ANAERKİL KOVANLARDA DÜNYA VARLIĞINA VE İYİLİĞİNE ÇALIŞAN ARILAR
Uzun ömür ve doğurganlığın sırrı arı sütü nedir ?
Arı sütü, genç işçi arılar tarafından üretilen beyaz, jel kıvamında bir salgıdır. Bu besleyici madde, kovanın devamlılığını sağlamak amacıyla, hem kraliçe arının hem de larvaların beslenmesi için üretilir. Kraliçe arı, ömrü boyunca yalnızca bu sütle beslenir ve bu sayede diğer arılardan 40 kat daha uzun yaşar. Ayrıca, arı sütü sayesinde kraliçe arı çok yüksek bir doğurganlık kapasitesine sahip olur; koloninin devamı için her gün yüzlerce yumurta bırakabilir. Arı sütünün kraliçe arıya kazandırdığı bu uzun ömür ve doğurganlık, onu adeta doğanın mucizesi haline getiriyor.
İnsanoğlunun ihtiyacı olan bütün vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayan tek besin kaynağı arı ürünleridir. Özellikle polen, arı ekmeği ve özellikle ve özellikle arı sütüdür.
Peki neden bu kadar değerli?
Arı ürünleri insan doğasına en uyumlu besin kaynaklarının başında gelir. Özellikle arı sütü insanlar için de son derece değerli bir gıdadır. İçeriğinde yüksek miktarda protein, amino asitler, B vitaminleri, yağ asitleri ve antioksidanlar bulunur.
Bu bileşenler, bağışıklık sistemini güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda hücresel düzeyde yenilenmeyi destekleyerek vücudu dış tehditlere karşı korur. Arı sütünün güçlü antioksidan özellikleri, hücrelerin serbest radikallerle savaşmasını sağlar ve böylece yaşlanma sürecini yavaşlatır.
Bu yüzden arı sütü, sadece sağlık açısından değil, cilt bakımında da yaşlanma karşıtı bir destek olarak tercih ediliyor.
Bunun yanı sıra, arı sütü enerji verici özellikleriyle de bilinir. Yoğun iş temposunda olanlar, sporcular veya zihinsel performansını artırmak isteyenler için doğal bir enerji kaynağıdır. Zihinsel odaklanmayı artıran ve hafızayı destekleyen etkileri nedeniyle, arı sütü sadece fiziksel değil, zihinsel zindelik için de oldukça faydalıdır.
Ayrıca hormon dengesi üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinen arı sütü, özellikle kadınlarda hormon dengesini düzenlemeye yardımcı olur. Menstürel döngüleri düzenleyici etkileri olduğu gibi, menopoz dönemindeki rahatsızlıkları hafifletici özellikleriyle de öne çıkar.
Kraliçe Arının Gücü Bizimle Olabilir mi?
Arı sütü, doğanın bizlere sunduğu en besleyici ve faydalı gıdalardan biridir. Bu mucizevi maddeyi düzenli olarak tüketmek, bağışıklık sistemini güçlendirmek için vazgeçilmezdir. Kanser hastalarının tedavisinde de şifa olan arı sütü antioksidan kapasitesi çok yüksek ve içerisinde herhangi bir şeker (bal şekeri) bulundurmadığı için kanserin 1. ve 2. evrelerinde tedaviye müthiş katkı sağlar.
Özellikle kanserden korunmada müthiş bir silahtır. Sağlıklı yaş alma sürecine müthiş katkıları ile (longevity) ile bilinen arı sütü ölümsüzlüğü simgeleyen doğadaki tek ve süper besindir. Depresyonu yok etmesi ve psikolojik tedaviye katkıları ile insanlığa hizmet niteliğindeki arı ürünleri insan oğlu için koruyucu kalkan görevindedir.
Bal, arılar içindir arılardan arta kalanı ise insan oğluna hediyedir fakat arı ürünleri doğanın insana sunduğu bir mucizedir. Doğanın tüm renklerini ve izlerini taşıması nedeniyle insan frekansını yükselten, enerjiyi artıran arı ürünleri cildi gençleştirmekten zihinsel performansı desteklemeye kadar pek çok alanda sağlık katkısı sağlar.
Kraliçe arının güçlü ve uzun ömürlü yaşamı, bu mucizevi besinden geliyorken neden aynı faydaları bizler de hayatımıza katmıyor ve arı sütünü düzenli olarak tüketmiyoruz. Doğanın bize sunduğu şifaya gözlerimizi açalım ve gelecek kuşakları arı ürünleri ile tanıştıralım.
Unutmayalım ki arı ürünleri ile biz tarihler öncesinden beri tanışığız. M.Ö 7000 yıllarında mağaralara yapılan resimlerde arılar bal ve insan figürleri bulundu. Fravundan önce mısır tarihlerine kadar dayanan arı ürünleri ölümsüzlüğün temsili mumyaların tarihlerdir bozulmadan bu yüzyıllara kadar korunmasını sağlamıştır.
Buradan da anlayacağımız gibi arı ürünleri müthiş koruma özelliği müthiş bir doğa ürünüdür.
Arı sütü, son derece güçlü bir biyoaktif içeriğe sahiptir ve bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu yüzden, ilk defa kullanacak kişilerin alerji riskini göz önünde bulundurması önemlidir.
Einstein’in dediği gibi arılar olmazsa dünya olmaz…
Sağlıcakla Hoşçakalın.
Uzman Diyetisyen Esra Şahin