İncili geceden yansıyanlar
Gastronomi dünyasında hareketlilik giderek artıyor ama 18 kasım’da 6’ncısı yapılan İncili gastronomi rehberi ödül töreninde kalpler bir başka çarptı. Conrad İstanbul Bosphorus’ta, incilerin sahipleriyle buluştuğu ödül törenine ilgi çok fazlaydı.
Hürriyet Gazetesi, Karaca ve Jumbo iş birliğiyle gerçekleşen törende, 4 ve 5 inci alan restoranlara ödülleri verildi. Rehbere ilk kez eklenen Unilever Food Solutions tarafından belirlenen ‘Geleceğin Menüleri’ Ödülleri ve ‘Proje Ekibi Özel Ödülleri’ de sahiplerini buldu.
Şimdi gözler, 5 Aralık’ta yapılacak olan Michelin İstanbul rehberi ve 9 Aralık’ta Sözen Group ev sahipliğiyle gerçekleşecek Gault& Millau organizasyonuna çevrildi.
Tek ve ulusal rehberimiz
İncili Rehber’i Türk gastronomisi için çok önemli buluyorum. Bir kere, tek ve özgün ulusal rehberimiz, titizlikle hazırlanıyor. Doğru kurgulanmış, kriterleri olan, referans niteliği taşıyan ve hatır gönül ilişkisinden uzak gastronomi ödüllerinin Türk mutfağının gelişimine ve tanıtımına katkısı tartışılmaz.
Ayrıca sektörde yarattığı dinamizmi de unutmamak gerekir. İncili Gastronomi Ödülleri’ne ilk başından itibaren büyük emek veren Proje Koordinatörü Müge Akgün’ün açılış konuşmasında Rehber’in değerlendirme sürecindeki şeffaflık ve tarafsızlığa vurgu yapması duruşlarını çok güzel ifade ediyor.
Bu yıl, İstanbul, Ankara, İzmir, Bodrum, Gaziantep, Antalya, Adana ve Bursa kentlerinin dahil olduğu rehberde 677 restoran ve 537 Lezzet Noktası’na yer verildi. 100 yılı geride bırakmış restoran ve lezzet duraklarına ‘Asırlık Mekanlar’ başlığıyla saygı plaketleri takdim edildi. Rehber’in bir diğer yeniliği de Trakya’dan İzmir’e uzanan restoranların yer aldığı Bağ Rotası listesiydi.
İngilizcesi basılıyor
Güzel bir haber, ayrıca lansmanı Londra’da yapılacak İncili Gastronomi Rehberi’nin altıncı versiyonunun İngilizce olarak basılmaya hazırlanması. Rehberde Londra’daki Türk restoranları ve Türklerin açtığı restoranlardan bir seçki de yer alacak.
Bu yıl ilk kez verilen Proje Ekibi özel Ödülleri, Gamze Cizreli , İnanç Çelengil ve Rudolf Van Nunen ‘e gitti. Geleceğin Menüleri Ödülleri ise, Alaf Kuruçeşme, Bi Nevi Deli , BigChefs, Muutto Anatolian Tapas Bar, Octo, Safranhan Brasserie-Divan Çukurhan’ın oldu.
Michelin yıldızları Aralık’ta
Michelin Rehberi’yle ilgili, her ne kadar artık eski gücü yok dense de, halen en prestijli ve saygın restoran değerlendirme sistemlerinden biri olarak dünyada rüzgar estirmeye devam ediyor. Ülkemize geldiği andan itibaren yarattığı heyecanla birlikte, restoranlar ve şefler için önemi de tartışılmaz.
İlk seçkiden bugüne
Bir hatırlatma yapacak olursak, Türkiye’deki ilk seçkisinde İstanbul’da 53 restorana yer veren Michelin Rehberi her yıl kapsamını genişleterek yıldız dağıtmaya devam ediyor. Michelin ülkemize adım attığı yıl, 10 restoranı Bib Gourmand dört restoranı ise bir Michelin yıldızı ile ödüllendirdi. Neolokal sürdürülebilir gastronomi konusunda öncü çalışmalarıyla kırmızı yıldızına bir de yeşil yıldız ekledi.
TURK Fatih Tutak ise, rehberde iki yıldız alan tek restoran oldu. Türkiye’deki ikinci seçkisine İzmir ve Bodrum’u da dahil eden Michelin, 5 Aralık’ta yapılacak törende 2025 İstanbul- İzmir- Muğla değerlendirmelerini açıklayacak. Bakalım bu kez yıldızlar kimlerle buluşacak ve hangi restoranlar fark yaratacak.
Gault & Millau’nun fark yaratan şapkaları
Sözen Group işbirliğiyle, Türkiye gastronomisinde yepyeni bir dönemin kapılarını aralayan dünyanın en seçkin rehberlerinden Fransa menşeli Gault&Millau’nun ödül töreni 9 Aralık’ta. İlk kez 1969 yılında Paris’te iki gazeteci ve yemek eleştirmeni Henri Gault ve Christian Millau tarafından yayımlanan Gault&Millau, her şefin restoranının özgünlüğüne inanıyor ve gastronomi dünyasının inceliklerini keşfetmeye yönelik bir pusula niteliğinde.
Ayrıca inovasyon, yaratıcılık, mükemmeliyet ve potansiyelliği içeren “Şapka” adını verdikleri özel bir ödül sistemi kullanıyorlar. Yüksek puan alan restoranlar 1-5 arası şapka kazanabiliyor. Deneyimli profesyonellerin, restoran ve şeflere hizmet, fiyat ve restoranın atmosferi hakkında ayrı ayrı yaptığı değerlendirmelerle birlikte, yemeğin kalitesi, lezzet, servis, performans oranı üzerinden 1 ila 20 arasında puan veriliyor.
Alkışlar gönülden, kazananlar mutluydu
Geçtiğimiz yıl, Çırağan Palace Kempinsky’de yapılan Gault&Millau töreninde en çok dikkatimi çeken ödüller sahiplerini bulurken alkışların gönülden, kazananların mutlu, katılanların ise keyifli olmasıydı. Yeme-içme sektörüne emeği geçenlere verilen onur ödülleri açıklanırken salonda yaşanan duygulu anlar ise gerçekten çok etkileyiciydi. Gault&Millau’nun detaylı çalışılan bir özel ödüller kategorisi de var.
Türkiye, kültürel zenginliği, ürün ve yemek çeşitliliği ile değerlendirilmesi hiç kolay olmayan bir ülke. Yani herhangi bir ödül sistemini bir kalıp olarak buraya uygulamak, eksiklikler yaratabilir. Gault&Millau’nun Türkiye’nin bu özelliğinin farkında olarak kategorilerini oluşturması atlanmaması gereken önemli ve belirleyici bir detay.
Zeynep Kakınç