NİŞANTAŞI KADINLARININ BODRUM ÇIKARMASI
Ayşem Saraçoğlu, Ayşegül İlsever, Selma Şeşbeş, Nişantaşı’nın en havalı zamanlarında eğlence damgasını vurmuş üç kadın işletmeci.
Şehrin en popüler mekanlarını işleten bu üçlünün devamı nedense gelmedi. Gece hayatını yönetmeyi istemedi kadınlar. Ya tercih etmediler ya da fırsat verilmedi.
İşte bu üçlü, bu yaz Bodrum’a çıkarma yaptı.
NO 81’de cuma geceleri onlarda
Ayşem ve Ayşegül Türkbükü’nün iyi otellerinden biri olan NO 81’de tüm yaz boyuca her Çarşamba akşamları, kendi tarzlarındaki eğlenceyle partileyecek. Hemen söyleyeyim, eğlence orta yaş ve üzeri için biçilmiş kaftan. Tam bizlik, “Friends & Family” adını verdikleri partilerde ünlü DJ’lerde setin başında olacak.
Özlediğimiz Tüm Müzikler
NO 81’in Daze restoranında kulaklarımızın pası silinecek. Türkbükü’nde uzun yıllardır unutulan eğlence bu ikili sayesinde nihayet geri dönüyor. Bayramda sonra ben de oradayım.
Selma Şeşbeş ile Şamdan Eğlencesi
Selma, ise Yalıkavak’da her Cuma gecesi “Flashback Fridays” ile Etiler’deki Şamdan eğlencesini Galliard Cove House’da taşıyor.
Geçtiğimiz Cuma günü ilk partisinde baktım, uzun süredir görmediğim tanıdık yüzler Selma’nın partisindeydi.
Bu yaz her Bodrum’da olduğum mutlaka bu iki partiye dahil olacağım. Bodrum’un eğlencesine çok farklı bir hava katacağını düşünüyorum. Eminim.
BODRUM’un İKİ GENÇ OTEL PATRONU
Turizm’e genç yatırımcıların başarılı oldukların şahit olunca seviniyor insan.
Nedeni çok basit; Yaratıcı genç patronlar sayesinde turizmin ileride bambaşka bir seviyeye ulaşacağını düşünüyorum.
İkisini de çok ama çok uzun yıllardır tanıyorum. Çocukluklarından beri desem abartmış olmam.
Pamir Karakaya No 81’in 10 Yıldır Başında
Genç yaşta aile mülkünü işletmeye karar vereceksin. Aileyi ikna edeceksin ve her yıl üzerine koya koya No 81’i bir marka haline getireceksin. Her babayiğidin harcı değil. Hiç aklınızdan bile geçirmeyin.
Ailenin yeri zaten en kolayı diye. En zoru aile işletmesinin başında olmaktır. Sorumluluk iki katına çıkar, tembellik yapma şansınız yoktur. Yaz başına No 81’deydim. Her yıl mutlaka ziyaret ettiğim yerlerden biri.
Lokal’e sahip çıkın
Çünkü Bodrum’da lokal markalara her daim sahip çıkmalı. Bodrum bugün bu kadar popülerse, yabancı ve İstanbul’un önemli markaları Bodrum’da yatırım yapıyorsa buradaki yerel markaların devamlılığı sayesinde oluyor. Yerel markaları çıkarın Bodrum tüm cazibesi kaybeder.
Bu yüzden siz siz olun her Bodrum’a gittinizde mutlaka bir yerel markaya gidin, yiyin için eğlenin ve kalın. Pamir bu yaz Daze restoranın gece kulübü algısı akşam yemeklerinde canlı müzik koyarak kırmak istiyor. Özenle bir mönü hazırlamış. Pamir; “Bu yaz akşam yemeklerinde Daze de var” diyor resmen. Genç ve dinamik kadrosuyla No 81’e bi uğrayın iyi servis alın. Tatilin tadını çıkarın derim.
Babasının Bayrağını Gururla Taşıyor
Bugün Türkbükü’nün hala popülerliğini konuşuyorsak, temel taşlarından biri olan İrfan Kuriş’ten söz etmemek imkansız. Maki Otel’i Türkiye’nin o yıllarda en HİP otel konseptini getirerek tüm ülkeye adını duyurmuştu.
Turizm Duayeni
İrfan Kuriş uzun yıllardır oğlu Can Kuriş’le birlikte yönetiyordu. Gölköy’deki Flamm önce beach sonra otel oldu. Can Kuriş bunda tam hemen hemen 16 yıl önce You Otel (şimdiki Bella Sombra) turizme el attı. Babası gibi genç kuşağın en eğlenceli otelini yapmak için kolları sıvadı.
Kuriş, çok uzun zamandır, Flamm’ın başında. İrfan Ağabey geçtiğmiz yıl rahmetli olunca, bayrağı gururla taşımaya devam ediyor. Flamm tam bir yerel işletme. Gölköy’ün en iyi beachinde biri. Öyle happy hour vs yok. Tatilin keyfini çıkarmak isteyenler için en ideal nokta. Benimde her yaz ziyaret ettiğim ender otellerden bir. Can’la Temmuz başında yeniden bir araya geleceğiz. Bakalım bu yaz Flamm’da nasıl yenilikler yapmış. Hepsini önümüzdeki hafta tüm detaylarıyla anlatacağım.
İçinden Deniz Geçen Otel
Flamm aynı zaman otelde, hele iki odası var ki, tam sosyal medyalık, hani yüzünüzü yıkamadan denize atlamak tarihi taş evler. Denizin dibindesiniz resmen, denizin sesiyle günü başlamak paha biçilemez bir keyif.
Bakın güneyde çok az otelde böylesi odalar var. Bütçenize uyarsa mutlaka böyle bir deneyimi yaşayın derim. Çünkü gerçekten anlatmakla olmuyor. Yaşamanız gerek.
Üç günlük Bodrum tatilinde ne yapılır?
-Yeni mekanlara elbette bir şans verilir. Scorpios ve Mariolino By The Sea’yi bir deneyin derim. Henüz bende gittiğim ajandaya yazdık. Bakalım bu iki yabancı marka Bodrum’a nasıl bir değer katmış. Yaşayıp göreceğiz.
-Ahmet Erol, masam hazır mı? Bodrum’un en yerel ve en ünlü balıkçısı Orkide’de bir akşam yemek yemeden bir tatil düşünülemez. Ahmet bu yaz tüm otelini ve beachini yeniledi.
Gölköy’ün havasına hava kattı diyebilirim. Orkide’nin yeni hali önümüzdeki hafta sizlerle olacak.
Sonunda Taverna’da geldi. Kadir Altan’ı peşinen tebrik ediyorum. Çok uzun yıllardır Bodrum’da bir yunan tavernası olması gerektiği söylüyorum. Sonunda Thalias Tavern, bu yaz Türkbükü’nün limanının hemen başında hizmet vermeye başladı.
Öyle çakma tevarna filan değil, müziğiyle, yemeğiyle, içkisiyle tam yunan tavernası. Tatildeyseniz bir sirtaki yapmaz mıyız hiç. Yapmasak bile izlemesi bile keyifli. Hoş geldin Thalias diyoruz.
-Cem Mirap’ın Lucca’sı yazları Bodrum’a demir attığın bu yana müdavimiyim. Hem gecesi hem de gündüzüyle Lucca, Bodrum’a ayrı bir hava kattı desem. Kimseler itiraz etsem sanırım. Bodrum’un havasını değiştiren Cem’i tebrik ediyorum.
Tabii bu iş ekip işi işletmenin başında neredeyse tüm yaz hiç uyamayan Emrah Gencer’i es geçmemek gerekiyor. Lucca hem akşam yemeğinde hem de gündüz es geçilmeyen ender yerlerimden biri.
Ersin Süzer