Normandiya… Bu ismi çoğumuz 1944’te Amerikan kuvvetlerinin bu kıyılara çıkarması ile hatırlarız. Meşhur “Normandiya Çıkarması” 2. Dünya savaşının bittiği tarih olmuştur. Yeme-içme düşkünlerine, tam tabiriyle gurmelere ise bu kelime bambaşka şeyler hatırlatır. Fransa’nın Kuzey Batısında, yemyeşil ormanları ,kocaman elma bahçeleri, göz alabildiğine uzanan otlakları ve besili bol sütlü inekleri ile meşhurdur Normandiya.
Doğal olarak bol ve kaliteli sütün yan ürünleri; tereyağı, peynir, krema da Normandiya’nın gastronomik şöhretinde yer alır. En bilinenleri, dışı hafif sert, pembe, içi yumuşacık kremalı iki peynir, Camembert ve Brie. “Size ne çağrıştırdı ?” diye, içki meraklılarına sorarsanız, Normandiya kelimesinin onlara hatırlattığı üç özel isim olacaktır.
Benedictine, Cidre ve Calvados
Benedictine aromalı keskin bir likör. Calvados bir çeşit elma konyağı
Cidre ise elma şarabı.
BENEDICTINE (Çeşitli otlardan yapılmış kokulu bir likör)
Benedictine, Rönesansta Dom Bernardo Vincelli adlı bir rahibin dünyanın dört bir yanından gelmiş 27 çeşit ot ve baharatı kullanarak yaptığı bir likörün adı. 1.François tarafından çok beğenilen likör, 18.yy a kadar keşişler tarafından üretilmiş.1789 Fransız ihtilalindeki karışıklıklarda kaybolan reçeteler, 1791 tarihinde bir noter tarafından satın alınmış ve kütüphanenin bir köşesinde unutulmuş.
Hikayenin devamı tam bir asır sonra
1863 de, el değiştiren kağıtlar arasındaki özel formülü keşfeden Alexandre Le Grand adlı kişi vakit geçirmeden imalata başlar. 1873 de ilk satış rakamı 150000 şişe olur.
O günden beri dijestif likörler arasındaki yerini koruyan “Benedictine” halen 1882 de aynı bölgede Fécamp’da yapılan müze-saray adlı şahane bir şatoda üretilmekte.
Şatoda bulunan ilk şişeler, ilk fıçılar, ilk imbikler, ilk etiketlerden başlayıp günümüze kadar uzanan “Benedictine” müzesi ilginç. Ulu ağaçlarla çevrili görkemli ormanın içindeki ortaçağ şatosunun bir bölümünde yeni üretilmiş likörlerin saklandığı mahzenleri gezip, meşe fıçılardan tadım yapabiliyorsunuz. Likörün içindeki 27 çeşit bitki ve baharatın tam listesini ve kullanıldığı miktarları bilmek olanaksız. Benedictine’in gizemi bu sırda saklı. Safran, tarçın, melekotu, ardıç otu bunlardan bazıları olduğu söyleniyor.
Bol aromalı, lezzetli liköre 1930’larda bir kardeş dahil olmuş
New York’ta o yılların moda gece kulubü, “Club Twenty One” ın barmeni, Benedictine ve Konyağı karıştırıp, hoş bir kokteyl icad edince, Fécamp’taki fabrikada hemen üretime geçilmiş ve “B&B” adı verilen yeni içkinin satışları patlamış. Bugün her ikisi de hemen hemen aynı dizayndaki şişelerde satılmakta. Benedictine şişesinde kırmızı balmumu etiket, B&B şişesinde ise sarı balmumu etiket vardır.
Normandiya’nın tanınmış içki tadımcısı Sylvain Branger’nin bu içkiyi keyifle içmeniz için önerileri var. Ayrıca iki kokteyl tarifi:
-Yukarı doğru hafifçe genişleyen evaze,renksiz bir bardak seçin. Böylece hem rengini hem kokusunu daha iyi algılayabilirsiniz.
– Normal sıcaklıkta ya da soğuk içebilirsiniz.Ancak fazla buz tadını etkileyebilir.
– İçkinizle birlikte hafif çerezler atıştırabilirsiniz.
Likörünüzü tek başına içebildiğiniz gibi başka içkilerle karıştırıp değişik kokteyller yapmanız hatta yemek tariflerinde kullanmanız da pekala mümkün.
Sunny Day
Buz dolu bir kokteyl bardağına,
2/5 Bénédictine
3/5 Greyfurt suyu koyun ve karıştırın.
Kahveli Benedictine
Uzun bir bardağa,
4 cl Bénédictine
üzerine sıcak ve şekersiz kahveyi boşaltın
Bardağın üzerini kremşanti kaplayın, servisten önce toz kakao serperek süsleyin.
Benedictine likörü, 27 çeşit otun tat ve aromasını içerdiğinden katıldığı bütün yemek ve tatlılara ayrı bir lezzet vermektedir.
“Eskiden her ev elma suyunu fermantasyona bırakır ve kendi sirkesini yapardı.
Daha sonra bu sirke bahçelerdeki bakır imbiklerde damıtılır ve “cidre” elde edilirdi.”
Ancak 1945 tarihinde çıkarılan bir kanunla,evlerdeki üretime yasak getirildi.Bugün elma şarabı (Cidre) imalatı sanayi tipi ve devletin kontrolü altında.
Meşhur aşçıların çoğu, özellikle Normandiya bölgesinin şefleri reçetelerinde bu içkiyi kullanıyorlar.
Kolaylıkla uygulanabilir, basit iki tarif verelim:
Muz Flambe
4 adet muz – 4 cl Benedictine
Muzları soymadan birlikte orta scaklıktaki fırında 5-6 dakika bekletin. Kabuklar kararınca fırından çıkarıp servis tabağına alın ve ortadan ikiye ayırın. Her bir muzun üzerine ısıtılmış 1 cl likörü döküp alevlendirin.
Calvados : ( elma konyağı )
Calvados ya da mahalli dildeki gibi Cavla (Kavla okuyunuz)
Elma şarabının meşe fıçılarda dinlendirilmesiyle elde edilen bir cins konyak.
Sert,40-45 derece olabiliyor. Keskin tatta ve kokuda
Önerilen, yemek aralarında damağı temizlemek için ufak bir kadeh ya da yemek sonrası disgestif (hazmettirici) olarak içilmesi. Üzümden elde edilen konyak gibi elma konyağının da meşe fıçıda uzun süre bekleyeni makbul. Fabrikası Normandiya – Aube eyaletinde bulunan ünlü marka “Boulard” ın internet sitesinde calvadoslar senelere göre sıralanmış.
Boulard markası 170 senelik, şık şişelerde satılan elma konyakları renk ve kokusu ile tanınıyor.
Etiketler şöyle:
Bekleme süresi 8-15 sene olanlar Boulard XO
10-20 senelikler Boulard hors d’age
21-25 senelikler Boulard 21.ans d’age
Yurt dışına en çok ihracat yapan bu markayı Fransa’da ya da diğer ülkelerin free-shoplarında bulabilirsiniz. Ama yolunuz Fransa’nın kuzeyine düşerse, yöresel yemekler yapan eski bir bistro bulabilirsiniz. Son gittiğim bistronun menüsünden bir tarifi sizin için aldım.
.4 kişi için
Calvadosla alevlendirilmiş Gambas (İskenderun karidesi)
12 adet Gambas
130 gr tereyağ
1 kaşık zeytinyağı
taze kekik dalları, tuz, karabiber
Karidesleri tuz ve biberle karıştırın. Geniş bir tavada kızdıracağınız 60 gr tereyağ ve zeytinyağında 5-6 dakika çevirin. Isıtılmış calvadosu üzerine dökün ve alevlendirin. Kekikleri ve kalan tereyağını ekleyip 3-4 dakika daha kısık ateşte pişirin.
CIDRE Elma Şarabı
Fransa’da elma şarabı yapımına XII. yüzyılda elma sıkma makineleri icad olduktan sonra başlandı. Bu makineyi ilk bulan Normandiya’lı Guillaume Dursus. Yapımı, olgun elmaların toplanması ile başlar. Ürün önce yıkanır, doğranır ve basınçla çalışan kazanlarda suyu sıkılır. Elde edilen elma suyu fermantasyona bırakılır. Süzülür ve şişelenir. Alkol oranı yüzde 3- 8 arasındadır. Hafif alkollü, az tatlı bir içecektir. Serin olarak yani 8 – 12 C arasında içilmelidir. Damadımın memleketi Normandiya’ya her gittiğimde dünürümün özenle hazırladığı,çok keyif aldığım masamızda cidre hep vardır. Krep ya da elmalı tarta eşlik eder. Pişmiş topraktan yapılmış sürahisinde (pichet), içimlik taslar (bolée) la birlikte gelir sofraya.
Sağlık açısından faydaları fazla
Bol sorbitol, polifenol ihtiva eder. Dolayısıyla sindirim sistemi özellikle safra kesesinin çalışması açısından faydalıdır. Yaşlılık karşıtı önemli bir antioksidandır. Kolestrol düşmanı, kilo verilmesinde yardımcıdır. Süt ürünlerini gelecek bir yazıya bırakıyorum. Brie ve Camambert için anlatacaklar çok…