Siz bu satırları okuyorsanız artık aranızdan ayrılmışım demektir. Ne çok konuştu o gece bizimki benimle. Aylardır ilk defa hıçkırarak ağladı. Yapabilecek bir şey kalmamıştı çünkü. Anlattıklarını dikkatle dinlediğimi gördü ama ne kadarını anladığımdan emin olamadı. Oysa hepsini sakince ve mutlulukla dinledim.
Onun beni nasıl sevdiğini zaten biliyorum ama defalarca söylemesi, sarılıp sarılıp öpmesi çok iyi geldi bana. Gözlerimi birkaç saniye kırptığımı gördü mü ben de bunu bilemedim.
Ne çok şey yaşadık biz bu 15 yılda
Bir X hesabım vardı, kedieflatun adını koyduğum. Kısa süre takılmıştım orada. Kendimi tanıtırken, “2010 yılında doğdum. “Doğum yerimi hatırlamıyorum. Sonra Salacak Parkı’na atılmışım. Annem bu parkta buldu beni.
Hala aç olduğum günleri unutmuyorum” yazmıştım. Gerçekten de hep çok yemek yedim sonrasında. Bazıları leopar kadar der ve korkardı benden.
Annemle o parka gidemedik hiç çünkü gözüm hep dışarıdaydı. Korkardı bizimki kaçacağım diye. Fakat hep böyle bir hayali de olmadı değil.
Kimilerine göre hapis hayatıydı evde yaşadığım. Öyle ya, istediğim gibi ağaçlara tırmanamıyor ve kuşların peşinden koşamıyordum.
Ama sınırlı zamanlarda bahçeye çıktığımda hemen otları yemeye başladığımda bizimki sabırla bekler ve yan bahçelere geçmeye çalıştığımda çığlıkla atarak beni eve yönlendirirdi. Bu göz hapsine rağmen üç kez yan bahçeye kaçtım. Direkten döndüğümü ben bile anlamıştım.
Lafı uzatmamayım sonuç olarak bunları söyleyenler dışarıda hayatın bizim için nasıl zor olduğunu biliyor mu acaba?
Hele de son olarak hazırlanan, sokak hayvanları yasası olarak bilinen 17 maddelik Hayvanları Koruma Kanununun kabul edilmesinden sonra özellikle köpeklerin neler yaşadığını, ne acılar çektiğini hepimiz biliyoruz.
Son isteğim: Lütfen ellerinizi bizim üzerimizden çekin ve kimseye zararımız olmadan, bize bıraktığınız küçücük alanlarda da olsa yaşamamıza izin verin. Aksi halde bu evren sizi lanetleyecek!
Bizim eve dönecek olursak; o gece benim ve bizimkinin durumundan Puta bile etkilendi. Eve geldiğinde yumurta kadar bir kızdı ve hiç sevmemiştim onu. Hala da emin değilim ama bizimkine destek olacağından eminim.
Biz bu dünyada yaşadığımız anları önemsiyoruz. Sadece anları. Oysa siz ne çok flashback yaşıyorsunuz. Çok üzüldüm bu nedenle bizimkine ben.
Bir kedi için 15 yaş sizce çok olabilir ama bizimki bunu hiç kabullenmedi. Maalesef lenfomanın geç fark edilişi de beni bu aşamaya getirdi.
Keşke kusmaya başladığımda ki bu 3 yıl önce başladı. Veteriner amca basit bir enfeksiyon tedavisi yapıp eve göndermek yerine ultrason çekmeyi deneseydi. Siz siz olun eğer kediniz çok sık kusmaya başladı ve ishal de olduysa mutlaka bu seçeneği düşünün.
Ben ve bizimki çoook eskilerden belki başka yaşamlardan tanıştığımızı biliyoruz. Bir zaman sonra biz yine bir yerlerde birlikte olacağız. Hoşçakalın ve ne olur sokak hayvanlarını hep koruyun…