Yapay Zeka Çağında Avukatlık

Yapay zeka, sadece bilim kurgu filmlerinin değil, günlük hayatımızın da bir parçası haline geldi. Siri’den Alexa’ya, ChatGPT’den Midjourney’e, yapay zeka uygulamaları hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor.

Peki ya hukuk? McKinsey Global Institute’un bir araştırmasına göre, avukatların yaptığı işlerin yüzde 23’ü yapay zeka tarafından otomatikleştirilebilir. Bu çarpıcı istatistik, hukuk pratiğinin de bu devrimden nasibini alacağının açık bir göstergesi.

Yapay zeka, geleneksel avukatlık yöntemlerini sorgulamaya ve yeni çalışma biçimlerini keşfetmeye zorluyor. Peki, yapay zeka avukatlık mesleğini nasıl dönüştürecek? Bu yazıda, yapay zekanın avukatlık pratiğinde nasıl kullanılabileceğini ve sunduğu imkanları değerlendireceğiz.

Avukatlık Pratiğinde Yapay Zekanın Kullanım Alanları

  1. Hukuki Doküman Hazırlama

Avukatlık mesleğinin en zaman alıcı ve emek isteyen işlerinden biri, hiç şüphesiz hukuki doküman hazırlamadır. Dilekçeler, sözleşmeler, ihtarnameler ve daha pek çok doküman, bir avukatın günlük rutininin önemli bir parçasını oluşturur.

İşte bu noktada, yapay zeka teknolojileri, avukatların yükünü hafifletebilir.

Dilekçe yazımında ilk adımı atmak, çoğu meslektaşımız için aşılması zor bir engeldir. “Boş sayfa sendromu” dediğimiz bu durum, en deneyimli avukatları bile terletebilir. Yapay zeka teknolojileri, bu sürecin kolaylaştırılmasına yardımcı olabilir.

Avukatlar, dava konusu ile ilgili aldıkları notları sistematik bir şekilde yapay zekaya ileterek, kısa sürede sofistike dilekçeler hazırlayabilirler. Üstelik, hazırlanan bu metinler, belirli kaldıraç noktalarını vurgulamak veya daha anlaşılır kılmak için defalarca değiştirilebilir.

Sözleşme hazırlama sürecinde de yapay zeka teknolojileri oldukça faydalı. Sözleşmeler, genellikle belirli bir sektöre özgü teknik bilgi gerektirdiğinden, bu bilgilere ulaşmak ve derlemek ardından olası ihtilafları öngörerek önlem almak, çoğu zaman günler alır.

Ancak doğru promptlar ve verilerle beslenen bir yapay zeka modeli, bir haftada hazırlanabilecek bir sözleşmeyi, birkaç saatte oluşturabilir.

Yapay zeka teknolojileri, hukuki doküman hazırlama sürecini hızlandırmanın yanı sıra, hata riskini de azaltır. İnsan faktöründen kaynaklanan hatalar, yapay zeka tarafından minimize edilebilir. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, yapay zeka tarafından hazırlanan dokümanlar, mutlaka bir avukat tarafından gözden geçirilmeli ve onay verilmelidir.

  1. Hızlı Araştırma Yapma

Bir avukatın en önemli becerilerinden biri, hukuki araştırma yapabilmesidir. Ancak, mevzuat denizinde boğulmadan aradığını bulmak, her zaman kolay olmayabilir. Türkiye’de yürürlükte olan mevzuat sayısının 17 bini aştığı düşünüldüğünde, klasik yöntemlerle araştırma yapmak, oldukça zaman alıcı olabiliyor.

İşte bu noktada avukatlar, kendilerine gelen soruları, dil modellerine ilettiklerinde, yapay zeka kısa sürede ilgili mevzuatı tarayarak araştırma için bir başlangıç noktasına hızla ulaşabilir.

Örneğin, bir müvekkil, internet sitesinde yapacağı satışlarda kullanacağı sözleşme için avukata başvurduğunda, avukat konuyla ilgili mevzuatı araştırmak durumundadır.

Klasik yöntemlerle bu araştırmayı yapmak, saatler alabilir. Ancak yapay zekaya “Türkiye’de internetten satışı düzenleyen mevzuatları listele” şeklinde bir prompt ileten avukat, saniyeler içinde 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gibi ilgili mevzuata yönlendirilir. Bu da araştırma için harcanan zamanı önemli ölçüde azaltır.

Yapay zeka, sadece ilgili mevzuatı bulmakla kalmaz, aynı zamanda bu mevzuatın içinden, somut olayla ilgili hükümleri de süzebilir. Böylece avukat, araştırmasını daha spesifik ve etkili bir şekilde gerçekleştirebilir.

Elbette, yapay zeka tarafından yapılan araştırmanın, mutlaka bir avukat tarafından kontrol edilmesi ve doğrulanması gerekir.

  1. Hukuk Dışında Uzmanlık Gerektiren Alanlar

Hukuk, hayatın her alanına dokunan bir bilim dalı olduğundan, avukatlar sıklıkla hukuk dışında uzmanlık gerektiren konularla karşılaşırlar. Örneğin, bir inşaat projesindeki uyuşmazlığı çözmek için inşaat mühendisliği bilgisine, bir ticari sözleşmedeki anlaşmazlığı çözmek için muhasebe bilgisine ihtiyaç duyulabilir. İşte bu noktada, yapay zeka teknolojileri devreye girerek, avukatların işini kolaylaştırabilir.

Uyuşmazlık vakalarının çözümlenmesinde, yapay zeka iki şekilde yardımcı olabilir. İlk olarak, avukatlar, uyuşmazlık konusu ile ilgili uzmanlık bilgisini yapay zekadan alabilirler. Örneğin, bir inşaat projesindeki gecikmenin nedenlerini anlamak için, yapay zekaya inşaat mühendisliği ile ilgili sorular yöneltilebilir. Yapay zeka, geniş veri tabanları sayesinde, kısa sürede avukatın ihtiyaç duyduğu teknik bilgiyi sağlayabilir.

İkinci olarak, yapay zeka, hukuki talep dayanaklarının oluşturulmasında katmanlı bir bakış açısı sunabilir. Örneğin, bir yazılım geliştirme sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkta, yapay zeka, hem yazılım mühendisliği hem de sözleşme hukuku perspektifinden olayı değerlendirebilir. Bu da avukatın, daha geniş bir bakış açısıyla talep dayanaklarını oluşturmasına yardımcı olur.

Yapay zeka, sadece uyuşmazlık vakalarının çözümlenmesinde değil, bilirkişi raporlarının değerlendirilmesinde de avukatlara yardımcı olabilir. Bilirkişi raporları, genellikle teknik konularda uzman kişiler tarafından hazırlanır ve hukuki sürecin önemli bir parçasını oluşturur. Ancak, her zaman bilirkişinin uzmanlık alanına giren bir konuda hatalı değerlendirme yapma riski vardır. İşte bu noktada, yapay zeka, bilirkişi raporlarını objektif olarak değerlendirerek, hatalı noktalara işaret edebilir.

Örneğin, bir tıbbi malpraktis davasında, bilirkişi raporunu değerlendirmek için yapay zekadan yararlanılabilir. Yapay zeka, güncel tıbbi literatürü tarayarak, bilirkişinin değerlendirmelerini kontrol edebilir ve varsa hataları tespit edebilir. Bu da avukatın, daha güçlü bir savunma stratejisi oluşturmasına yardımcı olur.

Hukuk dışında uzmanlık gerektiren alanlarda yapay zekadan yararlanmak, avukatların işini önemli ölçüde kolaylaştırır. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, yapay zeka bir araçtır ve nihai kararı vermesi gereken yine avukattır. Yapay zeka tarafından sağlanan bilgiler, mutlaka avukat tarafından değerlendirilmeli ve yorumlanmalıdır.

  1. İddia ve Savunma Hazırlama

Avukatların en temel görevlerinden biri, müvekkillerinin haklarını korumak ve savunmaktır. Bunun için de güçlü iddia ve savunma stratejileri geliştirmeleri gerekir. Ancak, her avukat, zaman zaman “Einstellung etkisi” denilen bir tuzağa düşebilir. Einstellung etkisi, kişinin daha önce edindiği bilgi ve deneyimlerin, yeni problemlere yaratıcı çözümler bulmasını engellemesidir. Yani, avukatlar da önceki benzer davalardaki stratejilerine aşırı bağlı kalarak, yeni ve etkili çözüm yollarını gözden kaçırabilirler.

İşte bu noktada, yapay zeka teknolojileri, avukatların Einstellung etkisinden kurtulmalarına ve daha yaratıcı stratejiler geliştirmelerine yardımcı olabilir. Avukatlar, ellerindeki somut vakayı, farklı perspektiflerden değerlendirmek için yapay zekadan yardım alabilirler.

Örneğin, bir ceza davasında, avukat savunma stratejisini oluştururken, yapay zekaya olayın detaylarını aktarabilir. Yapay zeka, olaydaki mantık ve fizik kurallarına aykırılıkları, tutarsızlıkları değerlendirerek farklı savunma seçenekleri sunabilir. Belki de avukatın göremediği bir olgu, yapay zeka tarafından keşfedilebilir. Böylece avukat, daha geniş bir perspektifle savunmasını şekillendirebilir.

Yapay zeka, sadece hukuki dayanak noktaları bulmakla kalmaz, aynı zamanda karşı tarafın olası savunma stratejilerini de öngörebilir. Böylece avukat, daha proaktif bir yaklaşımla, karşı tarafın savunmasını zayıflatacak argümanlar geliştirebilir.

Tabi ki, yapay zeka tarafından sunulan seçenekler, her zaman doğrudan kullanılamayabilir. Avukatın, kendi hukuki muhakemesini kullanarak, bu seçenekleri değerlendirmesi ve uyarlaması gerekir. Yapay zeka, avukata fikir verir, ancak nihai stratejiyi belirlemesi gereken yine avukattır.

  1. Mail Yazma

Avukatlar, müvekkilleri, meslektaşları ve diğer ilgili kişilerle sürekli iletişim halindedir. Bu iletişimin büyük bir kısmı, yazılı olarak gerçekleşir. Ancak, her gün onlarca e-posta yazmak zorunda kalmak, avukatlar için hem zaman alıcı hem de yorucudur. Özellikle, rutin veya tekrarlayan konulardaki e-postalar, avukatların enerjisini ve zamanını önemli ölçüde tüketir.

İşte bu noktada, yapay zeka, avukatların mail yazma yükünü hafifletir.

Örneğin, bir avukat, müvekkili ile sözleşme müzakereleri yürütürken, sürecin her aşamasında karşı tarafa e-posta göndermek durumundadır. Bu e-postalarda, sürecin özetlenmesi, değişikliklerin vurgulanması ve bir sonraki adımların belirlenmesi gerekir. Klasik yöntemlerle bu e-postaları yazmak, saatler alabilir. Ancak, avukat yapay zekadan yardım alarak, bu süreci çok daha hızlı bir şekilde yönetebilir.

Avukat, sözleşmenin ilk taslağını, müzakere sürecinde alınan kararları ve sözleşmenin son halini yapay zekaya yükler, yapay zeka, tüm bu verileri analiz ederek, sürecin özetini çıkarır, değişiklikleri vurgular. Avukat da yapay zeka tarafından oluşturulan taslak e-postayı gözden geçirerek, gerekli düzeltmeleri yapar ve kısa sürede e-postayı gönderir.

Sonuç

Yapay zekanın tüm bu faydalarına rağmen, mevcut haliyle avukatların yerini alması gibi bir durum söz konusu değil.

Bu nedenle, yapay zekayı bir tehdit olarak değerlendirmek yerine, bir fırsat olarak görerek onu becerilerimizi tamamlayan, işlerimizi daha hızlı ve verimli hale getiren bir “kişisel asistan” olarak kullanmalı, ondan en iyi şekilde yararlanmanın yolları aranmalıdır.

Hukuk fakülteleri ve barolar da bu değişime ayak uydurmalı, eğitim programlarını yapay zeka teknolojilerini kapsayacak şekilde güncellemelidir.

Zira, uzmanların yalnızca uzmanlık bilgisiyle değil, aynı zamanda yapay zekayı kullanma yeteneğiyle donanmış olmaları bir zorunluluk haline gelecek…

Av. Hamza Bağırsakcı

 

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Dijital içeriklerin gastronomiye etkisi

Gastronomi, bir yandan kadim geleneklere ve yerel tatlara dayanırken diğer yandan sürekli yeniliklerle şekillenen dinamik bir alan. Bu hızlı değişimin önemli bir ayağını, hiç şüphesiz

Gastronomide geleceği şekillendirmek

Turizm, gastronomi ve ağırlama sektörleri, hem ekonomik hem de toplumsal açıdan dünyada çok önemli bir yer tutuyor. Bu alanlar, hem yerel kültürlerin korunmasını hem de

Bu resimlerde herkesin duygusu saklı

Bilinçdışı renklerle konuşuyor. “Bazı organik meseleler” Ressam, oyuncu ve iç mimar Melis Babadağ, “bazı organik meseleler” isimli ilk kişisel resim sergisini The Art Capsule Gallery’de

Edebiyat ve popüler kültür

Popüler kültüre hapsolmuş en popüler davranışlardan biri nedir diye sorsanız, hiç düşünmeden popüler kültüre küfretmektir, derim. Sondaki lafı başta söyledim ama mevzunun özeti bu sevgili

Tarihin en eski rehberi olan genetik

Son dönemde ne kadar çok duyar olduk değil mi ? DNA artık kulağımıza eskisi kadar uzak gelmese gerek. Sahi uzak mıydı ki, bizler genetik parçacıklar