Sallanmaya devam eden bir salıncaktan bir başkasına geçmeye çalışıyormuş gibi hissediyor musunuz siz de? Enerjiler yoğun. Bireysel, toplumsal ve dünya düzleminde…
Haklı olarak her birimiz bu hayatta bir yer bulmak, yerleşmek ve ona tutunmak istiyoruz. Fakat elimizdekilerle yetinemedikce, bir nevi açlık hissi ile sürekli daha da fazlasını istedikçe, sanki elimizdeki o bir avuç güvenli alan, küçük küçük bazen büyük büyük parçalar halinde dökülüyor gibi geliyor.
Baskı hissi yoğun
Kasım ortasına kadar yavaş yavaş azalacak ama özellikle bu hafta üzerimizde hissettiğimiz baskı sanki bir teneke kutudaymışız gibi dış basınç ile ezildiğimizi sanabiliriz. Bu etkiler tamamlandıktan sonra da aldığımız nefesin tadını çıkartabilmek için bugünlerde her ne yaşıyorsak biraz dışından bakmaya yani kendimize gereken nefes alanını yaratmaya çalışmak işe yarayacaktır diye düşünüyorum.
Huzurlu ve mutlu olmanın ne demek olduğunu ve ne demek olmadığını öğretiyor gökyüzü bize. Hayata geldiğimizde bildiğimiz mutlak kavramın ölüm olgusu olduğunu ve kalan herşeyin aslında bir oyunun parçaları olduğunu anlamamız yaşarken mümkün olmuyor.
Jüpiter büyütüyor
Tutulmalar genişletiyor, belki daha önce de olmuş olanlar benzeri şeyler, bugünlerde, bu haftalarda her zamankinden daha fazla üzerimize geliyor. Çıkış yolu, olaydan durumdan kişiden biraz uzaklaşarak ne yaşadığımızı anlamak, olabiliyorsa anlamlandırmak yani öğretmeye çalıştığı şeye odaklanmak, bunları yapamıyorsak belki sadece ihtiyacı olanlara maddi manevi el uzatmak.
İnsan ilişkileri her şeyin odağı… Zaten iki kişi olduğumuzda dualite başlıyor. Yoksa kişi tek başına olduğu, bir başkası veya başkalarıyla paylaşmak durumunda olmadığı hayatta kendini gösterdiği BEN formunda gayet mutlu. Yalnız olabilmek ama birlikte de yaşayabilmekle alakalı sınav soruları.
Bugünlerde kendinizle alakalı en dip noktadaki karanlık yönlerinizle karşılaşabilirsiniz. Bu taraflarınızın ortaya çıkmasının türlü türlü sebepleri olabilir. Yaşama bağlanmak, kendi istediği hayatı yaşama arzusu, misyonunu tamamlama, başarılı olma isteği, varolan konforlu hayatı sürdürmek… birçok cevap verilebilir.
Tüm bunları bir başkasının hayatı ve mutluluğu pahasına elde etmeye çalışıyorsanız Ay’ın ışıkları bu durumla yüzleşmenizi sağlayabilir. Veya bu tip bir durumla olay ya da kişi ile muhatap da olabilirsiniz.
Yaşamak için Nefes Almak
Bir soru sormak istiyorum: Hayatta kalmak için gereken ilk ve en önemli ihtiyacımız ‘Nefes Almak’ ya, ikinci sıradaki önemli ihtiyacımız ne biliyor musunuz? Yemek yemek? Su içmek? Uyumak? Giyinmek? Para kazanmak? Tuvalete gitmek? Sevmek? Sevilmek? Cinsellik? Okuma yazma bilmek? Cevabı söylemeyeyim siz zaten buldunuz. En fazla yaklaşık 5 saat kadar tutabildiğimiz!
Bu kadar basit ihtiyaçları yerine getirmenin gayet kolay ve mümkün olduğu bu hayatta neye ne için değer verdiğimiz ucunda ölüm olan bu dünyada neyin peşinde olduğumuzu ve olunduğunu deneyimliyoruz.
Ve her ne plan yaparsak yapalım, mikro ve makro sistemde büyük bir planın varlığını göreceğimiz zamanlar. Akışa güvendiğimizde –daha yaşayacak günlerimiz varsa- bir şekliyle korunduğumuz… Ama ne oranda? Bugüne değin verdiklerimiz kadar… Ve bugün, alacağınız kararlar ve davranış şekillerinizle geleceğinizi şekillendirdiğinizi bilerek attığınız veya tamamladığınız adımlar hem size hem de bütüne ait olacaktır diyor gökyüzü.
Bu hafta size şu günlerde şöyle şöyle olacak demeyeceğim. Hayatın olumlu diye adlandırdığımız duyguların yanı sıra olumsuz diye adlandırdığımız duygularla da yaşamak olduğunu bazen üzülmenin, kederlenmenin hatta bazen – ama sağlıklı şekli ile – öfkeyi ifade edebilmenin ruhumuzu, sistemimizi iyileştirdiğini, sağalttığını hatırlamayı.
Tüm bu duygu ve düşünceleri dozunda ve öncelikle kendimize sonra etrafımızdaki hiç kimseye zararı dokunmayacak şekli ile kullanabilme farkındalığı diliyorum.
Ay büyürken odaklandıklarınız her ne ise onu büyüteceğinden mümkün olduğunca hayatınızda sahip olduklarınıza maddi manevi kazanımlarınıza odaklanmanız ve bunu da gerçek bir duygu ile reel bir düşünce ile yapmanız iyi hissettirebilir.
Hiçbir şeyim yok diyorsanız ki mutlaka bir ediniminiz vardır biraz daha düşünün isterseniz – bu durumu yaratımındaki katkınıza dönüp bakmanız deneyiminizden yararlanmanız hayatın kalanı için yardımcı olabilir.
Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamamızın bir gün öncesinde 28 Ekim’de tam da ülkemizin Güneş’i üzerinde, Boğa burcunda bir Ay Tutulması gerçekleşiyor olmasının etkilerini yeniden küllerimizden doğduğumuzda idrak edeceğiz. Ama burda bireysel ya da toplumsal görevlerimiz olarak yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumlu olduğumuzu bir kez daha, önce kendime sonra da bu yazı vasıtasıyla hepimize hatırlatmak isterim.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanımız uğrunda kendilerini feda eden tüm atalarımızın önünde sevgi, saygı ve minnetle eğiliyorum.
Gülbin Tomris