Beden, zihin ve ilişkiler

Son zamanlarda okuduğum Bessel A. Van Der Kolk’un “Beden Kayıt Tutar: Travmanın İyileşmesinde Beyin, Zihin ve Beden” adlı kitabı beynimiz ve bedenimizin karşılıklı etkileşimler üzerinde şekillendiğini anlatıyor. Bunun çiftler açısından etkisi de yeni araştırmaların en gözde konularından biri.

Sürekli çiftler için olumlu iletişimin ne kadar önemli olduğunu ve özellikle stres ve olumsuz duyguların etkisini konuşuyoruz. Her geçen gün sağlığa bütünsel bir yaklaşımla bakmamız gerektiğini gösteren yeni bir araştırma yayınlanıyor. Zihinsel ve ruhsal bir dengede olmadığımızda etkileri bedenimizde mutlaka çıkıyor.

Psychoneuroendocrinology’de yayınlanan yeni bir araştırma, evliliklerdeki olumsuz iletişim kalıplarının, bağışıklığı azalttığını doğruluyor. Araştırma, işlevsiz iletişim kalıplarına sahip evliliklerde olanlar için fiziksel ve duygusal sonuçları vurguluyor.

Önceki çalışmalar, evlilik konuşmaları sırasında agresif davranışların yara iyileşmesini geciktirebileceğini ve proinflamatuar sitokin üretimini artırabileceğini (bağışıklık sisteminin baskılanacağını) gösteriyor. Yani olumsuz iletişim kalıpları, sadece artan olumsuz duygulara ve çatışma çözmede zorluklara yol açmakla kalmıyor, gerçekten fiziksel olarak bağışıklığı düşürüyor ve hastalıklara açık hale getiriyor.

Anlayacağınız, kronik olarak sıkıntılı evlilikler sağlığı daha da kötüleştiriyor. Özellikle siz eleştiride bulunurken veya değişiklik talep ederken, sevgilinizin konuşmadan kaçındığı veya sohbetten çekildiği talep/geri çekilme durumunu düşünün. Bu stres karşısında vücudunuzun tepkisi kortizol hormonu seviyesini yükseltmek oluyor.

Kortizol kan basıncını ve kan şekerini artırıyor ve bağışıklık sistemini baskılıyor. Kortizol seviyesindeki sürekli yüksek olma durumu mide ülserine, şişmanlığa, yüksek tansiyona, yorgunluğa, anksiyeteye, yüksek şekere ve kolesterole neden olabiliyor. Yine hiç önermediğim başka bir iletişim modeli, “Karşılıklı kaçınma” da daha fazla sıkıntı ve daha az yakınlıkla bağlantılı olduğundan size hem duygusal hem fizyolojik zarar veriyor.

Ruhsal, zihinsel ve bedensel sağlığımız için en doğrusu, daha az sıkıntı, daha fazla yakınlık ve daha yüksek memnuniyet ile ilişkili olan karşılıklı yapıcı iletişim. Araştırmalar ayrıca kadınların evlilik stresinden erkeklerden daha fazla etkilenme eğiliminde olduklarını ortaya koyuyor. Kültürümüz genellikle kadınları çatışmaları çözmek için daha fazla sorumluluk almaya teşvik ediyor.

Çiftler olumsuz iletişim ve davranışlarda bulunduklarında, kadınlar bunu ilişkide bir sorun olduğunun işareti olarak yorumlayabiliyor ve sıkıntılarını bedensel olarak yaşayabiliyor. Sonuçta kadınlar bu davranışsal etkilere karşı daha duyarlı oluyor, bu da kronik ve akut evlilik olumsuzluğunun potansiyel sağlık ve ilişkisel risklerine işaret ediyor.

Hepimiz sevilmek isteriz, ancak bazen eşinizle sürekli aynı fikirde olmayacağınızı kabul edemediğinizde ve bunun için aşırı çaba göstermeye başladığınızda sorunlar ortaya çıkıyor. Anlıyorum, kabul edilmiş ve kendinden emin hissetmesi için onu memnun etmek istiyorsunuz. Ancak kendi dürüstlüğünüzü sorgulayacağınız noktaya geldiğinizde ve eşinizle sürekli tutarlı bir şekilde aynı fikirde olmaya insanüstü bir çaba gösterdiğinizde, kendi değerinizi gözden kaçırabiliyorsunuz.

Sadece uyum uğruna onunla her zaman aynı fikirde olmamanız çok önemli. Fikirleriniz ve görüşleriniz sizi ilginç bir insan yapan şeydir. Her konuda hemfikir olmayabilirsiniz. Bu, sizin yanlış veya daha az gerçekçi olduğu anlamına gelmiyor. Bu, onları değiştirmeniz gerektiği anlamına da gelmiyor.Sadece doğru iletişimle ortak bir noktayı yakalamanız anlamına geliyor.

Kaliteli bir ilişki, iletişim, pazarlık, fedakârlık ve farklılıkların kabulünü gerektiriyor. Ancak en önemlisi kendiniz ve beklentileriniz hakkında dürüst ve açık olmayı, kendiniz olmayı unutmamayı gerektiriyor. Bazı çiftlerin diğerlerinden daha şanslı olduğu bir gerçek. En baştan itibaren inanılmaz iletişim kabiliyetine ya da rutine girmeyi önleyebilen ortak ilgi alanlarına sahip olabiliyorlar.

Ancak yine de her ilişkide zorlayan konular ortaya çıkıyor. Bu nedenle kabullenme en önemli kurtarıcı oluyor. Gerçekten, tam olarak, sevgilinizin farklılıklarını kabullenmeye başladığınız an, öfkenizin gittikçe azaldığını hissediyor ve sağlıklı bir ilişkinin size getirdiği mutluluklardan zevk almaya başlıyorsunuz.

Aşkı bulmanın en iyi yolu, başka biri gibi görünmek veya yaşamak yerine, kendinizi istediğiniz kişi haline getirmenizden geçiyor. Ancak kendinizi rahat hissettiğinizde, sevilecek biri oluyorsunuz. Birini sevmek, korkutucu bir şekilde açık olmayı gerektiriyor. Çoğunlukla zayıflıklarınızı, en derin, hassas ve karanlık duygularınızı paylaşmanız anlamına geliyor.

İrem Hattat

Paylaş

Son Yazılanlar

Dijital içeriklerin gastronomiye etkisi

Gastronomi, bir yandan kadim geleneklere ve yerel tatlara dayanırken diğer yandan sürekli yeniliklerle şekillenen dinamik bir alan. Bu hızlı değişimin önemli bir ayağını, hiç şüphesiz

Gastronomide geleceği şekillendirmek

Turizm, gastronomi ve ağırlama sektörleri, hem ekonomik hem de toplumsal açıdan dünyada çok önemli bir yer tutuyor. Bu alanlar, hem yerel kültürlerin korunmasını hem de

Bu resimlerde herkesin duygusu saklı

Bilinçdışı renklerle konuşuyor. “Bazı organik meseleler” Ressam, oyuncu ve iç mimar Melis Babadağ, “bazı organik meseleler” isimli ilk kişisel resim sergisini The Art Capsule Gallery’de

Edebiyat ve popüler kültür

Popüler kültüre hapsolmuş en popüler davranışlardan biri nedir diye sorsanız, hiç düşünmeden popüler kültüre küfretmektir, derim. Sondaki lafı başta söyledim ama mevzunun özeti bu sevgili

Tarihin en eski rehberi olan genetik

Son dönemde ne kadar çok duyar olduk değil mi ? DNA artık kulağımıza eskisi kadar uzak gelmese gerek. Sahi uzak mıydı ki, bizler genetik parçacıklar