Etiler’in arka sokağında bi nevi deli

En sevdiğim mekânlardan birini yazmak farklı bir heyecan. Öncelikle belirteyim, Bi Nevi Deli’yle binevigazete olarak isim benzerliği dışında bir yakınlığımız yok. Bi Nevi Deli, özellikle veganlar için, içinde süt var mı, hayvansal gıda var mı diye sormalarına gerek kalmayacak bir cafe restoran. Sadece veganlar için değil, sağlıklı yaşam meraklıları için de en doğru adreslerden biri. Tatlı yiyeyim ama şekersiz olsun, dondurma şekersiz, cheesecake şekersiz…

Zaman içinde arka bahçem oldu

Benim Binevideli’yi ilk keşfim Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü hocalarından Zafer Yenal ile yaptığım çok keyifli bir gastronomi söyleşisi sonrası oldu. Zafer Hocanın tavsiyesi üzerine, yanımda arkadaşım Yonca ile söyleşinin hemen ardından Etiler’in arka sokağında Bi Nevi Deli’ye geldik. İlk aşk gibi, o gün anladım burası bideli ve bibaşka.

Zaman içinde orası arka bahçem oldu. Keyifli sohbetler, bilgisayarını alıp benim gibi çalışanlar, veganlar, rafine şeker, un yemek istemeyenler, glütenden köşe bucak kaçanlar, sağlıklı yaşam arayanlar için lezzetiyle, ortamıyla Bi Nevi Deli ideal bir mekan. Aslında cafe restoran olmanın dışında müdavimlerinde tatlı bir bağımlılık yaratan bir Club olmaya aday.

Yumurta, süt, peynir yok, delilik bu

Belkıs Boyacıgiller ve Özge Şen, iki arkadaş. San Francisco’da doğup büyüyen ve Üniversite eğitimini Amerika’da tamamlayan Boyacıgiller, Bitkisel Bazlı Beslenme ve yine bu alanda Aşçılık, Bütünsel Sağlık Koçu ve Çiğ Beslenme üzerine eğitim almış.

Birçok hastalığın doğru beslenme ile önlenebileceğine olan inancını ve yemek pişirme tutkusunu birleştirerek kendisini Bi Nevi Deli projesinin içinde bulmuş. Özge Şen ise, aslında ODTÜ İktisat mezunu, Bi Nevi Deli’nin sadece işletmesinde değil fotoğraflarında da onun imzası var.

Bi Nevi Deli’nin ismi de ayrı bir merak konusu. Binevi ismi Özge Şen’den çıkmış. Karaköy’de var olan Özge Şen’in Bi Nevi Karaköy mekanı, Etiler’e geldikten sonra, aileye Belkıs Boyacıgiller’in de katılmasıyla birlikte  Bi Nevi Deli olmuş.

Kebap kültürünün her geçen gün yayıldığı bir ortamda, kajudan dört çeşit peynir, ayran, her gün taze badem sütü, çeşit çeşit kombucha, et yerine seitan yapmak bir çılgınlık olsa gerek. Tablo gibi tabaklarda Mexican Bowl, Raw Pad Thai, shirataki stir fry gibi çok özel lezzetleri yaratıyorlar. Üstelik mevsiminde, taze sebzelerle. İnsanların , “yumurta, süt, peynir yok delilik bu” düşüncesi ve veganlar için ciddi şarküteri seçenekleriyle delicatessenin delisiyle oluşmuş Bi Nevi Deli.

Amacımız, dünya mutfağı temelli yaratıcı mutfak

Karaköy’de temelleri atılan Binevi’nin öyküsü Etiler’e gelince biraz değişmiş. Belkıs Boyacıgiller, kuruluş öyküsünü şöyle anlatıyor; “hep ayağımızı yorganımızı göre uzattık. Birçok şeyi ikinci el aldık, örneğin buzdolabı annemlerden geldi. Karaköy’de yabancılar, vegan ve vejataryenler gelirken, Etiler’de sağlıklı beslenmek isteyenler, çevrede oturanlar, bankada çalışanlar gibi farklı bir kesim oluştu.

Türk Mutfağını çok güzel yapan yerler var

Amaçları, Dünya Mutfağı ve bitki temelli yaratıcı bir mutfak. Aslında Bi Nevi Deli çalışanlarının genç, cıvıl cıvıl enerjisi de ortamı güzelleştiriyor, yemeklerin lezzetine yansıyor.

Belli başlı ilkeleri var bu mekanın, plastik yok, paketlerde strafor yok, sıfır atık bir mutfak ve çalışana, doğaya, insana saygılı. Birlikten kuvvet doğar anlayışıyla oluşan bu ekip ruhunu Özge Şen şöyle tanımlıyor; “Bi Nevi Deli bizim için bir okul gibi, ekipçe sorgulayarak öğreniyoruz. Öğrendikçe daha iyisini yapmaya çalışıyoruz.

Daha verimli olabilmek için çok etkilendiğimiz söz, aslında sıfır atık hareketiyle ilgili olan ama hayatın her alanında doğruluk payı olan Anne Marie Bonneau’nun sözü, “Dünyanın ihtiyacı olan şey bir grup kişinin kusursuz bir şekilde sıfır atıkla yaşaması değil, milyonlarca kişinin tam da mükemmel olamadan yapabilmesi, yapmaya çalışması…”

Sarı’nın fotoğrafı ve tasması

Bi Nevi Deli, sadece şekersiz, glütensiz seçenekler sunan bir mekan değil, doğaya saygı, hayvanlara sevgi en temel kuralı. İşte bu felsefenin konuşulduğu Bi Nevi Deli Podcastlerinde de iki arkadaş, sektörün genç isimleriyle, sürdürülebilir işyerleri, organik tarım yapanlar ve bu beslenme tarzında katkısı olan, bu felsefeyi benimseyenlerle ve en önemlisi gençlerle yaptıkları “hafif ama doyurucu” sohbetlere yer veriyorlar.

Onlar için rekabet olmalı, Bi Nevi Deli tarzında bir sürü yer olmalı, doğaya saygı duyan bu beslenme tarzı yayılmalı. Ve bu podcastlerden en ilginci de Bi Nevi Deli’nin oğlu Sarı’yla yaşanan anıların yer aldığı bölüm.

Son noktayı Bi Nevi Deli’nin ilk günden beri kapısının bekçisi, bi nevi ruhunun temel taşı Sarı ile koymak istiyorum. Açıldığı gün evlat edinilen ve 16 Nisan Cumartesi günü veda edilen köpek Sarı’nın bir çerçeve içindeki fotoğrafı ve tasması mekanın bir köşesinde yer alıyor.

Mine Türkili

Paylaş

Son Yazılanlar

Trump 2.0 kazandı, dünyada ne olacak?

Borsa İstanbul haftanın ilk iş günü 10 bin puan üzerinde kapanış yaptı. Altın, haftaya yatay başladı, ons 2700 dolar seviyelerinde, gram altında ise 3100 TL

Türk Gastronomisinin Altın Kaşıkları

Mutfak Dostları Derneği’nin 2018’de onur ödülü vererek başlattığı Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri bu yıl çok önemli bir kategoriyi de Yılın Servis ödülü başlığı altında değerlendirmelerine

Kadın emeğinin gastronomiye yansıması

Senelerdir severek yaptığım iş gastronomi yazarlığı ve bunun gibi yeme içmeye, damak tadına ilişkin konulardaki  etkinlikler. Resmi bir tanımı yok, verilmiş unvan da  değil. Sadece 

Gastronominin evrensel gücü

Altın Kaşık Ödülleriyle Mutfak Dostları Derneği’nin ödüllendirdiği yaratıcılık, FSUMMIT 2025’in vizyonuyla sektöre kazandırdığı yenilikler ve Husin belgeselindeki derinlemesine hikâye, gastronominin sınırları aşan gücünü gözler önüne

Prada dertsiz başına dert mi arıyor?

Tasarımlarından marka kimliğine, müşteri portföyünden sattığı hayallere kadar birbirinden çok farklı iki marka hakkında bir söylenti dolaşıyor lüks moda sektöründe… İtalyan moda devi Prada’nın, Capri

Sofralarımızın Ortak Dili

Yemek sadece fiziksel bir gereksinim değil; kültürel kimliğimizi şekillendiren, tarihimizin sessiz tanıklığını yapan ve insanlar arasındaki bağları güçlendiren evrensel bir unsurdur. Her ülkenin, her yörenin

Heyecanla beklenen birinci sayfa

Dag Solstad, her gün yazdığı bir sayfa ile romanlarını tamamladığını söylemiş. Ayağına gelen güne, dönme dolaba atlama adımı ile başlamanın hikayesi midir yazdıkları veya bitirdiği

Yılbaşı ve Vasilopita çöreği

Bir yılı geride bırakıp uğurlarken yeni umutlarla başlayan yeni bir yıla ‘hoş geldin’ diyoruz. Dilekler her zaman sağlık, mutluluk, sevgi ve barış olmak üzere; dostlar

Manav Türklerinin sofrasında zamanın izleri

Geçtiğimiz hafta sonu Tuzla, gastronomi tutkunları için benzersiz bir deneyime ev sahipliği yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı’nın hayata geçirdiği “Gastronomi Günlükleri” serisinin