Hayatı, aşkları ve sofrası ile Honoré de Balzac

 

 Yayınlanmış  yüzlerce  roman, hikaye, inceleme, makalesi var. Tamamlanmamışların sayısı bile 50’yi aşıyor. Fransız Edebiyatının hızlı yazan, hızlı yaşayan, yazık ki genç ölen efsane yazarı Honore de Balzac Pek çok meslek denemiş. Başta romancı, gazeteci, matbaacı, yayıncı, edebiyat eleştirmeni…

Hayatı, aşkları ve sofrası ile “ Vadideki Zambak” ın yazarı Honoré de Balzac

Kısa ama iri vücutlu, hafif göbekli, rock şarkıcılarını andıran uzun ve dağınık şaçları, zeki  ama hafif alaycı bakışı ile edebiyat dünyasında çok çabuk tanıyabileceğiniz  bir portre.

Derli, toplu, şık giyimli bir Balzac resmini pek göremezsiniz. Her zaman yakası açık bir gömlek, taranmamış saçlar, “La Boheme”  tanımının güzel örneği. Orta halli taşralı bir ailenin çocuğu olarak 1799 da Tours’da doğdu. 8 yaşından 14 yaşına kadar Vendome kolejinde yatılı okudu. Hukuk öğrendi,2 yıl bir noterin yanında çalıştı.

Tutkusu yazmaktı. İlk yazıları beğenilmese de yılmadı. Ticareti denedi. Satın aldığı matbaada 100.000 Frank kaybedince tekrar yazmaya koyuldu. 1820 de yayınlanan ilk romanı “Les Chouans”la  şöhreti yakaladı. Bu eser O’na Paris’in sosyetesinin, entelektüel çevresinin kapılarını açtı. Artık “Belle Epoque “ denilen, yeme/içme dünyasındaydı. Çevresinde kadınlar, eğlence ve keyifli sohbetler  vardı.Georges Sand, Lamartin, Eugene Delacroix dostları arasındaydı. Paris’in en popüler,eğlenceli salonlarında boy gösteriyordu.

1837 de ilk tefrika romanı yazdı. ”La vielle fille”

1830 – 1837 yılları Balzac’ın yakın dostu Jean de Margonne’un şatosunda inzivaya çekildiği, tüm gününü yazarak geçirdiği yıllardır. Üç yılın sonunda edebiyat dünyasının kazandığı romanlar; “Goriot Baba” “Vadideki Zambak”  ve “Illusions Perdues” oldu. Renkli yaşamına rağmen Balzac, realizmin örnek yazarlarından biri olmuştur.

1841-1848 yılları arasında yazdığı “İnsanlık Komedisi” adlı 17 kısımlık  felsefi eserin de yaşadığı devre göre son derece realist tespitleri ne şahit oluyoruz.

Ona göre, “insan hayatına yön veren sadece  parasal ve seksüel problemler” dir.

Hayatında çok kadın oldu. Her zaman biraz deli aşklar aradı. Peşinden koştuğu kadınlarda anne şefkatini, anne baskısını, dominant karakterleri aradı. Hayalinde hep  mükemmel, anlayışlı bir kadın vardı.

Sebebi, çocukluğunda, annesinin küçük kardeşi Henry’yi daha çok sevmesi olabilir mi ?

Kısa boyu, pek zarif olmayan bedeni ile yakışıklı sayılmazdı.

Ama kadınların peşinden koştuğu bir kişiydi.Üstelik o kadınların hemen hepsi ya  mektuplar yazarak ya da açıkça davet ederek  Balzac’ın peşinden koştular.

Théophile Gautier “ Bütün  cazibesi gözlerinde “ diyor.

“Bakışlarında öyle bir ışık,öyle bir çekicilik var ki karşı koyulamaz. İki elmas gibi parlayan altın pırıltılı bir çift göz.”

Hayatındaki kadınlar:

Çocukluk aşkı

Zulma Carraud,

Daha sonra

Laure de Berny

Bu sevgilisinin ölümü üzerine,1836’da şöyle yazar:

  • O benim için bir anne, bir dost, bir aile, bir arkadaş hatta bana göre tanrıydı “.

15 yaş büyük sevgilisi La duchesse d’Abrantès. Napoleon’un generallerinden Junot’nun dul eşiydi.

O da  Balzac’ın çekiciliğine dayanamayan ve onunla gönül ilişkisine giren bir asilzadeydi. Liste de Georges Sand’ın da adı var. Zaten çoğu zaman  aynı ortamlardaydılar. Paris’in renkli, keyifli, entelektüel ortamında birbirlerine ilgisiz kalmaları imkansızdı. Her ne kadar Georges, Chopin ile birlikte olsa bile…

Marie du Fresnay

Balzac’a çocuk veren tek kadın. Tanıştıklarında 24 yaşında genç bir kız. Onun için “ Ne kadar narin, ince bir kişiliği var. Gökyüzünden elime düşen bir çiçek “ diyecekti. Bir kızı olmasına rağmen onunla evlenmedi.

Balzac’ın evlendiği tek kadın Comtesse Hanska oldu. Ukrayna’lı bir asille evli olan Polonyalı hayranı

Aşkları mektuplarla başladı. Balzac’a İlk  hayranlık dolu mektubunu yazdığında henüz 31 yaşındaydı.

Uzun mektuplaşmanın sonunda,1833 de İsviçre’de Neuchatel gölünün kıyısında,3 ay sonra Cenev’de buluştular. “Dünyadaki yıldızım” dediği kontesle tam 17 sene mektuplarla dostluk kurdu. Onunla evlenmek büyük hayali oldu. Böylece Rus-Polonya yüksek sosyetesine girmesi mümkün olacaktı. 1835 de Viyana’daki buluşmalarında arzu ettiği sosyal ortama dahil oldu.1841 de kontesin dul kaldığını öğrenince hayalini gerçekleştirmeye karar verdi. Ama Yazdığı birbirinden ateşli aşk mektuplarına “hayır” cevabı aldı.

Kontes, Balzac’ı, kendisini birçok kadınla aldatmasıyla ve yeteri kadar ilgilenmemesiyle suçluyordu

Arada buluşuyorlardı. Kontes 42 yaşında hamile kaldı. Ancak erken doğumla bebeğini kaybetti. Balzac “ Tam üç saat çocuk gibi ağladım” diyecektir. Balzac, kontes, kontesin kızı ve damadı ile Avrupa’da bir çok seyahat yapar. Sonunda, kontes’in Ukrayna’daki 21000 hektar arazi içindeki 300 hizmetkarın çalıştığı muhteşem şatosuna yerleştiler.  Bu rahat hayat yazarın ilham perilerini harekete geçirdi. Son üç eserini burada yazdı. Evlenme tarihleri 1850. Balzac’ın ölüm tarihi de birkaç ay sonraya rastlıyor. Ağustos ayında 51 yaşında.

Balzac, boğazına düşkündü

Sofrasında  her zaman  kaliteli, özellikli ürünlerden yapılmış yemekler olurdu. Herhangi bir yerden alınmış herhangi bir yiyecek ya da içecek O’na göre değildi. İstiridye’ler Ostende ‘den, Dil balığı  Normandiya’dan gelmeliydi. Balzac’ın sofrasından eksik etmedikleri Karaciğer patesi, İstakoz, beyaz kuşkonmaz, kızarmış keklik, Mersin balığı filetosu, Ananas kızartması.

İşte Balzac’ın böylesine zengin sofrasından, bizim damak tadımıza uygun, malzemesini piyasada her zaman bulabileceğiniz oldukça kolay hazırlanabilen tarifler

Pampadour usulü kuşkonmaz

4 kişilik

Bir demet taze kuşkonmaz (Temizlenmiş – yıkanmış)

40 gr tereyağ

2 yumurta

Tavuk suyu

Limon

Kuşkonmazları yeterli miktarda tavuk suyu içinde ½ saat kadar haşlayın süzün, kenarda bekletin. Derin bir kap içinde, yumurta sarılarını erimiş tereyağı ve bir miktar tavuk suyu ile çırpın. Limon suyunu ekleyin. Bu sosu  servisten önce kuşkonmazların üzerine gezdirin.

 

Roussettes de Val de Loire

(Val de Loire kurabiyesi)

4 kişilik

300 gr un

75 gr  Toz  şeker

3 yumurta

2 kaşık meyve likörü

Kızartmak için sıvı yağ

Çok az tuz

Üzerine serpmek için toz veya pudra şekeri

Un, şeker ve bir çimdik tuzu derin bir kapta karıştırın. Yumurtaları tek tek ekleyerek pütürsüz olana dek yoğurun. En az yarım saat dinlendirin. Hamura önce uzun şekil verin, daha sonra ufak parçalara kesin. Parçaları kızgın yağda kızartın, üzerine şeker serpin, sıcak servis yapın.

Chinon Usulü Kuzu Kapama

6 kişilik

1,2 kg Kuzu budu (Kuşbaşı doğranmış)

1 kg. Taze bezelye (ayıklanmış)

1 kg Taze patates (Dörde bölünmüş)

400 gr Havuç (Soyulmuş, yuvarlak dilimlenmiş)

12 adet beyaz soğan (Soyulmuş ve ikiye bölünmüş)

Taze aroma otları (Tülbent bir torba  içinde)

Bir miktar un

Zeytin yağı

Tuz, biber

Kalın bir tencerede kızdıracağınız yağda etleri 2-3 dakika çevirin.Kenarda bekletin. Aynı tencereye soğanları ve aroma torbasını atın. Hafif pembeleşince etleri  koyun, su, tuz ve az un ekleyip, kısık ateşte pişmeye bırakın.15 dakika sonra kalan bütün sebzeleri ekleyin. Arada karıştırın, gerekirse su ekleyin. Et ve sebzeler yumuşayınca ateşten alın. Bu yemeği Chinon bölgesinin kırmızı şarabı eşliğinde  servis yapabilirsiniz. Chinon: Fransa’nın kuzey batısında, Loire vadisinde, şarapları ile tanınmış bir şehir

Peynirli tart

6 kişilik

2 adet taze keçi peyniri (3 yumurta)

250 gr Taze krema

125 gr Soyulmuş badem

125 gr Rende Gravyer peyniri

Birkaç yaprak marul

Tart  Hamuru (un+tereyağ)

Tuz,biber

Hamurunuzu merdane yardımıyla kalıp büyüklüğünde açın ve kalıbınıza yerleştirin. Dibini çatalla birkaç yerinden delin. Bademleri serpin, üzerini marul yaprakları ile kapatın. Derin bir kasede yumurtaları, krema ve keçi peynirleri ile çırpın. Tuz, biber ekleyin ve bu sosu tartın üzerine dökün. Rende gravyeri serpin, önceden ısıtılmış ( 180 C ) fırında üzeri kızarana kadar tahmini 30 dakika  pişirin. Sıcak servis yapın.

Sevim Gökyıldız

Paylaş

Son Yazılanlar

Kadın emeğinin gastronomiye yansıması

Senelerdir severek yaptığım iş gastronomi yazarlığı ve bunun gibi yeme içmeye, damak tadına ilişkin konulardaki  etkinlikler. Resmi bir tanımı yok, verilmiş unvan da  değil. Sadece 

Gastronominin evrensel gücü

Altın Kaşık Ödülleriyle Mutfak Dostları Derneği’nin ödüllendirdiği yaratıcılık, FSUMMIT 2025’in vizyonuyla sektöre kazandırdığı yenilikler ve Husin belgeselindeki derinlemesine hikâye, gastronominin sınırları aşan gücünü gözler önüne

Prada dertsiz başına dert mi arıyor?

Tasarımlarından marka kimliğine, müşteri portföyünden sattığı hayallere kadar birbirinden çok farklı iki marka hakkında bir söylenti dolaşıyor lüks moda sektöründe… İtalyan moda devi Prada’nın, Capri

Sofralarımızın Ortak Dili

Yemek sadece fiziksel bir gereksinim değil; kültürel kimliğimizi şekillendiren, tarihimizin sessiz tanıklığını yapan ve insanlar arasındaki bağları güçlendiren evrensel bir unsurdur. Her ülkenin, her yörenin

Heyecanla beklenen birinci sayfa

Dag Solstad, her gün yazdığı bir sayfa ile romanlarını tamamladığını söylemiş. Ayağına gelen güne, dönme dolaba atlama adımı ile başlamanın hikayesi midir yazdıkları veya bitirdiği

Yılbaşı ve Vasilopita çöreği

Bir yılı geride bırakıp uğurlarken yeni umutlarla başlayan yeni bir yıla ‘hoş geldin’ diyoruz. Dilekler her zaman sağlık, mutluluk, sevgi ve barış olmak üzere; dostlar

Manav Türklerinin sofrasında zamanın izleri

Geçtiğimiz hafta sonu Tuzla, gastronomi tutkunları için benzersiz bir deneyime ev sahipliği yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı’nın hayata geçirdiği “Gastronomi Günlükleri” serisinin