Hayattaki en büyük kazanımın ne?
Kendinizi, bu soruyu sorarken yakalıyor musunuz?
Ya da ‘benim onlardan ne eksiğim var ki?’ diyor musunuz? Çıkarlarımızın peşinde olmak çok doğal bir dürtü, tabii yaşamı sadece hayata tutunmak gibi bir temele indirgiyorsak.
Eğer bu aralar sadece siyah ve beyaz rengi veya bazen grinin tonlarını görüyor gibiyseniz, gökkuşağının renklerini içine eklemeye başladığınızda neşe ve keyif peşi sıra gelir. Yelpazeyi açtıkça açılabildiğini ve kendi sınırlarınızı genişletebildiğinizi fark edersiniz.
Aklınızda, fikrinizde, tutum ve davranışlarınızda stratejik kararlar, garantide olmak ve bunu sürdürebilmek, kendi çıkarlarını düşünmek ve enine boyuna güvenceye almak varsa biraz daha sürecektir. Bu da dışarıya belli etmeseniz de içerde bir huzursuzluk bir rahatsızlık veya hatta elde etmek istediklerinize karşı baskıcı olmayı getirebilir.
Açın pencereleri ışık girsin içeriye!
Önünüzde sanki sadece iki şık varmış gibi düşünüyor veya davranıyorsanız, umudun penceresini kapatmış olmayın. Eğer o pencerenin kanadını açarsanız odanıza ışık girer, renk girer, gündüzse güneş, geceyse yıldızları alırsınız içeriye.
Bilgi almak, iletişim kurmak, haberleşmek, anlatmak, anlamak, dinlemek, okumak, yazmak, incelemek, araştırmak, işin sosyolojik ve psikolojik yönüne merak salmak yine mesajlaşmak ve hatta dedikodu yapmak burdaki siyah – beyazı değiştirmeye ve eğlenceli bir forma getirmeye başlayabilir.
Hayatı biraz daha hafife alabilmek üstesinden de gelebilmeyi kolaylaştırır. Seçenekleri çoğaltır, umudu besler. Sonsuz olasılıklar içinde yol bulmanızı sağlar. Siz alanı ‘nasılsa olmaz’ diyerek daralttığınızda beklentilerinizin önünde güçlü bir set oluşturursunuz.
Anlatmaya çalıştığım desteksiz bir ümit etme durumu değil ama hayatta evet ya da hayır, doğru yanlış, güzel çirkin veya iyi, kötü şıklarının yanısıra ‘belki’lerin ‘sonra’ların ‘zamanı gelince olur’ların da yer aldığını hatırlamak lazım.
Finansal konularda, vergi ve banka sistemlerinde, borç ve alacak dengelerinizde değişiklikler yenilikler düzenlemeler olabilir. Maddi imkanlarınızı yeniden gözden geçirmeniz ve farklı bir plan yapmanız gerekebilir. Dışardan gelen bir etkiye karşı kendi elinizde olanları yapıp sonrasında beklemek ve sonrasındaki duruma karşı yeni bir düzen kurmak gerekebilir.
İlişkilerde beklenmedik olumlu gelişmeler olabileceği gibi, ilişki kalıplarınızdan özgürleşme kendinizi daha farklı bir pencereden bakar vaziyette yakalamanız çok mümkün bu hafta. Yeni ilişkilere yelken açmak da var burda, ilişki sisteminizi rahatlatmak da…
Haftanın ikinci yarısında aile ilişkileri, anneye dair konular, yine vatan ve yurt kavramları öne çıkacak, aidiyet duygusu ve ihtiyacı hissedebilirsiniz. Görüşlerinizi, bakış açınızı bu konseptler üzerinden belirleyebilirsiniz.
Adalet yerini bulabilir, uzak yerlere dair planlar gerçek olabilir.
Mahkemeniz, davanız veya adalet bekleyen bir konunuz varsa çözümlenmesi, yoluna girmesi veya öyle ya da böyle bir karara ulaşması olası. Yine yayınlanacak bir kitabınızı veya uzak bir yere seyahat planınızı netleştirmek, yurtdışı ile alakalı yapılması gerekenleri sıraya koyabilmeniz kolay olabilir.
Hafta sonunu sert bir etki ile kapatacağız
İnançlarınızı inandıklarınızı tartışarak kabul ettirmeye çalışabilir, ben merkezci olabilir veya bağnaz fikirlere saplanıp kalarak kendi içinizde veya başkaları ile bir çatışma yaşayabilirsiniz. Pazar gününü kendi hayatınızın lideri olmak için, bir şekilde kendinizi şımartmak için kullanmanız bu sert etkiyi yumuşatabilir.
İmkanınız varsa masaj yaptırmak belki hamama gitmek ya da uzun güzel bir banyo iyi gelebilir. Kendi kendinize yapacağınız masaj hareketleri de, yürüyüş yapmak veya yoga esnemeleri de iyi gelebilir.
Sevgiyle.
Gülbin Tomris