Küresel piyasalar tedirgin

Küresel piyasalar ABD’den gelen Eylül ayı verilerinden sonra tedirgin

 ABD Merkez Bankasının (Federal Reserve-Fed) başta politika faizi olmak üzere aldığı kararlar ve Federal Açık Piyasa Komitesi (Federal Open Market Committee)  toplantılarının raporları, sadece ABD ekonomisini değil, tüm küresel ekonominin gidişatını etkiliyor.

Tabii tüm bu kararlar ve raporlar başta tüketici fiyatları, tarım dışı istihdam, işsizlik, büyüme, perakende satışlar, üretici fiyatları ve benzeri verilere göre şekilleniyor.

Fed, Covid-19 salgınının ekonomik etkilerine ilişkin endişelerin artması nedeniyle Mart 2020’de iki kez acil faiz indirimi kararı almıştı. Banka, 3 Mart 2020’de politika faiz oranını 50 baz puan indirerek yüzde 1-1.25 aralığına, 16 Mart 2020’de de politika faizini yüzde 0-0.25 aralığına çekmişti.

Fed Başkanı Jerome Powell, Covid-19 salgınının ABD ekonomisine yönelik oluşturduğu risklerin önemli ölçüde değiştiğini belirterek, ekonomiyi desteklemek amacıyla para politikası duruşunda gevşemeye gittiklerini belirtmişti.

Sonrasında, ABD’de yüksek enflasyon karşısında 2022 yılında varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, Mart 2022’deki toplantısında 25 baz puan artışla 2018’den itibaren ilk kez faiz artırımına gitme kararı almıştı.

Sıkılaştırma politikasıyla enflasyonun görece kontrol altına alındığı kanaatine varılmasıyla birlikte, olası bir resesyonun önüne geçmek amacıyla, Fed yeniden politika faizinde indirimlere başladı. İlk faiz indiriminde 50 baz puanlık bir ‘jumbo’ indirimi tercih eden Fed, şimdi ikinci indirime hazırlanıyor.

Ancak, gelen veriler gösteriyor ki, ikinci politika fazi indirimi 50 baz puan olamayacak. 25 baz puanlık indirim yapılması büyük ihtimal. İndirim aralıkları da uzayabilir.

TARIM DIŞI İSTİHDAM VERİSİ PİYASALARI ŞAŞIRTTI

Sebeplerine gelelim… Öncelikle tarım dışı istihdam verisi, sıkılaştırma sürecinin sonuçlarının yeterince etkin olmadığını gösterir nitelikte… ABD Çalışma Bakanlığı, eylül ayına ilişkin istihdam raporunu bir önceki hafta açıklandı. Ülkede tarım harici sektörlerde istihdam eylülde 254 bin kişi artış gösterdi. Bu altı ayın en güçlü artışı…

Piyasa beklentileri tarım dışı istihdam verisinin 147 bin kişi artması yönündeydi. Bu dönemde istihdam, gıda hizmetleri ve restoran-bar, sağlık hizmetleri, kamu, sosyal yardım ve inşaat sektörlerinde artış eğilimini sürdürdü. Tarım dışı istihdama ilişkin temmuz ve ağustos ayı verilerinde ise yukarı yönlü revizyona gidildi.

Buna göre, tarım dışı istihdamda kaydedilen artış temmuz ayı için 89 binden 144 bine, ağustos ayı için 142 binden 159 bine çıkarıldı. Tarım dışı istihdamdaki artış dezenflasyonist süreçlerde olumsuz bir gösterge ve Fed’in faiz indiriminde elini zorlayan bir veri olacak.

Bir diğer istihdam verisi de işsizlik başvuralarına ilişkindi. ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı işsizlik maaşı başvurularına ilişkin haftalık verilere göre, ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 5 Ekim’de sona eren haftada 33 bin artarak 258 bine çıktı.

Bu dönemde işsizlik maaşı başvurularının sayısına ilişkin piyasa beklentisi 230 bin seviyesindeydi. İşsizlik başvurularındaki artışaki etken bir hava olayıydı. İşsizlik başvuruları Helene Kasırgası’ndan etkilenen eyaletlerdeki büyük artışların yansımasıyla bir yıldan uzun süredir en yüksek seviyeye çıktı.

ABD istihdam piyasası trendlerine yönelik daha iyi bir gösterge olduğu düşünülen ABD işsizlik maaş başvurularının dört haftalık ortalaması ise 5 Ekim ile biten haftada 231 bin seviyesine yükseldi.​ ABD’de işsizlik maaşından yararlanan toplam kişi sayısı da 28 Eylül ile biten haftada 1.86 milyon seviyesine geldi.

ÇEKİRDEK ENFLASYONDAKİ YÜZDE 0.3’LÜK ARTIŞ, FAİZ İNDİRİMLERİNİ KISITLAYABİLİR

Geçen hafta gelen veriler ise beklentilerin çok üzerinde olmasa da, pek de olumlu değil. ABD’de tüketici fiyatları eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0.2 artış gösterdi. Yıllık olarak bakıldığında, enflasyonun eylülde yüzde 2.4 seviyesine gerilediği görüldü.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi aylık bazda yüzde 0.1’lik artış olması yönündeydi. Yıllık veriye ilişkin beklenti ise yüzde 2.3’tü. Ağustosta aylık enflasyon yüzde 0.2 olurken, yıllık enflasyon ise yüzde 2.5 olarak kaydedilmişti. Eylül ayı verileri çekirdek göstergelerde Fed’in patikası için pek iç açıcı bir tablo sergilemiyor.

Gıda ve enerji hariç tüketici fiyatları eylülde aylık olarak yüzde 0.3 artışla yüzde 0.2’lik piyasa beklentisini aştı. Yıllık olarak ise gıda ve enerji hariç fiyatlarda yüzde 3.3’lük artış gerçekleşti.

Ağustos ayında yıllık çekirdek enflasyon yüzde 3.2’ydi.

Beklenenden yüksek gelen enflasyon rakamları ve bir önceki hafta açıklanan ABD istihdam raporu, Fed’in önümüzdeki ay küçük bir faiz indirimine mi gideceği yoksa Eylül ayındaki büyük indirimin ardından beklemeye mi geçeceği tartışmalarını yeniden başlatacak gibi görünüyor.

Fed yetkilileri son FOMC toplantısında yıl sonuna kadar yarım puanlık bir indirim daha olacağını belirtiyor, pek çoğu ise işgücü piyasasındaki gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürüyor. Bu veriler ve yapılan açıklamaların ardından hisse senedi vadeli işlemleri ve hazine getirileri gerilerken, dolarda ciddi bir hareketklenme gözlenmedi.

‘YAPIŞKAN’ ENFLASYONUN TEYİDİ Mİ?

TÜFE verileri, enflasyonun hem yıllık hem de aylık bazda beklentilere yakın ya da biraz üzerinde gerçekleştiğini gösteriyor. Özellikle çekirdek TÜFE’nin aylık yüzde 0.3 olarak açıklanması, enflasyon baskısının sürdüğünü işaret ediyor. Bu veriler, enflasyonun ‘yapışkanlığı’nın bir göstergesi olarak algılanabilir.

Bu ise Fed’in gevşeme sürecini zamana yayarak ve düşük politika faizi indirimleriyle yoluna devam etmesini getirebilir. Ki sanki doğrusu da bu gibi!

Yatırımcılar gelecek ay 25 baz puanlık bir Fed faiz indirimi olasılığını daha yüksek görüyor. Güçlü verilere rağmen enflasyon büyük ölçüde düşüş eğiliminde… Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi olarak bilinen Fed’in tercih ettiği gösterge, son dönemde merkez bankasının yüzde 2’lik hedefine yaklaşıyor.

Piyasa aktörlerinin tahminlerine gelince… Wall Street Journal tarafından yapılan anket, önde gelen yatırım kuruluşlarının Fed’den yılın geri kalanında toplam 50 baz puan faiz indirimi beklediklerini gösteriyor. Ankete katılan 19 kuruluşun tamamı Fed’in kasım toplantısında faizi 25 baz puan indireceğini öngörüyor.

POLİTİKA FAİZİ ORANLARI UZUN SÜRE YÜKSEK KALABİLİR


Yüksek enflasyon verileri, Fed’in faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutacağı beklentisini artırabilir. Bu, büyüme odaklı teknoloji hisseleri başta olmak üzere borsa endekslerinde satış baskısı yaratabilir. Ancak, eğer yatırımcılar Fed’in bir süre daha kademeli faiz artışına gideceğini düşünürse, satışların sınırlı kalması da olası…

Böylesi bir süreçte, tahvil getirilerinde artış yaşanacaktır. Yatırımcılar, Fed’in faizleri düşürmek yerine uzun vadede daha sıkı bir para politikası uygulayacağını düşünerek tahvillerden çıkış yapabilir. Doların, beklentinin üzerinde gelen TÜFE verileri sonrası değer kazanması beklemek gekekir.

Yüksek enflasyon, Fed’in daha agresif bir tutum takınarak faiz oranlarını uzun süre yüksek tutabileceği algısını güçlendirir ki, bu da dolara talebi artırarak diğer para birimleri karşısında değerlenmesine yol açabilir. Beklentilerin üzerinde gelecek enflasyon verileri genellikle altın gibi ‘güvenli liman’ kabul edilen yatırım araçlarına olan talebi artıracaktır.

Doların yüksek oranda değer kazanması ise altın fiyatlarını baskılayabilir. Genel olarak emtialar, doların hareketine bağlı olarak düşüş gösterebilir. Ancak, şu anda Eylül verilerinin genel bir eğilimi işaret edip etmediğini nett olarak söylemek çok doğru değil. Son çeyrek verilerinde art arda böyle bir eğilim görülürse, politika faizi indirimlerine erken başlandığını anlamış olacağız!

Süleyman Karan

 

 

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Buzullardaki mikroplar uyanınca…

Buzulda kilitli kalmış mikroplar uyandığında nelere sebep olur? Ozon tabakasındaki delik, sera gazı salımları, küresel ısınma, iklim krizi… Bilim insanlarının bu konulardaki öngörülerinin neredeyse hiçbiri

Denizden Gelen Sessizlik

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un gri gökyüzü altında Göztepe Parkı’na bakan Misina Balık’ın açık mutfağında, lüferin doğru boyda pişirilmesini izlerken içimde tuhaf bir sızı belirdi. Tabağa konan

Meze İle Kültürü Buluşturan Festival

Antalya’da her yıl ekim ayında düzenlenen Uluslararası Meze Festivali, yalnızca bir lezzet buluşması olmanın ötesine geçen kimliği ile dikkat çekiyor. Bu lezzetli festival üstlendiği misyonla

“Dergicilik Arkadaşlık Etmektir”

Bazı insanlar vardır aralıksız çalışır, emek verir, sırtındaki küfeyi o kadar benimsemiştir ki, onu asla yere değdirmeyecek, yere indirmeyi aklından bile geçirmeyecektir. Metin Celâl’i ODTÜ’de

Bir nesilden bir nesile Bodrum Cup

Ege’nin, bir gün yaprak kımıldatmayan rüzgarsızlığında, bir gün hortuma neden olan rüzgarında 7. kez yelken açan Maximiles Black Bodrum Cup, “Nesillerce” temasıyla dostluğu, deniz kültürünü

Bir güz günü betiği

Göğe bakıyorum; kuyuya düşmüş de, bir parçasını görebildiğim maviliğe çekip çıkaracak bir güç arıyor gibiyim. Öylesine hafifim; rüzgarla bir kuştüyü kadar kolayca yükselebilir veya geçen