Çizgiler bazen hayalin ilhamı bazen gerçeğin umududur

İnsanın konuşmadan önce keşfettiği, iletişim dili çizgidir… Lafı çok uzatmadan, dünyaları anlatmanın kestirme, ancak derin bir yolu… Hepimizin başına gelmiştir, bir karikatür görürsünüz ve üzerine dünyaları yazsanız yetmez gibi gelir. Çünkü o bir kare, her şeyi gösterir. Anlatmaya gerek kalmaz. Ne şanslıyız ki Türkiye’de bu iletişim sanatını başarıyla sürdüren sanatçılarımız var. Tıpkı, Grafik Sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu gibi…

Benim Kedilerim Sergisi Belçika’da

Çizgileri, The New Yorker’ın kapaklarını süsleyen Gürbüz Doğan Ekşioğlu, göğsümüzü kabartan işler yapmaya ve anlatamadıklarımızı çizmeye devam ediyor. Kendisi ile çizgilerden, kedilerden, hayattan konuşuyoruz. Ama en çok kedilerden… Sanatçının “Benim Kedilerim” isimli sergi serisi devam ediyor ve şu anda altıncısı Belçika’da gezilebiliyor.

“Karikatür gerçeğin büyüteçle büyütülmüş halidir” diyen Ekşioğlu, işlerindeki anlatım netliğinin yaşanmışlıktan kaynaklandığını söyleyerek kedilerin dili ile mizah dilinin nasıl kesiştiğini anlatıyor, “Kedilerin yaşama olan bağlılıklarını örnek alabiliriz. Çizgiler ise ilham verir, umut verir ve bu şekilde yaşama güdümüz artar.”

Karikatür ve çizim dünyasının, hayatın gerçeği ile ilişkisi ne boyutta?

Grafik tasarım disiplininde karikatür görsel bir iletişim aracıdır. Herhangi bir konuyu, düşünceyi, fikri, keskin bir zeka ve usta bir çizgiyle ifade ederek izleyicinin dikkatini çeker. Karikatür yaşamda var olan haksızlıkları, çelişkileri  büyüteçle  büyüterek izleyiciyi uyarır ve daha güzel bir yaşamın kurulmasına destek verir. Medyada ismim daha çok karikatürist olarak geçse de şimdiye kadar hiçbir dergi ve gazetede karikatür çizmediğimi ifade etmek isterim. Yüzlerce, binlerce illüstrasyon yaptım ve illüstrasyonlarım uluslararası yayınlarda yer aldı. İllüstratör veya grafik sanatçısı tanımı benim için daha uygundur.

Sanat veya çizgiler yaşama güdümüzü artırır

Sizce, çizgiler hayatı daha katlanabilir hale getirmeyi nasıl başarıyor?

Sanat veya çizgiler insanın içindeki duyguları, güzellikleri deşifre edip insanın deşarj olmasını sağlar, insanları mutlu eder, ilham verir, umut verir ve bu şekilde yaşama güdümüz artar.

“İşlerimdeki anlatım netliği yaşanmışlıktan”

Gürbüz Doğan Ekşioğlu, hangi çizimlerinde estetik, özgürlük, huzur, mutluluk, öfke, kıskançlık ve aşkı en iyi şekilde anlatmıştır? 

Bir sanatçı neyse, eserlerinde de onları anlatır. Benim de tüm çalışmalarımda soruda var olan tüm duygular vardır, belki daha fazlası vardır… İşlerimdeki anlatım netliği yaşanmışlık gerçeğinden kaynaklıdır diyebilirim.

Sizce insanların aşk adına kedilerden öğreneceği şeyler var mıdır? Neler öğrenebilirler?

Kedilerdeki aşk hayata olan aşk diyebiliriz. Kediler için rahat edebilecekleri her ortam, bu çöp konteynerinin yanına bırakılmış bir minder de olabilir, beş yıldızlı bir otel konforundadır. Kedilerin yaşama olan bu bağlılıkları ve sadece istedikleri şeyleri yapmasını örnek alabiliriz.

Mizah ile kedilerin ortak dili

Karikatür ve mizah dili ile kedilerin dili birbirine benzer mi? Nasıl?

Karikatürün dili şaşırtıcı ve keskindir, kediler de bizi sürekli şaşırtır. Karikatür mizahıyla güldürürken bazen de iğne batırmış gibi acıtır, kediler de bazen bir yerimizi birden tırmalar ve tırmıkları ile elimizi, kolumuzu kanatır.

Bugünkü İstanbul’da bir kedi olarak yaşamanın keyfi ve zorlukları nelerdir?

Kediler, İstanbul sokaklarının döşendiği taşlar kadar İstanbul’a aittir. Her yerde, her semtte, köşe başlarında, kaldırım kenarlarında kedi mamalarını görebiliriz. Bazı insanlar vardır, bunlar çoğunlukla kadındır, sabah aksam kedilere mama ve su dağıtırlar. Kedisiz bir İstanbul düşünemiyorum ve hatta bu konuda bir belgesel film de vardır, izlemeyenlere öneririm: “İstanbul’un Kedileri”

Bir kedi pandemi dönemini yorumlasaydı…

Pandemi dönemi sizce insanları nasıl etkiledi? Bir kedi bu dönemi yorumlasaydı nasıl bir çizimle anlatırdı?

İnsan nesli en kötü şeye altı ay gibi bir sürede alışacak yapıdaymış. Pandemide de öyle oldu, ilk ay çok korktuk ve bir ay dışarı çıkamadık. Sonraki süreçte alıştık ve yaşamlarımızı buna göre kurduk. Müzisyenler, turizm, eğlence sektörü için çok zor bir dönem oldu. Bazı müzisyenlerin ekonomik sıkıntı nedeniyle yaşamlarına son vermelerine hâlâ çok üzülürüm.

Çizim ise, siyah-beyaz, tekir, sarı, gri, beyaz bir kedi bir odada veya dış mekânda, her şey; masa, sandalye, yer, tavan, ağaçlar, evler, arabalar ne varsa o kedinin dokusu ile kaplanmış yapardı. Örneğin her yer tekir kedide olduğu gibi gri ve çizgili olurdu.

Mizah adına şimdiki ruh halim iyi değil

Sizce yönetimlerin ve iktidarların mizah anlayışı, insanların ruh halini nasıl etkiliyor?

Yılarca Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Kenan Evren (askeri darbe dönemi) ve Turgut Özal döneminde mizah eleştirel bakışını özgürce sürdürdü. Süleyman Demirel ve Turgut Özal kendi karikatürlerinin koleksiyonlarını yaptılar, Gırgır Dergisi’nin tirajı 350 bin, buldu. Her gazetenin 5-10 arası karikatüristi vardı. Bas sayfa karikatürü vardı. Son dönemde mizah da karikatür de çok azaldı. Bunun nedenini toplum bilimciler, tarihçiler mutlaka yazacaklardır ancak mizah adına şimdiki ruh halimin iyi olmadığını söyleyebilirim.

Dilek Karagöz

Paylaş

Son Yazılanlar

Gastronominin Kalbi Antalya’da Attı

Her yıl olduğu gibi bu yıl da FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’nde moderatör olarak yer almak, benim için büyük bir keyifti. Üç gün boyunca Karaalioğlu

Emlakta ceza sistemi vatandaşı yordu

Serbest piyasa ekonomisi, ‘Malımı istediğime istediğim fiyata satarım’ devri kapandı. Bakanlık yüz binlerce tapulu ev için yazı göndermeye başladı. Maliye, mülkünü yakın zamanda satan mülk

Olmayacak dua, 1.5°C’lik sıcaklık artışı

Dünya 3.1°C’lik ısınmaya doğru hızla ilerlerken, şirket yöneticileri iklim hedeflerinin doğrulanması için, işletmelerinin 1.5°C’lik bir hedefle uyumlu olduğunu göstermeleri gerektiğini fark ettiler. Ancak bu farkındalık

Akdeniz kıyısında saklı miras Lazkiye

Güney Komşumuz Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki önemli şehri Lazkiye Son günlerde adını sıklıkla duyuyorsunuz. Şimdiye kadar hep olumlu güzel sıfatlarla anıyorduk komşumuz Suriye ‘yi. Çok kültürlü,

Geleceğin Mutfağı Geçmişimizden Geliyor

Bugünlerde küresel ölçekte derinleşen ekonomik dalgalanmalar, ekolojik dengesizlikler ve tarımsal üretimdeki zorluklar, hepimizi derinden etkiliyor. İklim krizinin tetiklediği beklenmedik hava olayları, gıda üretimini sekteye uğratırken,

Mayıs Salıncağında Uçmak

Pencereden başımı çıkarıp içime çektiğim derin soluğun, gözümü kapatınca tenime dokunan havanın, seslerin, bulutların, birbirinin gölgesinde gezinen yaprakların kendi halleri içinde, olanca endamlarıyla kendimi iyi

Girit’ten Side’ye dostluk festivali

Kasım ayındaydık telefonum çaldı. Manavgat belediyesinden aramışlardı. Side‘de ilkbaharda bir festival yapalım ne dersiniz? diye sordular. ‘Nasıl bir festival olsun?’ diye sorduğumda bana, 1870 yıllarından,

Enginarın Bereketi, Gastronomi Şöleni

Geçtiğimiz hafta Ege’nin incisi Urla, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi sadece bir ilçe festivalinin çok ötesine geçen bir gastronomi şölenine ev sahipliği yaptı. 24-27 Nisan tarihleri

Mevsimin Tadı Yarının Umudu

Günümüzde sürdürülebilirlik kavramı, çevresel dengeyi koruma ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma amacıyla her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Bu bağlamda, geleneksel tarım

Gastronomi ve Mitolojik Öyküler

İlkbaharla beraber doğanın bu masalsı dönüşümünü, ağaçların yeşermesini, çiçeklerin açmasını, mevsimin tatlarını, lezzetlerini ve mis kokulu ilkbahar günlerini hep beraber yaşıyor ve kutluyoruz. Masalarımız taptaze