Sürdürülebilir yaşamın lezzetli yolu

Günümüz dünyasında, sürdürülebilirlik kavramı hayatımızın her alanına nüfuz ediyor.

Bu kavram, sadece çevresel sorumluluğu değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sorumluluğu da içinde barındırıyor.

Atıksız mutfak, bu sorumluluğun en lezzetli ve yaratıcı yollarından biri.

PEKİ, ATIKSIZ MUTFAK NEDİR VE NASIL UYGULANIR?

En basit tanımıyla atıksız mutfak;

Yiyeceklerin maksimum düzeyde değerlendirilmesi ve mutfakta oluşan atıkların en aza indirilmesi üzerine kurulu bir yaklaşımdır.

Gıda israfını azaltarak hem doğayı korumayı hem de bütçemizi daha verimli kullanmayı amaçlar.

Atıksız mutfak uygulamaları, doğru planlama, yaratıcı tarifler ve bilinçli alışveriş alışkanlıkları ile mümkündür.

Kişisel bir sorumluluk olarak öne çıkan atsız mutfak artık teknoloji destekli olarak da hem hayatımıza hem de mutfaklarımıza girdi.

YAPAY ZEKA HAYATIN HER NOKTASINDA

Beyaz eşya üreticileri çevreye duyarlı inovasyonla tasarlanan ürün serileriyle sürdürülebilirliği günlük yaşama taşıyor.

Yapay zeka destekli ürünler hayatımızı kolaylaştırırken aynı zamanda hem daha fazla karbon ayak izi oluşturmamızı engelliyor hem de atık üretmemizi minimize ediyor.

Geçtiğimiz günlerde katıldığım “Samsung Electronics Atıksız Mutfak” etkinliğini buna en iyi örneklerden biri olarak gösterebilirim.

Bu etkinlikte beni en fazla her bireyin ihtiyaçlarına uygun kişiselleştirilmiş beyaz eşya deneyimi sunan ürünlerin geldiği son nokta etkiledi. Mesela buzdolabınız, içerisinde bulunan ve bozulmaya yüz tutmuş ürünleri telefonunuzdaki bir aplikasyonla size bildirirken;

Bu ürünleri en efektif şekilde kullanarak en az atık oluşturabileceğiniz reçeteleri de size de iletiyormuş.

Bu kadar akıllı olan buzdolabınızın eksilen ve azalan ürünlere göre alışveriş listesini de oluşturup aynı aplikasyonla size iletmesine sanırım şaşırmazsınız.

Bu organizasyonu etkileyici olduğu kadar lezzetli kılan ise,

Şef Özge Şahin’in yeni BESPOKE AI serisi cihazları kullanarak hazırladığı, lezzetle sürdürülebilirliğin buluştuğu atıksız mutfak menüsüydü kuşkusuz.

Tattığım lezzetler gerçekten damağımda hoş izler bıraktı.

Bu konuda oldukça duyarlı biri olarak dikkatinizi en az sıfır atık kadar önemli bir başka konuya daha çekmek istiyorum.

 

COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLERİN RESTORANLARDAKİ GÜCÜ

Coğrafi işaretli ürünlerin restoranların menüsünde yer alması ve kullanımı gerçekten çok önemli ve değerli.

Neden mi?

Çünkü,

  • Yerel mutfak kültürünü ile gastronomik çeşitliliği korumaya ve tanıtmaya yardımcı olur.
  • Yerel üreticileri destekleyerek ekonomik canlanmayı teşvik eder.
  • Sürdürülebilir tarım pratiklerini destekler.
  • Yerel ve coğrafi işaretli ürünlerin kullanımı, daha kısa tedarik zincirleri ve daha az karbon ayak izi anlamına gelir.
  • Restoranların hem lezzet hem de kalite açısından fark yaratmasına olanak tanır.
  • Kalite ve özgün tat garantisi sunarak misafirlere benzersiz lezzetler sunma imkanı sağlar.
  • Restoranların marka değerini artırır ve rekabet avantajı sağlar.

Son dönemde bu yaklaşıma sahip olup coğrafi işaretli ürünlere menüsünde yer veren restoranların sayısında ciddi bir artış var.

Bunu alkışlamak lazım.

Çünkü ürün tedariğindeki zorluk ve maliyet yüksekliğine rağmen coğrafi işaretli ürünlere sahip çıkmak her babayiğidin harcı değil.

Bu zorluklara rağmen, son dönemde bu tür restoranların sayısının ülkemiz turizmin en hareketli yaşandığı tatil bölgelerde de arttığını görmek beni mutlu ediyor.

Ama beni son günlerde en fazla sevindiren haber,

Türkiye’nin ilk coğrafi işaretli ürünler restoranı olan Beynel’in Bodrum Bitez Köyiçi’nde kapılarını açması oldu.

İlk fırsatta gidip, nerdeyse tamamı coğrafi işaretli ürünlerden oluşan menüsünü deneyip yorumlarımı sizlerle paylaşacağım.

Beynel’in Türk gastronomisi için oldukça önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum ve açılmasında emeği geçen başta Şef Tamer Özkan olmak üzere herkesi tüm kalbimle kutluyorum.

UNUTMAMAMIZ GEREKEN GERÇEK

Başarıya nasıl ulaşacağımızı belirleyen şeyin;

Başarısızlıkla nasıl başa çıktığımız olduğudur.

Reha Tartıcı

Paylaş

Son Yazılanlar

Akdeniz kıyısında saklı miras Lazkiye

Güney Komşumuz Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki önemli şehri Lazkiye Son günlerde adını sıklıkla duyuyorsunuz. Şimdiye kadar hep olumlu güzel sıfatlarla anıyorduk komşumuz Suriye ‘yi. Çok kültürlü,

Geleceğin Mutfağı Geçmişimizden Geliyor

Bugünlerde küresel ölçekte derinleşen ekonomik dalgalanmalar, ekolojik dengesizlikler ve tarımsal üretimdeki zorluklar, hepimizi derinden etkiliyor. İklim krizinin tetiklediği beklenmedik hava olayları, gıda üretimini sekteye uğratırken,

Mayıs Salıncağında Uçmak

Pencereden başımı çıkarıp içime çektiğim derin soluğun, gözümü kapatınca tenime dokunan havanın, seslerin, bulutların, birbirinin gölgesinde gezinen yaprakların kendi halleri içinde, olanca endamlarıyla kendimi iyi

Girit’ten Side’ye dostluk festivali

Kasım ayındaydık telefonum çaldı. Manavgat belediyesinden aramışlardı. Side‘de ilkbaharda bir festival yapalım ne dersiniz? diye sordular. ‘Nasıl bir festival olsun?’ diye sorduğumda bana, 1870 yıllarından,

Enginarın Bereketi, Gastronomi Şöleni

Geçtiğimiz hafta Ege’nin incisi Urla, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi sadece bir ilçe festivalinin çok ötesine geçen bir gastronomi şölenine ev sahipliği yaptı. 24-27 Nisan tarihleri

Mevsimin Tadı Yarının Umudu

Günümüzde sürdürülebilirlik kavramı, çevresel dengeyi koruma ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma amacıyla her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Bu bağlamda, geleneksel tarım

Gastronomi ve Mitolojik Öyküler

İlkbaharla beraber doğanın bu masalsı dönüşümünü, ağaçların yeşermesini, çiçeklerin açmasını, mevsimin tatlarını, lezzetlerini ve mis kokulu ilkbahar günlerini hep beraber yaşıyor ve kutluyoruz. Masalarımız taptaze