin gol sevincini bu kadar anlamlı ve özel kılan neydi? Hemen bu golden kısa bir süre öncesine dönmemiz gerekiyor bunu anlamak için.
Son dünya kupası şampiyonu olarak 2019 yılındaki turnuvanın da en büyük favorileri arasındaydı ABD Kadın Futbol Takımı. İlk maçlarında tarihi bir skora imza attılar 13-0. Medyanın ilgisi üstlerindeydi. Bir söyleşisinde muhabirin “kazanırsanız Beyaz Saray’a gitmek konusunda heyecanlı mısınız?” sorusuna verdiği yanıt büyük yankı buldu: (biraz kibarca çevirirsek) “hayır, lanet olasıca Beyaz Saray’a gitmeyeceğim”.
(Orijinal haliyle “I’m not going to the fuckin’ White House”)
Polemik fırsatını hiç kaçırmayan başkan Trump – ki o zamanlar bir twitter hesabı vardı, şimdi yok – “Megan konuşmadan önce kazansın. Git işi bitir” yazdı. Bu meydan okumadan birkaç gün sonra, yine turnuvanın favorilerinden ev sahibi Fransa ile oynadıkları çeyrek final maçının beşinci dakikasında Megan topu ağlara gönderdi. Ardından tribünlere dönerek o meşhur pozunu verdi. Kollar havaya doğru açılmış, vücut yay gibi ve başı gururla meydan okur durumda. Gülümsüyordu. Hem sert, hem yumuşak, hem meydan okuyan, hem de bundan keyif alan alaycı bir duruş…
Attığı ikinci golle de takımını yarı finale taşıyordu Megan. Trump için tam bir yenilgi!
Kupayı ellerinde kaldırdığında ikiye bölünmüş ülkede seveni kadar nefret edeni de vardı. Salt bu nedenle ülkesinin kupayı kazanamamış olmasını dileyenler olduğu bile yer buldu medyada. Ama lavanta rengi saçlı bu aykırı karakter kupadan çok daha fazlasını kazanmıştı.