DÜNYA FUTBOL TOPUNA SIĞMIYOR

Etrafı yabancılarla çevrili küçüğün gözlerinde patlıyordu flaşlar. Birçok insan koşuşturuyordu ortalıkta. Binlerce insan anlamadığı bir şeyler bağırıyordu. Normalde bir çocuk için korkutucu olması gereken bir ortamda küçük Murtaza’nın gözü yanındaki kahramanından başkasını görmüyordu. Elini sıkıca tutmuş, hayatının en mutlu gününü yaşıyordu…

Beş yaşındaki Afgan çocuğu, Murtaza Ahmadi’yi neredeyse bütün dünya tanıyor. 2016 yılında, üstünde mavi beyaz çizgileri olan, ağabeyinin Messi yazdığı bir poşetle futbol topunun peşinden koştuğu fotoğraf sosyal medyada viral olunca futbolla ilgilenen ilgilenmeyen herkesin ilgisini çekmişti Ahmadi. Messi ona imzalı bir forma ile top bile yollamıştı.

Andy Warhol’un “herkes bir gün on beş dakikalığına şöhret olacak” sözündeki on beş dakikasının tadını çıkarıyordu Murtaza Ahmadi 2016 yılının Aralık ayında. Organizatörler küçük Ahmadi’yi Doha’daki bir özel karşılaşmada kahramanı Messi ile buluşturmuşlardı. Çok mutluydu…

Peki ya ışıklar sönünce?

İnsanın ‘keşke o on beş dakikalık şöhret hiç yaşanmasaydı” diyesi geliyor bazen.
Gerçekten ‘bazen’ mi acaba?

Spotlar aynı gün başka taraflara, tüketilecek yeni on beş dakikalık şöhretlere dönmüştü bile.

Ahmadi ve ailesinin asıl trajedisi de o anda başlıyordu…

Evet, öncesinde de varlıklı değillerdi. Binbir zorlukla geçiniyorlardı, ama bir hayatları vardı yine de. On beş dakikalık ün o azıcık hayatı da almıştı ellerinden.

Messi’den hediye kutusu gelmişti önce. Sonra Murtaza Messi’nin yanına gitmişti Doha’ya. Elini tutmuş, sahaya çıkmış, kahramanına sarılmıştı. Mutlaka bir şeyler vermiş olmalıydı Messi bu şirin hayranına. Öyle düşünen çoktu Afganistan’da, Ghazni’de…
Bu verilenler de paylaşılmalıydı bölgeyi tehdit eden haydutlarla. Öyle gerekiyordu. “Artık zengin oldunuz. Messi’den gelen parayı bize verin, yoksa oğlunuzu parçalara ayırırız” tehditleri geliyordu Ahmadi ailesine her gün.
300 bine yakın Afgan’ın savaş nedeniyle bölgeden kaçmasına rağmen onlar topraklarında kalmaya devam etmişlerdi. Ancak tehditler dayanacak hal bırakmamıştı. Murtaza bırakın okula gitmeyi, topun ğeşinden koşmak için evin dışına bile çıkamıyordu artık. Bir nevi ev hapsindeydi mecburen.

Messi ile yaşanan rüya akşamından kısa süre sonra dayanacak halleri kalmamıştı. İmzalı Messi formasını bile yanlarına alamadan kaçmak zorunda kaldılar yaşadıkları topraklardan.

Şimdi Kabil’deler. Başkent Kabil’de neler yaşıyorlar, nasıl yaşıyorlar bilinmez. Zaten artık kimse de ilgilenmiyor Murtaza ile.

Küçük Murtaza’nın hayallerinde Messi ve onun gibi bir futbolcu olmak var mıdır acaba hala? Dünya futbol topuna sığmıyor…

Paylaş

Son Yazılanlar

Hoşçakalın gittim ben…

Siz bu satırları okuyorsanız artık aranızdan ayrılmışım demektir. Ne çok konuştu o gece bizimki benimle. Aylardır ilk defa hıçkırarak ağladı. Yapabilecek bir şey kalmamıştı çünkü.

Bir Öğünle Dünyayı Değiştir!

Son yıllarda mutfaklarımıza ve sohbetlerimize giderek daha fazla dâhil olan “bitkisel mutfak”, aslında çok daha geniş ve derin bir olgunun sadece bir yüzü. Vegan yaşam

Bana bir yaşam öyküsü gerek

Bazı dağlar vardır, ne bir ot biter üzerlerinde ne bir ağaç tutunur. Bir ayak izi, kanat gölgesi düşmez yamaçlarına. Hayattan bir iz bulunmaz; ibadet, yakarış,

Sahte Sofralarda Gerçekle Yüzleşmek!

Son yıllarda market raflarına baktığınızda, gerçek ile sahte arasındaki sınırın giderek belirsizleştiğini gözlemlemek mümkün. Bu durum, yalnızca ekonomik bir hile değil, aynı zamanda kültürel ve

Artsın Eksilmesin, Taşsın Dökülmesin!

Türk mutfağı, yüzyıllardır sürdürülebilirlik ve israf karşıtı yaklaşımıyla örnek olmuş bir mutfaktır. Geleneksel yemeklerimizin özüne bakıldığında, her malzemenin bir şekilde değerlendirildiğini ve mutfakta israfın en

Ne güzeldi o eski bayramlar

Şeker bayramını kutladığımız bu günlerde Paskalya bayramının da yaklaştığını görüyoruz. Çocukluğumdan beri kendimi çok şanslı olarak düşünürdüm. Çünkü örf ve adetleri seven bir ailede doğdum.